PERŞEMBE GÜNÜ ESAS HAKKINDA MÜTALAA

Átírás

1 Türkiye 13 Aralık ta Bülent Tezcan Osman Y lmaz Alper Ta CHP, İP, ÖDP den Ergenekon mesajları CHP: Bugün itiraz etmeyen gelecekteki adaletsizliğe zemin hazırlar. İP: 13 Aralık, Türkiye yi karanlıktan çıkaracak gün olacak. ÖDP: Adalet için sınav günü. Herkes için adalet istiyoruz. 6 da SİLİVRİ YE AKACAK PERŞEMBE GÜNÜ ESAS HAKKINDA MÜTALAA Ergenekon davasında savcının esas hakkındaki mütalaasını açıklayacağı 13 Aralık Perşembe günü, CHP, İşçi Partisi, Atatürkçü Düşünce Derneği ve Türkiye Gençlik Birliği üyeleri başta olmak üzere çok sayıda kitle örgütü ve yurttaş otobüslerle Silivri ye akacak. İSTANBUL UN BÜTÜN İLÇELERİNDEN OTOBÜS CHP Genel Merkez yetkilileri, yayınladıkları genelge doğrultusunda, tüm illerden Silivri ye katılım olacağını bildirdi. İşçi Partisi 30 dan fazla ilden ve çok sayıda ilçeden otobüsler kaldıracak. ADD ve TGB şubeleri de on binlerce üyesiyle 13 Aralık sabahı Silivri de olacak. 6 da TAYYİP İN MÜCAHİTLERİNİN SON VAHŞETİ KURULUŞ KURUŞ NATO SİLAH TAŞIYOR NATO Kaddafi yönetimini devirmek için Libya ya gönderdiği silahları şimdi Suriye ye taşıyor. Sevkiyat İskenderun Limanı ndan yapılıyor Suriyeli çeteler Türk askerine saldırdı Hatay ın Reyhanlı İlçesi nde Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) militanları Cilvegözü Sınırkapısı nda, bir arkadaşlarını Türkiye tarafına geçirmek istedi. Türk askeri, pasaportsuz geçişe izin vermeyince arbede çıktı. ÖSO militanları Türk askerine yumrukla saldırdı. Bölge kaynakaları, 300 kadar ÖSO militanının sınır boyunda yerleşmiş durumda olduğunu söyledi. 10 da Libya gemisinin gizemi Haber önce 21 Ağustos tarihli Aydınlık ta İnsani yardım gemisiyle Libya dan militan getirdiler başlığıyla çıktı. El Entisar isimli bir gemi Libya dan İskenderun a gelmiş ve gemiden inen 24 militan bir otele yerleşmişti. Sonra 19 Kasım da biz bu köşede, geminin sadece militanları değil, uçaksavar füzesi, RPG ve MANAD tipi füzeler içeren 400 tonluk kargoyu da getirdiğini yazdık. 24 militan karaya çıkmıştı. MEHMET AL GÜLLER 7 de Türkiye ye artık Kürdistan başkanı sıfatıyla geliyor Barzani yönetiminin Başkanlık Divanı Başkanı sıfatını taşıyan Fuad Hüseyin, AKP nin bölge politikası üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Hüseyin, Türkiye de bir değişim yaşandı. Başkan Barzani artık Türkiye ye Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı sıfatıyla geliyor dedi. 8 de KONTEYNER SİLAH Son dönemlerde Libya dan İskenderun Limanı na yük getiren esrarengiz gemiler tartışma konusu oldu. Çarşamba günü de İskenderun a demirleyen gemideki konteynerde silah olduğu belirtiliyor. Liman çalışanları, yükler indirilirken ciddi bir karartma uygulandığını belirtiyor. Başbakan Erdoğan ın BDP ile görüşmeyeceğiz açıklamalarına rağmen, danışmanı Yalçın Akdoğan, BDP ye kapılarını kapatmadıklarını söyledi. Öcalan ın hapiste olmasına rağmen BDP ve Kandil den daha gerçekçi davranması elbette mümkündür diyen Akdoğan ın açıklamaları, Erdoğan-BDP atışması danışıklı dövüş iddiasına kanıt. 9 da Suriye nin Hums kentinde çekilen videoda elleri bağlanarak yere yatırılan bir Esad yanlısının başını yaşlarında bir çocuk kesiyor. Tüyler ürperten görüntülerde çocuk, Suriyelinin boynuna palayı vurdukça, teröristlerden Allahu Ekber sesleri yükseliyor. Kesik başı kameraya gösteren teröristler, sokak ortasına bırakıyorlar. Teröristlerin yarattığı bu tür görüntülerin Suriye de her geçen gün arttığı belirtiliyor. Zapsu: Erdoğan yapamıyor MURSİ DE KOCAKULAK ÇIKTI Bugün Tahrir de milyonluk gösteri A ustos ay nda skenderun aç klar na demirleyen Al Ant sar adl gemiyi Ayd nl k foto raflam t. İNSANİ YARDIM KILIFIYLA Liman çalışanları Libya ya uğrayarak gelen gemilerde silah taşındığını limanda herkes bilir diyor. Aydınlık, İskenderun açıklarında bekletilen benzer bir gemiden, botlarla karaya çıkarılan sakallı militanlar fotoğraflamıştı. Obama izin verdi 11 de Financial Times AKP nin içindeki görüş ayrılığı nedeniyle yeni anayasa çalışmalarının sekteye uğradığını yazdı 10 da ÇOCUKLARI DA cellat yaptılar Dan man Erdo an yalanlad : BDP ye kapıyı kapatmadık M s r daki kararname giri iminin ard ndan telekulak krizi ç kt. Müslüman Karde ler, anayasa Mahkemesi ni dinlemi. Mahkeme, Cumhurba kan n dü ürmeyi konu unca, Mursi nin yan t alelacele kararname ç kartmak olmu te FOTO RAF: YUNUS SONER Bar yerle tiriyor mu! AB ye Nobel verilmesi protesto edildi Bu seneki Nobel Barış Ödülü, İkinci Dünya Savaşı nın ardından barışın yerleşmesine katkıda bulunduğu iddiasıyla Avrupa Birliği ne verildi. Nobel ödülü sahipleri ise, 2012 de kriz ve kaos üreten AB bu ödüle layık değil diyerek karara tepki gösterdi. 11 de FT nin Erdoğan ın yeni anayasa umutları eriyip gidiyor başlığıyla yayımladığı haberde, eski danışman Cüneyt Zapsu nun anayasa konusundaki Erdoğan yapamıyor. Artık çok geç sözlerine de yer verildi. Zapsu daha önce de deliğe süpürmeyin, kullanın demişti. FT, AKP li üst düzey yetkililere dayandırdığı haberinde Abdullah Gül ün Erdoğan dan farklı yeni gündem belirlediğine işaret etti. 9 da Ankara Emniyeti nin arşivi yalan söylüyor 1. Mahmut Yıldırım, Ocak 1995 te [20-28 Ocak 1995] Ankara Emniyet Müdürlüğü nde sorgulandı. 2. Sorguda bizzat Ankara Emniyet Müdürü Yeşil e MİT ile ilişkilerini ve faaliyetini sordu. 3. Yeşil in sorguda kaburga kemiği kırıldı. 4. Yeşil i MİT tedavi ettirdi. DO U PER NÇEK Şahenk in Hıristiyan hanımı SABAHATTİN ÖNKİBAR yazdı 10 da Ey gafil, Tahrir e bak tahribi gör!.. MEHMET FARAÇ 9 da 8 de An meselesi TÜRKER ERTÜRK yazdı 6 da ISSN

2 NAZİF EKZEN Mevcut SPK başkanı ve üyelerinin, idare tarafından atandıkları usul ile görevden idare tarafından Bakanlar Kurulu kararı ile alınmaları mümkün iken, neden yasa maddesi yolu seçildi, anlaşılamadı 2012 y l n n son ay n da yar larken dünya ekonomisinin nereye do ru yol ald na bakmak gerekti ini dü ünüyorduk. Yeterince aç klay c veri ortaya ç km t. Ancak, son hafta içinde TBMM de kabul edilen Sermaye Piyasas Yasas na genel kurulda eklenen bir madde ile bir kez daha ortaya ç kan bir durum, yasaman n idareye do rudan müdahale ile görevden alma düzenlemesi yapt n gösterdi. Yapabilir mi? Örne i var, Anayasa Mahkemesi yap lamaz diyor. Ancak Meclis yapt. Anayasal sistemimizdeki yasama, yürütme ve yarg yetkileri art k bütünüyle bir karma ada. Her alanda bu karma ay ya ar hale geldi imizin son örne i budur. Dünya ile ilgili yazacaklar m z bir yaz erteliyoruz. Ancak k sa bir giri yap yoruz. kinci yaz ile devam edece iz. Mali konsolidasyon-durgunluk: Fasit daire 2012 y l n n tamamlarken, bir fasit daire içinde son ya anan kriz alt nc y l n doldurmaya do ru yol almaktad r. Temel sorunlar n ba nda, ekonomide büyüme sa lanamadan mali konsolidasyonun ba ar l olup olmayaca konusu gelmektedir. Zira büyümenin yava lamas, bizatihi mali ayarlamalardan, konsolidasyonlardan kaynaklanmaya devam etmektedir. Mali konsolidasyonlar ve borç sorununun a lmas için ad mlar at lmaya devam edilirken uluslararas ekonominin canland r lmas ve ekonomik büyümenin hareketlendirilmesi yönünden bir geli me ortaya ç kar lamamaktad r. Aksine 2012 y l n n son ay nda, belli ba l merkez ekonomilerde, büyüme hedeflerinde yeni revizyonlar olmu ve 2012 gerçekle me beklentileri ve 2013 y l hedefleri a a ya çekilmi tir. Mali konsolidasyonlar büyüme gerçekle meleri sonuçlar göz ard edilerek desteklenmeye devam edilmektedir. Ancak korkulan, yeniden büyüme ç k ba lamadan mali konsolidasyonlar n sürdü ü bir ortamda, sonunda sistem içinde rekabetçi devalüasyonlar ba latacak geli menin ya anmaya ba lamas d r. Bu durum uluslararas ekonomi için, beklenecek en kötü Meclis in yetkisi var m? Abdullah Gül senaryolardan biri olabilecektir. Yeni bir payla m kavgas n n da ba lang ç noktas olacakt r. Bu k sa özeti noktal yoruz.sonraki yaz ya b rak yoruz. Meclis in doğrudan müdahalesi lk kez ya anm yor. Örne i var. Ancak Anayasa Mahkemesi geçmi te, Meclis in yapt do rudan müdahaleyi yok hükmünde saym. lk ya anan örnek 2002 y l nda Meclis ten geçmi. Kemal Dervi düzenlemesi olarak biliniyor krizi s ras nda mali sektörde ya ananlar sonras nda, 1999 y l nda yap lm olan Bankac l k Düzenleme ve Denetleme Üst Kurulu Yasas nda 2002 y l nda de i ikliklere gidildi de i iklikleri s ras nda, yasan n Meclis görü melerinde, 1999 y l nda, kurulu s ras nda atanmas yap lm olan BDDK yönetim kurulunu Korkulan, yeniden büyüme çıkışı başlamadan mali konsolidasyonların sürdüğü bir ortamda, sonunda sistem içinde rekabetçi devalüasyonları başlatacak gelişmenin yaşanmaya başlamasıdır. Yeni bir paylaşım kavgasının da başlangıç noktası olacaktır Kemal Dervi Ali Babacan görevden alan bir madde yasaya eklendi. Yasan n ç kart ld s rada görevde bulunan yönetim kurulu üyelerini atand klar yolla, yani Bakanlar Kurulu Karar ile yönetim kurulunu görevden alman n Dervi ekonomi yönetimi sorun ç karaca n dü ünmü tü. Yasa ile yönetim kurulu üyeleri görevden al nd. Kemal Dervi yasalar ndan bir yenisi ç kart lm t. Meclis do rudan müdahale ile idarede görevden alma karar olu turuyordu. Anayasal sistemimize göre yetkisi d na ç k yordu. Yok hükmündeki yasa Bu yolla görevden al nan sayg n üyelerden biri hukuk mücadelesi ba latt. Dan tay ve Anayasa Mahkemesi sürecini ya ayan hukuk mücadelesi, yakla k 6 y ldan fazla sürdü. Dan tay üzerinden Anayasa Mahkemesi ne ta nan yasa maddesi, 2009 y l nda Anayasa Mahkemesi taraf ndan, yok hükmünde oldu u karar ile ortadan kald r ld. Anayasa Mahkemesi K.Dervi Yasas n n kurul üyelerini görevden alan yasa maddesini iptal dahi etmemi, yok hükmünde saym t. Aç k anlam, mahkeme Meclis in bu tür bir düzenleme yapma yetkisinin olmad na karar vermi ti; o nedenle de böyle bir düzenleme yapamayaca na, böyle bir düzenleme yapma yetkisi olmad için de iptalin söz konusu olamayaca n karar vererek, maddeyi yok hükmünde görmü tü. Anayasa Mahkemesinin bu karar na Dan tay uydu ve davay açan üyenin yakla k 8 y l sonra göreve ba lamas na ve kald yerden görevini sürdürmesine karar verdi. Bu örnek olay anayasa yarg s nda önemli bir karar idi. Hukuk fakülteleri için de doktora tezi olmas gereken bir karar idi. Oldu mu, duymad k. Derviş yasası & Babacan yasası Dervi Yasas ile geçmi te, Meclis in idareye yapt bu do rudan müdahale bilinmektedir. Bu kez, 2012 y l n n son ay nda, yani yakla k on y l sonra, Sermaye Piyasas Yasas nda yap lan yeniden düzenlemeler Meclis te geçen hafta görü ülürken, benzer bir yasa maddesi son anda Meclis Genel Kurulu nda yeni düzenlemeye A.Babacan maddesi olarak eklendi. Mevcut Sermaye Piyasas Kurulu nun ba kan ve üyeleri bu ek madde ile görevlerinden al nd lar. Yeni yap lan düzenleme de kurulu ba kan n ve yönetim kurulu üyelerinin nas l atanaca belirleniyordu. Yani atamalar n idarenin Meclis, yetkisinde olmayan, idarenin yetkisinde olduğu açıkça bilinen bir hakkı kullanmış durumda. Cumhurbaşkanı ne yapacak. Yasayı, Anayasa Mahkemesi nin daha önceki kararı ile yok hükmünde saydığını bildiği halde onaylayacak mı? Mesele budur yetkisinde oldu u bizatihi yapt klar yasada da yazmaktad r. Mevcut SPK ba kan ve üyelerinin, idare taraf ndan atand klar usul ile görevden idare taraf ndan Bakanlar Kurulu karar ile al nmalar mümkün iken, neden yasa maddesi ile Meclis taraf ndan görevden al nma yolu seçildi, anla lamad. AKP Meclis gücüne güvenip böyle bir yol seçti, demek mümkün de il. Ayn güce tek ba na idarede de, kararname düzenleme gücü ile sahip. Anla lamad. Bu arada ana muhalefet ba kan, bu ki ilerin ba kan ve yönetim kurulu üyelerinin neden görevden al nd n sordu. Yoksa yolsuzluk mu var, endi esini belirtti. Ba bakan Yard mc s Babacan o konuda kendilerine ula m bir ikayet olmad n söyledi. Anayasa Mahkemesi kararına uyulacak mı? Meclis, önemli de il, ben yapar m diyor. Öyle mi? Esas sorun, yasa Meclis taraf ndan onaylanmak üzere Cumhurba kanl na gönderildi inde ba l yor. Böyle bir yasa maddesinin Anayasa Mahkemesi taraf ndan geçmi te yok hükmünde kabul edildi i, anayasal yarg n n bu karar biliniyor. Anayasa Mahkemesi yarg lama süreci sonunda, Meclis in böyle bir hukuk düzenlemesi yapma hakk n n olmad n, o tarihte aç lm davada yok hükmünde karar vermek suretiyle ortaya koymu durumdad r. Meclis yetkisinde olmayan, idarenin yetkisinde oldu u aç kça bilinen bir hakk kullanm durumda. Cumhurba kan ne yapacak. Yasay, Anayasa Mahkemesi nin daha önceki karar ile yok hükmünde sayd n bildi i halde onaylayacak m? Mesele budur. OKAN İRTEM Boyner yaklaşım demiş ve Kılıçdaroğlu nun aklına, ulus devleti bir yana bırakıp Elçi yi ziyaret etmek gelmiştir. TÜSİAD başkanı Ümit Boyner ile vals niteliğinde uyumu göz yaşartıcıdır ve böylesi bir uyum ancak Cumhuriyet ten vazgeçmekle mümkündür Konu ma dili, sanki bir tür elektrik ak m d r, ço unlukla en k sa yola e ilimlidir; bunu bir çe it dil ekonomisi olarak da dü ünebiliriz. leti im kurarken, ifade etmek istedi imiz anlam genellikle en k sa yoldan iletmeye çal r z. Konu ma s ras nda ki ilerin ya da canl -cans z varl klar n yerini tutmak üzere, o, u, biri gibi baz k sa diyebilece imiz sözcükler de kullan r z; bu sayede ileti im kurarken sürekli belli bir varl n ad n tekrarlamaktan kurtulmu ve dilimize bir çe ni katm oluruz. Varl klar n yerini alan, onlar temsil etme gücüne sahip bu sözcüklere, hepsini kapsayan bir kavram olarak, zamir diyoruz. Tam da bu yüzden, herhangi bir zamir duydu umuzda, akl m z hemen duydu umuz ilk ses öbe ini de il, onun i aret etti i as l varl arar ve bulur. TÜSİAD ın yerine Peki, her aç klamas n n arkas nda oligar iyi gördü ümüz K l çdaro lu nu bir tür zamir kabul edebilir miyiz; meselemiz bu olmaktad r. lk olarak unu söyleyebiliriz, oligar iyi temsil eden Türk Sanayici ve adamlar Derne i ya da Müstakil Sanayici ve adamlar Derne i gibi sözcük öbeklerine k yasla K l çdaro lu çok daha k sad r. Bu haliyle K l çdaro lu nun, dil ekonomisi kural na uydu unu görebiliyoruz. Türk Sanayici ve adamlar Derne i yerine K l çdaro lu dememiz, oligar inin bu örgütlerini k saca ifade etmek aç s ndan bugün yeterli olmaktad r. Elbette bir de yerini tutma hali var; zamirin temel özelli i olmaktad r. Bu da bizi, Ümit Boyner ile K l çdaro lu nun son günlerdeki dans na götürmektedir. Washington sarışın sever TÜS AD ba kan Ümit Boyner geçti imiz hafta Washington dayd ; Dünya Bankas ve ABD parlamentosu üyeleri ile bir tak m görü meler yapt. Ne ald ve ne verdi, imdilik bilmiyoruz. TÜS AD ve Brookings Enstitüsü burada birlikte bir panel de düzenlediler: Türk-Amerikan Stratejik Ortakl n n Gelecek Dönemi. Ba l k buydu ve söz konusu panelde Boyner de konu mu tu. Herhalde Hollywood un sar nlar yükseltme kural na Washington da da riayet ediliyordu. Boyner panelde pek duyarl Kemal K l çdaro lu oldu u, Washington n da duyarl olaca n tahmin etti i enerji konusunda, Rusya y kastederek, Neticede, enerji konusunda tek bir ülkeye ba l hale gelemeyiz diyordu. Rusya ile imzalanan enerji anla malar, görünen o ki, K l çdaro lu nun oligar iyle dans TÜS AD tela land rm t ve Boyner anla malar ele tirme gere i duyuyordu. Zamirleri K l çdaro lu ise, Boyner in bu konu mas ndan hemen iki gün sonra, Putin herhalde büyük bir memnuniyetle Türkiye den ayr lm t r buyuruyordu. Uyarmay da unutmam t ; Yar n diyelim Suriye ile sava ç kt, Rusya tavr n Suriye den yana koydu. Musluklar keserse ne olacak bu ülkenin hali diye soruyor ve enerji alan ndaki Rusya tekeli tehlikesine i aret ediyordu. Ba ka deyi le Muhammed Mursi Ümit Boyner K l çdaro lu, Rusya n n enerji musluklar n kesmesini, Türkiye nin ABD ve srail ad na Suriye ile sava mas ndan daha tehlikeli buluyordu. Öyleyse, K l çdaro lu nun önceliklerinin TÜS AD n öncelikleriyle hemhal olup olmad bir tart ma konusu olarak kar m zdad r. Demek ki, bir yerini tutma ili kisine do ru yol al yoruz, diyebiliriz. Ziyaret yollarında Boyner Washington daki konu mas nda, Türkiye nin ba ka ülkelerden de enerji alabilmesi gerekti ini ABD lilere aktard klar n söylüyordu. Boyner in ran ve Irak a i aret etti ini ç karabiliyoruz. Boyner den birkaç gün sonra AKP yanda Albayrak Grubu nun ceo su ve eski MÜS AD ba kan Ömer Bolat da Ayd nl k a konu uyor ve Türkiye ile Irak aras ndaki ili kiler geçen seneki gibi olsayd diyordu; bir tür nerede o eski günler serzeni idir. Türk-Irak Konseyi Ba kan erif Ercüment Aksoy da, 8 Aral k tarihli Ayd nl k taki habere bak lacak olursa, Türkiye nin Irak petrolleri ve Ba dat konusunda daha duyarl olmas gerekti ini dillendiriyordu. Her ikisi de Boyner li TÜS AD n sesini duymu lard. Ama duyanlar sadece onlar de ildi. K l çdaro lu da tam bu s rada Irak a gidece ini aç kl yordu. Haz r Ba dat a gitmi ken, yolda Barzani ye de bir u ray p gelecekti: K l çdaro lu, Ba dat a uçakla gitmek istiyorum daha sonra karayolu ile Türkiye ye dönmeyi planl yorum. Mümkün oldu unca çok yere u ramak istiyorum. Kerkük e de, Erbil e de, Barzani ye de ko ullar uygun olursa u ramak isterim diyordu. Herhalde Irak ta ve Barzanistan da petrol ve in aat i i ar yordu; oligar inin i tuttu u yerleri ziyaret listesine ald n görebiliyoruz. Bir tür oligar inin yerini tutma ve temsil halidir, diyebiliriz. Star TV haber bülteninde de Suriye ve Esad ile bir temas m yok demeyi ihmal etmemi ti. İslamcı diktatör ile diyalog M s r a bakt nda ise, cumhuriyeti korumak ad na sokaklara dökülen M s r halk n de il, anayasay hiçe sayan ve diktatör yetkilerine sahip, Müslüman Karde ler in slamc Mursi sini görüyordu. Demek ki, gözlükleri de art k TÜS AD imalat d r. u sözleri yakla k bir ay önce, Mursi nin kendisine yapt bir ziyaret s ras nda, 30 Eylül de söylemi ti. Aktaran, ziyarette bulunan Osman Korutürk tür: M s r da demokratik bir rejimin gelmi olmas ndan, Cumhurba kan n n göreve ba lam olmas ndan ve o görevini de bugüne kadar demokratik ve yap c bir ekilde sürdürmesinden dolay takdirlerini belirtti. Bu arada Ortado u konusunda Türkiye ile M s r n bir arada çal mas gerekti ini vurgulad k. te bu Mursi yi M s rl lar imdi firavun say yorlar; K l çdaro lu ise ziyaret etmeyi planlamaktad r. Sağdan say! TÜS AD ile K l çdaro lu birlikteli i burada bitmemektedir. S rada bir ba ka ziyaret var. Ümit Boyner Washington daki konu mas nda, milletvekillerinin dokunulmazl klar yla ilgili bir soruya da yan t vermi ti; TÜS AD ba kan Biz bu sorunun çözümünde 1990 l y llar n atmosferine dönmenin Türkiye aç s ndan yararl olmayaca n dü ünüyoruz... Kürt sorununun çözümü biraz yeni bir yakla m ve biraz cesaret gerektiriyor, bence 1990 l y llar n baz al kanl klar ndan veya 1990 l y llar hat rlatacak bir tak m eylerden kaç nmak Türkiye için daha olumlu olur diyordu. Boyner den hemen bir gün sonra K l çdaro lu da, BDP blo undan ba ms z milletvekili ve eski Adalet Partili erafettin Elçi yi evinde ziyaret ediyordu. Herhalde K l çdaro lu, Boyner in konu mas yla Elçi yi hat rlam t. Muhtemeldir ki, Elçi yle 70 lerde Adalet Partisi nden kopup CHP çevresine intikal etti i günleri yad etmi lerdir. Umuyoruz ki, K l çdaro lu ziyareti s ras nda, imdi bizde sizin gibi sa dan gelmi pek çok milletvekili var demeyi ihmal etmemi tir. Cumhuriyet ne yana düşer? Bizlerse erafettin Elçi nin ismini Kürt meselesiyle de il, eski Bay nd rl k Bakan olarak 1982 y l nda, Yüce Divan da, rü vet ve görevini kötüye kullanma suçuyla yarg land dava nedeniyle hat rl yoruz. Elçi, Yüce Divan daki bu yarg lamada rü vet suçlamas ndan delil yetersizli i ve oy çoklu uyla beraat ederken, görevini kötüye kulland gerekçesiyle 2 y l ceza al yordu. Elbette Elçi yi KADEP ba kan ve KADEP i ise Kürt meselesinde iki devletli formülü ve federasyonu savunan parti olarak da biliyoruz. K l çdaro lu nun Elçi si i te budur. Görünen o ki, Boyner yakla m demi ve K l çdaro lu nun akl na, ulus devleti bir yana b rak p Elçi yi ziyaret etmek gelmi tir. TÜS AD ba kan Ümit Boyner ile vals niteli inde uyumu göz ya art c d r ve böylesi bir uyum ancak Cumhuriyet ten vazgeçmekle mümkündür.

3 4/12 9/15 5/15 4/14 5/12 7/15-1/10-7/4-13/3 0/9-2/5-1/10-3/9-2/5 9/16 4/9 8/17 3/10 8/17 11/15 Vatandaş çareyi ACİL de arıyor AKP Hükümeti nin getirdiği Sağlıkta Dönüşüm Programı nın ardından klinik hizmetlerinde yaşanan aksamalar vatandaşı çileden çıkarttı. Katkı parası ödeyemeyen ve randevu alamayan vatandaş çareyi acil serviste arayınca acil servisler doldu taştı MUKADDER ANADOLU İstanbul Avrupa yakasında sayılı kamu hastanelerinden biri olan Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi ndeki yoğunluk bitmek bilmiyor. Bölgedeki tek travma hastanesi olması ve E-5 Karayolu üzerinde bulunması dolayısıyla sağlık hizmeti almak isteyen vatandaşın bu hastaneye akışı pek çok sorunu da beraberinde getiryor. Günde 1000 in üzerinde hastanın geldiği acil serviste 1 uzman 4 asistan doktor hizmet veriyor. Yoğunluktan dolayı yatak bulamayan hastalar dakikalarca sedyede bekletilirken, hasta yakınları ve güvenlik arasında sık sık sürtüşmeler yaşanıyor. Silivri, Avcılar, Küçükçekmece, Başakşehir ve Bakırköy bölgesine sağlık hizmeti veren hastanede görüştüğümüz sağlık çalışanları bu yoğunluğun sebebini birkaç nedene bağlıyor. Poliklinikten randevu alamayan hastaların acil servise gitmek zorunda kalmaları, her kaleminde 5 TL alınan katkı ve katılım payı ücretini ödemekte zorluk çeken, özellikle yeşil kartlı vatandaşın bu ücretlerin alınmadığı acil servise başvurmaları bu nedenlerin başında yer alıyor. Bölge hastaneleri hizmette yetersiz Günde 2 yüze yakın ortopedi vakasının acil e geldiğini belirten bir ortopedi doktoru, Bölgedeki hastanelerde çocuk acil ve kadın doğum dışında yetişkin acili olan hastane yok. Böyle olunca da 112 kaptığı hastayı buraya getiriyor. Yataklar yetersiz ve işlemler sırasında hasta sedyede bekliyor dedi. Göçten kaynaklanan nüfus artışı nedeniyle hastanelerin hizmet vermekte yetersiz kaldığını belirten bir başka ortopedi doktoru ise, Bölgedeki 6 hastane içersinde tek travma merkezi burası. Poliklinikte yer bulamayan hasta buraya geliyor. Buraya bir hastane daha lazım diye konuştu. Güvenliğin 17 dava dosyası var Sağlık hizmetinde yaşanan yoğunluk ve karmaşa hasta yakınları ile güvenlik görevlilerini de karşı karşıya getiriyor. İsmini vermek istemeyen bir güvenlik amiri şunları kaydetti; Haftasonu hastane hizmetleri poliklinik hizmeti vermediğinden şikayeti olanlar acile geliyorlar. Ayrıca reçete parası veremeyen, rapor almak isteyen de acile geliyor. Güvenlik amirine göre durumu istismar edenler de var; Doktoru tehdit edip rapor almak isteyenler de oluyor. Müdahale ettiğimizde ise kavga çıkıyor. Darp, mağdur, sanık ve tanık olarak hakkımda açılan 17 dava dosyası var. Bizim işimiz zor. Her ay psikolojik destek alıyoruz diye konuştu. Hediye vermek için üniversiteye gelen TGB liler kampüse alınmadı Üniversite 89. yıl tabelasından korktu TEVF K AKBA / AYDIN Türkiye Gençlik Birliği üyeleri Aydın da Adnan Menderes Üniversitesi Rektörlüğü ne Türkiye Cumhuriyeti nin 89. Yılı yazılı tabela hediye etmek istedi. Ancak aralarında TGB Genel Başkanı İlker Yücel in de olduğu gençler, polisler ve özel güvenlik görevlileri tarafından şehir içi minibüsten indirilerek kampüse alınmadı. TGB üyeleri Rektörlük binası üzerinde asılı olan ve artık yazıları okunamaz hale gelen tabelanın yerine yenisini yaptırdı. Tabelayı üniversiteye hediye etmek üzere yola çıkan TGB liler özel güvenlik görevlilerince kampüs girişinde minibüsten indirildi. Üniversitenin içinde yer alan yurdun kapıları da eylem sırasında kilitlenerek öğrencilerin eyleme katılmaları engellendi. TGB Genel Başkanı İlker Yücel yaptığı açıklamada, yaşananların cemaaat yapılanmasının üniversiteyi ne hale getirdiğini gösterdiğini söyledi. Yücel Atatürkümüzü ve Cumhuriyetimizi önemsemedikleri için tabelayı da önemsemiyorlar. Üniversitenin önüne çok sayıda polis yığmışlar. Güvenlik Şube nin her yerde kameraları vardı. Rektörlük teakkuza geçmiş. Eylemler olacak diye öğrenci yurdunun kapıları kilitlenmiş dedi. İlker Yücel, üniversite yönetimine de öneride bulundu: Öğrencinizden korkmayın. İtiraz eden öğrenciden hiç korkmayın. TGB li gençlerin hazırlattıkları tabelayı hediye eden gençlere değer verin. TGB li arkadaşlarımız bu ülkenin bağımsızlığı için çalışıyorlar. TGB liler, ellerindeki tabelayı rektörlük görevlilerine teslim etti. Bir günde 1000 hasta 9/6 5/-2 12/18 Aciller en zayıf halka Karadeniz kadını yaylasını çöplük yaptırmayacak İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Fethi Bozçalı: Acil servisler, sağlıkta dönüşümün en önemli komplikasyonlarından biri. En büyük sorun perfonmasa dayalı olması. Fabrikasyon bir iş gibi, parça başı hizmet sunuluyor. En kısa sürede hastaya nasıl bakarım derseniz yeterli hizmet vermezsiniz. Yeterli hizmet veremediğiniz için de vatandaş soluğu acilde alıyor. Sağlıkta Dönüşüm, vatandaşın cebine de yansıyor. Bu programda yeşil, sarı ve kırmızı alanlar ilan edildi. Kırmızı alana girmiyorsanız 5 TL muayene ücreti, ilaç başına da 1 er TL ödüyorsunuz. Yoksulluğun bu kadar ağır olduğu bir ülkede insanların bundan kaçınmasını normal karşılamak lazım. Bir tuşa basın randevu alın deniyordu. Oysa vatandaş randevu alamıyor. Klinik hizmeti alamayan vatandaş acile geliyor. Bir yılda ortalama 1-2 kez hastaneye giden vatandaş şimdi yılda 8 defa hastaneye gidiyor. Klinik talepleri bu sistemde karşılanmıyor. Sistem vatandaşı müşteri olarak görüyor, nitelik düşüyor. En ayrıcalıklı hizmet olan acillerin büyük kısmı iflas etmiş durumda. Personel istihdamı konusunda büyük sıkıntı var. Nitelikli hekimler aile hekimliğine geçtiği için deneyimsiz hekimler burda kaldı. Bu baskılar altında hekimler zorlanmakta. Oysa sağlık hizmeti kamusal hizmettir, özelleştirilmelerle verilecek bir hizmet değil. Piyasanın koşullarına göre düzenlenemez. -4/-7 1/-6 Uzman doktor yok İkamet ettikleri ilçe hastanesine başvurduktan sonra uzman doktor yok denilerek Bakırköy e yönlendirilen hasta yakınları da bu durumdan şikayetçi. Başakşehir den gelen bir hasta yakını Oğlum menenjit geçirdi ve felçli. Ateşi çıkınca Arnavutköy hastanesine götürdük. Doktor yok dediler, buraya getirdik dedi. Avcılar dan gelen bir hasta yakını da aynı gerekçeyle buraya yönlendirildiğini söyledi. Karnındaki şiddetli ağrı nedeniyle bir yakınını acil servise getirdiğini anlatan Serdar adlı vatandaş da Gece saat 10 da geldik. Saat 2 ye kadar önümüzde 60 kişilik sıra vardı. Böyle olunca da eve döndük. Ertesi gün hastamı özel hastaneye götürdüm. Özel hastanede, ameliyat olması gerekiyor denildi. Özeldeki ameliyat parasını ödeyemeyeceğim için burada bize randevu verilmesini bekliyorum diye konuştu. Başı ağrıyan da geliyor Hasta karşılama, veri giriş ve temizlik sorumlusu Ayfer Akçay da iş yükünden yakındı. Başı ağrıyan acile koşuyor. Sen poliklinike git dediğimizde gerginlik oluyor diyen Akçay sistem nedeniyle, hasta ile çalışanın karşı karşıya geldiğini söyledi. Bir 112 karşılama çalışanı da yatak sayısının yetersiz olması ve hastane girişinde refakatçi alımıyla ilgili uygulama nedeniyle gerginlik yaşandığını belirtti. Hastanede görüştüğümüz sağlık çalışanları bu tür gerginliklerin çalışma şevkini kırdığını ifade etti. Ordulu kadınlar, ellerinde sopalarla bölgeye yapılacak olan çöp depolama tesisini protesto etti. Çaybaşı İlçesi ne bağlı İlküvez Beldesi yakınlarında Göksü Yaylası na kurulacak olan tesis için işçilerin ağaç kestiğini duyan kadınlar ellerinde Türk bayrakları ve dövizlerle eylem yaptı. Ünye, Çaybaşı ve İkizce ilçeleri ile buralara bağlı beldelerin belediyeleri aldıkları ortak kararla kurulacak olan tesisin doğaya zarar vereceğini söyleyen köylü kadınlar, ağaç kesen işçilere tepki gösterdi. 150 kişinin katıldığı eylemde 40 yaşındaki Nuran Çakır, Yaylamızın çöplük haline getirilmesine müsade etmeyeceğiz. Burası hem orman alanı, hem de bu çevredeki köy ve beldelerin su kaynaklarının bulunduğu alan. Buraya çöp depolama tesisi yapılması halinde hem havamız, hem de suyumuz kirlenecek dedi. Eylem yapanların yanına gelen İlküvez Belediye Başkanı İsmet Yanık ise kurulacak çöp tesisinin çevreye zarar vermeyeceğini öne sürdü ve Yapılacak tesis çok modern olacak ve çevreye asla zararı olmayacak diye konuştu. ŞAKİR GÜREL / DHA 10/3 22/ NABIZ KURTUL ALTUĞ altug4@gmail.com Ecdada sayg böyle olmal Say n Ba bakan bir süredir kafas n Muhte em Yüzy l TV dizisine takm! Hakl oldu u yerler dizide yok de il. Hele o harem sahneleri. Asl nda ho olmayan nedir bilir misiniz? Ad demokrasi olan ve bunun kör topal uyguland bir rejimin olmazsa olmaz ko ullar ndan biri dü ünce ve fikir özgürlü ü olmal. Gelin görün ki; görsel sanat n bir dal n kullanarak para kazanmak için bir kurgu bilim dizisinden hiç de farkl olmayan bir yap t n üzerine tart ma açan n Ba bakan olmas... Tarihçiler itibar etmiyor Geçen hafta Cumartesi ak am Haber-Türk te yay nlanan bir programda konuyu tart an tarihçiler, program sunan Murat Bardakç ve bildi im en ciddi tarih bilgesi Prof. lber Ortayl dediler ki: -Biz bu tür dizilere itibar etmeyiz. zlemeyiz bile, bizim alan m z de ildir. Programa kat lan Prof. Nuran han mefendi ise: -Dünyan n her yerinde böyle belgesel ve tarihi diziler haz rlan rken giyisiler ve pabuçlar, takt klar mücevherler büyük titizlikle asl n n ayn gibi olur. Bu dizide bu da yoktu! Bir gerçek var ki; dizinin yurtd nda çok izlenmesi ve yap mc lar na da, oyuncular na da bol paralar kazand rd klar, elbette o paralar n da yurda döviz olarak girdikleri... Ba bakan a Nedir bu iddet bu celal dememek elde de il. Bu iddetli tepki yararl olmu ki, bu hafta yay nlanacak bölümde Hürrem Sultan a türban tak ld sanatç lar n dilinde. Say n Ba bakan bir heykeli ucube gördü mü, kafas n kestiriyor, Tükürürüm bu sanat n içine diyebilen bir Belediye Ba kan da var. Silivri de tutuklu çok gazeteci ve sanat adam, say lar hayli çok general, hatta bir de Genelkurmay Ba kan, sokaklarda dilenen onlarca çocuk ve kad n varken, halk n mai- et sorunlar bu k aylar nda çekilmez haldeyken, çiftçi köylü borç içinde icran n kap s na dayanmas n beklerken, Erdo an n bu i lerle u ra mas n ben dan manlar n n tarih bilgisinin noksanl na veriyorum. Elbette tiyatro, sinema ve sanat konusundaki bilgi eksikli ine özür bulmakta da zorlan yoruz. Hele bir de yap t ecdada sayg s zl k olarak damgalamas na ne denebilir ki? Peki; yasaklatmak istemesine... Geçmişe saygı nasıl olmalı? imdi size bu ecdada sayg nas l olur bir örnekle anlatmaya çal ay m. 5 Eylül 1994 günü 9. Cumhurba kan m z Say n Demirel le bir Macaristan gezisine gitmi tik. Gezinin amac Macaristan da Kanuni ye sayg gezisi olsa da elbette Macaristan Cumhurba kan n n bir davetine icabetti. O geziden tam 428 y l önce iki kahraman komutan, Kanuni ve Miklo Zrinyi o kentte sava m lard. 7 Eylül günü iki komutan farkl saatlerde ölmü lerdi. Kanuni 71 ya nda eceliyle di eri kalesini korurken ölmü ler. Kanuni nin do umunun 500, ölümünün 428. y l dönümünde, onun an s na ayn yerde bir park yap lm ve içinde de bir an t dikilmi ti. Yüzy llar sonra Zigetvar da bu dostluk ve o kahramanl k için dikilen an t n aç l n Türkiye Cumhuriyeti Cumhurba kan yapacakt. Demirel öyle diyordu: Kal c bar arayan dünyada, herkes bu ho görüyü tolerans, bu anlay gösterirse ebedi bar a var r z... An t 9. Cumhurba kan taraf ndan alk larla aç ld. Demirel sonra Kanuni yi anlatt : - Ona Kanuni unvan takan biziz, Muhte em unvan n takan bat d r. Çünkü dünya tarihinde kal c iz b rakm t r. Bugün Zigetvar ehrinin ambleminde, elinde k l çla sava an iki arslan vard r. Bu arslanlar n simgeledi i Kanuni ve Miklo Zrinyi nin unutulmaz an lar tarih önünde daima sayg yla an lacakt r... O günler geçti gitti. Tarih bugün olup bitenleri de yaz p durmakta. Sava ç lg nl klar n, ülkenin bölünme tehlikesi içinde ba ms zl n yitirmek üzere oldu unu, kanun diyerek, yarg n n siyasete dinle birlikte alet edildi i günlerdeyiz. Yasaklar bu ülkeye hiç ama hiç yak m yor. Hele tarihi akçelere dönü türen kazan- kazan ilkesinin ba tac edildi i global dünyada konu ulacak ve yasak konulacak tarihten kopuk bir kurgu dizi mi kald ki? Zigetvar a giderek, elinde bar bayra yla onlara Ecdada nas l sayg gösterilir? örnekleri de varken... Nedir Allah a k na bu Osmanl ya bu hasret? Yoksa Cumhuriyet e kar Osmanl, Atatürk e kar sultanl gündeme getirmek marifet midir? TV ekranlar nda tart malar g rla gitmekte. Tarihi yeniden yazmak mümkündür ama, tarihi silmek o kadar da kolay de il! Kadınlar tüm dünyada eylemde Dünya Kadın Yürüyüşü Türkiye Bileşenleri, kadına şiddeti protesto etti ve savaşların sona ermesini istedi. Kadın Yürüyüşü Bileşenleri, dünya çapında eş zamanlı gerçekleştirilen eylemle kadın haklarını gündeme getirdi. Eylemde konuşan KESK Kadın Sekreteri Canan Çalağan, kadın haklarına ilişkin farkındalık yaratmak, direniş hareketlerini ve alternatiflerini tanıtmak için Yeni Kaledonya dan başlayarak Seattle a ulaşana kadar 24 saat boyunca seferber olacaklarını söyledi. Çalağan Sömürü, baskı, hoşgörüsüzlük ve dışlamanın var olmadığı, herkesin bütünlüğü, farklılığı, hakları ve özgürlüklerinin saygı gördüğü bir dünya kurmayı öneriyoruz dedi. AYDINLIK / ANKARA

4 *Serbest piyasa satış fiyatları DOLAR EURO İMKB-100 Cumhuriyet BORSA ALTIN Pazartesi 1,7900 Cuma 1,7902 Pazartesi 2,3148 Cuma 2,3102 Pazartesi ,81 Cuma ,06 Pazartesi Cuma TL TL 11 ARALIK 2012 SALI GEÇİM VE TUTUM DOÇ. DR. MELİH BAŞ Tutum, Yat r m ve Türk Mallar Haftas Önce kuruyemi yeme törenciklerine indirgenen, sonra da unutturulmaya çal lan Aral k Tutum,Yat r m ve Türk Mallar Haftas na geçmi ten bugüne do ru bir bakal m m? Osmanl mparatorlu u nda milli iktisat ve tasarruf konusundaki ilk ciddi giri imler III. Selim döneminde ortaya ç km t r. Düzeltimler kapsam na iktisadi boyut da al nm, lüks e yan n imparatorlu a giri inin yasaklanmas vb. kimi çal malar yap lm t r. Tanzimat döneminde Mithat Pa a, yerli mal siyasas na yerli mal sanayiinin kurulmas ve korunmas n sa lamak, yerli mal na olan ilgiyi artt rmak gibi yeni boyutlar kazand rm. Bu ba lamda çok önemli uygulamalar da yapm : Tekstil imalathaneleri açmak, devlet daireleri ve okullarda çal an ve okuyanlara yerli kuma tan elbise giydirmek gibi. Yeni liberalizm markal yeni Osmanl c l canland rmaya çal an kimi kesimlerin Osmanl anlay bunlar kapsam yor ku kusuz! ttihat Terakki de erki ele geçirdi inde iktisadi yap da yabanc boyunduru undan kurtulmak için milli bir ekonomi ve bir milli burjuva s n f olu turmaya çabalar na giri ti. Bu siyasa Cumhuriyet döneminin ilk y llar ndaki iktisadi anlay a da öncülük etti de kurulan Yerli Mallar n Koruma Cemiyeti, 1929 da kurulan Milli ktisat ve Tasarruf Cemiyeti ne(m TC) kat l ncaya dek bu amaçla çal t. M TC nin kurulu amac ise Ba bakan smet ( nönü) nün tarihli TBMM konu mas na dayan larak haz rlanm t : Halk israfla mücadeleye, hesapl ve tutumlu ya amaya al t rmak / Yerli mallar m z tan tmak, sevdirmek ve kulland rmak / Yerli mallar m z n miktar n ço altmak, fiyatlar n ucuzlatmak, niteliklerini yabanc benzer mallar n düzeyine yükseltmek / Yerli mallar m z n sürümünü artt rmak suretiyle milletin iyi ya- amas n sa lamak smet nönü ye göre...yerli mal n n revac n temin vazifesi münhas ran kad nlara aittir. Kad n taraf ndan benimsenen yerli mal n n kullan m konusuna erke in mukavemet etmesi söz konusu de ildir (TBMM konu mas ndan). Diyanet leri Ba kanl ndan da vaaz ve hutbelerde bu konunun i lenmesi istemi üzerine camilerde yap lan vaazlarda halk iktisat, tasarruf ve yerli mal konular nda ayd nlat ld. smet nönü yü severler mi bu ithalatç tüccar-müteahhit mücahit sözde islamc, bu emperyalist i birlikçisi kesimler, elbette sevmezler! Cemiyet in haz rlatt tasarruf ve yerli mallar konulu iki kitab Genelkurmay Ba kanl - nca orduda okutuldu. Ordu, ayr ca yerli mallar m z köylülerimize tan tma etkinliklerine de girerek Cemiyet e katk da bulundu. O zaman ordu NATO ya henüz girmemi ti. Ba vekil de Genelkurmay Ba kan na hocam demiyordu! Sonra ATT (Menderes-Özal-Erdo an) filmiyle ülkemizi lüks mallar i gal etti; orduda US damgal ka kla tarhana içilir oldu; ara mal ithal etmeden üretim yapamaz olduk, borçla gelece imizi tüketir olduk. Ampul bile üret(e)mez olduk. Siyasal ampuller de ithal mi? Men e ahadetnamesinde USA-ABD yaz yorsa öyledir, bak verin. Men e ahadetnamesi (mal n kimli i), uluslararas ticarete konu olan mallar n ülkesel kayna n belirten belgedir. imdi görev geçmi teki gelece imize sahip ç kmak! Bu sat rlar yazarken aya mda Be ikta Sümerbank ma azas ndan al nma terlik, s rt mda da Sümerbank n pazen pijamas vard, biline. zlemelik önerisi: 13 Aral k ta yay n ak de i mezse Ulusal Kanal daki (saat 18.00) Geçim ve Tutum izlencemizde yerli mal ve tutum konusunu i leyece iz ortaokul ö retmenim ile, tan rs n z o cesur kad n yani Afet Ilgaz! Özel in yatırımları yüzde 7.8 düştü Özel sektör yatırımları 2012 yılının 3. çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre cari fiyatlarla yüzde 7.8 azalışla 52 milyar 947 milyon liraya geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, özel sektör yatırımları yılın ilk 9 ayında ise yüzde 2.9 artışla 180 milyar 926 milyon liraya çıktı. Yılın 3. çeyreğinde kamu yatırımları yüzde 12.8 artışla 15 milyar 285 milyon lira olurken, ilk 9 ayında da yüzde 9.2 lik artışla 36 milyar 737 milyon lira oldu. Yılın 3. çeyreğinde kamunun inşaat harcamaları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8.4 oranında artışla 3 milyar 106 milyon lira düzeyine, 9 aylık dönemde de yüzde 6.3 oranında artışla 32 milyar 534 milyon liraya ulaştı. 3. çeyrekte kamunun makine-teçhizat harcamaları yüzde 49.3 artışla 2 milyar 179 milyon lira, ilk 9 ayda yüzde 38.4 artışla 4 milyar 204 milyon lira düzeyine çıktı. Ekonomide son üç yılın en düşük büyümesi AYDINLIK/ANKARA Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) üçüncü çeyrek büyüme rakamlarını açıkladı. Üçüncü çeyrekte yüzde 2.6 büyüme beklenirken, büyümenin yüzde 1.6 da kaldığı görüldü. Bu yılın üçüncü çeyreğindeki 1.6 lık büyüme 2009 yılından bu yana yaşanan en düşük büyüme oldu. Bu rakamlarla Türkiye nin ilk 9 aylık büyümesi 2.6 olarak gerçekleşti. Ekonomideki büyüme rakamları ilk çeyrekte yüzde 3.4 e, ikinci çeyrekte de yüzde 3 e revize edildi. Hükümetin yıl sonu büyüme hedefi yüzde 3.2 seviyesindeydi. Üçüncü çeyrekte ortaya çıkan rakamlar bu hedefe ulaşmanın zor olduğunu ortaya koydu. TÜİK in açıkladığı verilere göre, takvim etkisinden arındırılmış sabit fiyatlarla GSYH 2012 yılı üçüncü üç aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1.9 luk artış gösterirken, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH değeri bir önceki döneme göre ise ancak yüzde 0.2 arttı. Taşıma suyla ekonomi döndürülemez Bu yılın 3. çeyrek büyüme rakamını değerlendiren CHP Milletvekili Prof. Dr. Oğuz Oyan, Hükümetin revize ettiği büyüme oranına bile ulaşamayacağını kaydetti. Hormonlu büyümenin sonuna gelindiğine AYDINLIK / ZM R Suriye de silahlı çatışmalara katılan ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) himayesindeki terör grupları Suriye den kaçak zeytinyağı getirip Türkiye de satmaya başladılar. Suriye den kaçak getirilen zeytinyağları zeytinyağı üreticisini sıkıntıya soktu. Kaçak zeytinyağı yüzünden zeytinyağı fiyatları düştü. Suriyeli teröristler Suriye den çaldıkları malları Türkiye de satmayı sürdürüyor. Daha önce koyun ve yaklaşık 10 bin büyükbaş hayvanı Türkiye ye getirip satan terör grupları şimdi de Suriye den zeytinyağı çalıp Türkiye de satmaya başladılar. Suriye den getirilip Türkiye de satılan zeytinyağı miktarının 7-8 bin tona ulaştığını kaydeden İzmirli zeytinyağı üreticileri, Konu vahim. Yetkililer kıllarını kıpırdatmıyor. Bizim araştırmalarımıza göre Suriye den getirilen dökme zeytinyağı Hatay da legalize edilerek piyasaya sürülüyor. Kaçak zeytinyağı nedeniyle üretici sıkıntıya girdi. Zeytinyağı fiyatı 5 liranın altına düştü. Önlem alınmazsa Türkiye ye kaçak girecek zeytinyağı 50 bin tona çıkacaktır. Bu da yerli üreticinin iyice batması demektir dediler. işaret eden Oyan, Taşıma suyla ekonominin uzun süre döndürülemeyeceği görüldü. Büyüme revize edilmiş rakamın da altında kalarak yüzde 2.5 e gerilemiş durumda. İçinde bulunduğumuz 4. çeyrekte de işlerin iyi gitmediği açık. Ekim ayında sanayideki büyümenin düşük çıkması da bunu gösteriyor dedi. Türkiye nin yüzde 5 in altında büyümesinin sıkıntı yaratacağını ifade eden Oyan, Türkiye açısından yüzde Önlem alınmazsa fiyatlar düşer İzmirli zeytinyağı üreticilerinden Sami Kara da Aydınlık a yaptığı açıklamada, kaçak zeytinyağını alıp Türk zeytinyağı gibi ihraç eden ihracatçılar da bulunduğunu ifade ederek, İzmir de bunun herkes tarafından bilindiğini söyledi. Kara, önlem alınmaması halinde üreticinin sattığı fiyatların daha da düşeceğini bildirdi. Bu arada Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili ve Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Nedim Güreli de bir açıklama yaparak, Suriye deki iç savaş nedeniyle Suriye den Türkiye ye 4-5 bin ton zeytinyağının kaçak yollarla girdiğine ilişkin duyumları olduğunu belirtti. Güreli, Suriye den gelen kaçak zeytinyağlarını satın alan firmaların konu ile ilgili basında çıkan haberler üzerine geri adım attığını kaydederek, Şu anda o yağları alan firmalarda Suriye yağlarını almaz oldu. 5 in altında büyümenin işsizliğin artması demek olduğunu söyledi. AKP Hükümetinin, işsizliğin azaldığına ilişkin rakamları ürettikleri makyajdır, manipülasyondur diyen Oyan, şunları söyledi: Yüzde 2.5 luk büyüme durgunluk demektir. Nüfus artışı düşülürse ekonomi yerinde sayıyor anlamına gelir. Bu da ciddi bir sıkıntıdır. Son çeyrekte eksi büyümeyle karşılaşabiliriz Ekim ayı sanayi üretim endeksiyle birlikte değerlendirildiğinde yılın üçüncü çeyreğindeki büyümenin eski olabileceğini söyleyen Ekonomist Mahfi Eğilmez de, şunları kaydetti: Büyüme ile birlikte açıklanan Ekim ayı sanayi üretim endeksi değişimi geçen yıla göre yüzde 5.7 oranında bir düşüşü gösteriyor. Takvim ve mevsim etkilerinden arındırılsa bile düşüş var.(yüzde 0.9) Bu görünüm yılın dördüncü çeyreğinde canlanma bekleyenler ve ekonominin yeniden büyümeye döneceğini öne sürenler için oldukça büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor. Eğer dördüncü çeyreğin son iki ayında da bu eğilim sürerse son çeyrekte eksi büyümeyle karşılaşabiliriz. Dolayısıyla bu ticarette bitti diye konuştu. Üreticiler zarar ediyor Ancak üreticiler, Suriye den kaçak zeytinyağı girişinin sürdüğü, bunu da Suriye de silahlı çatışmalara katılan terör gruplarının organize ettiği görüşünde Hormonlu büyümenin sonuna gelindi Dün açıklanan 2012 yılı3. çeyrek büyüme rakamı beklenenin çok altında kaldı. Yüzde 2.6 beklenen büyüme yüzde 1.6 olarak gerçekleşti. Taşıma suyla ekonominin uzun süre döndürülemeyeceğinin görüldüğünü belirten Prof. Dr. Oğuz Oyan, hormonlu büyümenin sonuna gelindiğini kaydetti Prof. Dr. O uz Oyan Sanayi üretimi Ekim de çakıldı Türkiye İstatisik Kurumu (TÜİK) 2012 yılı Ekim ayında 2005=100 temel yıllı sanayi üretim endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5.7 düştüğünü bildirdi. TÜİK in açıklamasında şu görüşlere yer verildi: Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2012 yılı Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi yüzde 3.9, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 5.9, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi de yüzde 5.1 azalmıştır. Takvim etkisinden arındırılmış endeks 2012 yılı Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0.9, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksi de bir önceki aya göre yüzde 2.6 düşmüştür. Böylece Ağustos ayındaki yüzde 1.8 lik düşüşten sonra sanayi üretim endeksi, Ekim ayında da yüzde 5.7 oranında azalarak ekonomideki büyüme beklentilerini olumsuz etkiledi. ÖSO Suriye den zeytinyağı çalıp Türkiye de satıyor Ro-Ro, TIR başına 2 bin 500 dolar ek yük getirdi Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı nın İskenderun Limanında yaptığı konuşmayı değerlendiren CHP Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu, Sayın Bakan Hatay ın gerçeklerinden bihaber. Ya da bilinçli olarak Suriye sorununun yarattığı olumsuzlukları kapatmaya çalışıyor. Yaptığı konuşmanın başka bir anlamı yoktur dedi. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı nın İskenderun Limanı Suriye ye alternatif kapı haline geldi konuşmasının doğru olmadığını kaydeden Dudu, Bu limandan yapılacak ihracat ve ithalat Suriye dışındaki ülkelere yapılacaktır. Suriye sorununun yarattığı ekonomik yıkım ve 7.5 milyar dolarlık ticaret hacmini geri getirmeyecektir. Bugün Suriye ile olan ticaretin sıfırlanmasından dolayı ortaya çıkan sorunları gelsinler, Hatay esnafına sorsunlar. Acaba Sayın Bakan Hatay da kaç esnafın işyerini kapattığını ve borçlarını ödeyemez duruma geldiğini biliyor mu? diye konuştu. Suriye kapısının kapanmasının üçüncü ülkelere yapılan ihracatı pahalılaştırdığını ifade eden Dudu şunları söyledi: Öyle görünüyor ki Bakanın hiçbir şeyden haberi yok. Ro- Ro taşımacılığı TIR başına 2 bin 500 dolar ek yük getiriyor. Bakan hiç bundan söz etmiyor. Ayrıca Suriye üzerinden körfez ülkelerine ulaşım ile gemi ile ulaşım arasındaki farkı da göremiyor. Yaş sebze ve meyve ihracatında zaman faktörünün ne kadar önemli olduğunu bir Ticaret Bakanının bilmemesi ülkemizin nasıl yönetildiğinin açık bir göstergesidir. Türkiye nin yüzde 1.6 olarak açıklanan 3. çeyrek büyüme rakamlarını değerlendirenankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, büyüme hızının, ekonomide yumuşak inişin düşünüldüğünden sert olduğunu gösterdiğini belirterek, Bu büyüme verisiyle yılı yüzde 3 ün altında bir büyümeyle kapatma ihtimali güçlenmiştir dedi. Ekim ayında sanayi üretimindeki yüzde 5.7 lik sert düşüşün de beklentilerini desteklediğini söyleyen Özdebir, iç talepteki artışın eksiye dönmesinin iç pazarda yaşanan sıkıntıları açık bir biçimde gösterdiğini belirtti. Küresel ekonomideki ve AB deki gelişmeler dikkate alındığında ihracat rakamlarında görünen başarının önümüzdeki dönemde de sürdürülebilmesinin zor göründüğüne dikkat çeken ASO Başkanı, Merkez Bankası nın faiz indirimine gitmekte geciktiğini ifade etti. Özdebir, Enflasyon ve iç talep şartları böyle bir indirimi desteklemektedir. Faiz indiriminde Merkez Bankası daha fazla gecikirse ekonomik faaliyetlerdeki ivme kaybını telafi etmek zorlaşacak, 2013 yılındaki büyüme beklentileri de olumsuz etkilenecektir ifadelerini kullandı. 17 Kas m 2012 Yumuşak iniş sert oldu Nurettin Özdemir ısrar ettiler. Üreticiler haksız rekabet yaşandığını vurgulayarak, Bu kaçakçılıktan hem Suriyeli hem de Türkiyeli üreticiler zarar ediyor. Suriyeliler mallarını çaldırıyorlar ya da ucuza satmak zorunda kalıyorlar, Türk üreticiler de bu malların fiyatları düşürmesi yüzünden sıkıntıdalar dediler. Şimşek: Büyüme yüzde 3.2 nin altında kalacak TBMM de bütçe sunuş konuşması yapan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Son açıklanan veriler ışığında büyümenin yüzde 3.2 nin altında kalma olasılığı yüksek dedi. Bu yıl yumuşak iniş sürecini başarıyla yürüttülerini savunan Şimşek, yumuşak iniş sürecine paralel olarak enflasyonist baskıların da azaldığını söyledi. Cari açıktaki iyileşme yavaşlayacak Yılın son çeyreğinde iç talepteki toparlanmayla birlikte cari açıktaki iyileşmenin doğal olarak yavaşlamasını beklediklerini ifade eden Şimşek, açıklamalarını şöyle sürdürdü: Yılın son çeyreğinde, iç talepteki toparlanmayla birlikte cari açıktaki iyileşmenin doğal olarak yavaşlamasını bekliyoruz. Cari açığın GSYH ye oran olarak yıl sonunda OVP de öngördüğümüz üzere yüzde 7 civarında gerçekleşeceğini, 2015 yılında ise yüzde 6,5 e gerileyeceğini tahmin ediyoruz. Kasım sonu itibariyle Mehmet im ek özelleştirme gelirleri 6.3 milyar liraya ulaştı, bunun 1.8 milyar liralık kısmı Hazine ye aktarıldı. Özelleştirmede onay ve sözleşme aşamasındaki uygulamalar yaklaşık 2 milyar lira civarında. Harcamaların 2013 yılında bütçe öngörüleri çerçevesinde kalması için gerekli tedbirleri alacağız. Harcama programlarında verimlilik artışı sağlamak için idari mekanizma oluşturacağız; harcamalar tek tek gözden geçirilecek.

5 AYDINLIK / ANKARA TBB de Çalışma ve örgütlenme hakkı paneli Sendikalar dükkan değil, mücadele yeri Türkiye Barolar Birliği İnsan Hakları Günü etkinlikleri kapsamında Uluslararası Sözleşmeler Işığında Türkiye de Çalışma ve Örgütlenme Hakkı İhlalleri konulu bir panel düzenledi. Konuşmacılar sendikaların dükkan değil mücadele yeri olduğunu söylediler Panelin açılış konuşmasını Türkiye Barolar Birliği Başkanı Ahsen Coşar yaptı. Coşar, çalışanların başlangıçtaki zayıf ve dağınık birlikteliklerinin zaman içerisinde bilinçli, kararlı ve sürekli örgütlenmelere dönüştüğünü belirtti. Coşar, bütün bu gelişmelerin temelinde ekonomik ve toplumsal dinamiklerin etkisi olduğu kadar çalışanların bir tüketim nesnesi olarak değil, gelişme sürecindeki özgür ve özerk bireyler olarak algılanması gerektiği yönündeki insani yaklaşımların da etkili olduğuna dikkat çekti. Hak ve özgürlüklerin ulusal veya uluslararası belge ve sözleşmelerle koruma altına alınmasının onları mutlak olarak korumak anlamına gelmediğini dile getiren Coşar, Özellikle ülkemizde hiç bu anlama gelmiyor. Öyle olduğu içindir ki, başta ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle, anayasaya ve yasalarla koruma altında olan pek çok hak ve özgürlük ve elbette çalışma ve örgütlenme hakkı da ihlal edilen haklar arasındadır diye konuştu. Panelde konuşan sendikacılar, sendikaların mücadele etmesi gerektiği konusunda ortak görüş belirtirken, sendikaların her sabah kapısı açılan dükkanlar olmadığını mücadele yeri olduğunu ifade ettiler. Prof. Dr. Işıklı: İktidara muhalif olan küçülüyor Prof. Dr. Fazıl Sağlam ın başkanlığını yaptığı 1. oturumda Kadir Has Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Kutal ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpaslan Işıklı konuştu. Işıklı, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası ndaki olumsuzluklara dikkat çekti. Işıklı yasanın görüşmeleri sırasında sendikaların itiraz ettiğini, itirazların nedenini anlamak için ise sendikal yaşamdaki son gelişmelere bakmak gerektiğini kaydetti. Işıklı, bu hükümetle birlikte daha önce varlığı yokluğu belli olmayan bir konfederasyonun birden bire çok üye kazandığını, üye sayısı çok olan bir konfederasyonun ise gittikçe güç kaybettiğine işaret etti. Işıklı, Bakıyoruz ki iktidara yakın olan büyümüş, iktidara muhalif olan küçülmüş diye konuştu. Koç: Siyasi mücadele şart ODTÜ Sosyal Siyaset Uzmanı Yıldırım Koç un başkanlığını yaptığı ikinci oturumda ise Tek Gıda- İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel ile Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin konuştu. Yıldırım Koç konuşmasında, Türkiye de işçi sınıfı ve sendikacılık hareketinin önemli bir süreçten geçtiğini belirtti. Koç, süreci şöyle anlattı: 2012 nin başından beri Ulusal İstihdam Stratejisi gündemde. Hükümetin gündeminde taşeron uygulamasını daha da yaygınlaştırmaya yönelik bir program söz konusu. Özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisinin verilmesi yani kiralık işçi büroları gündemde. Kıdem tazminatı fonu yıllardır Sendikalar yetki için çatıştı LKAY AKKAYA/ ANKARA Türk-İş e bağlı iki sendika toplu iş sözleşmesi yetkisi için karşı karşıya geldi. Üstelik aralarında bu konuda yapılmış protokol olmasına rağmen. Milli Eğitim Bakanlığı nda çalışan Koop-İş üyesi işçiler, Koop-İş in toplu sözleşme imzalamak için yaptığı yetki başvurusuna yine Tez Koop-İş sendikasının itiraz etmesini protesto ettiler. Belediye ve il özel idaresinde çalışan işçiler, torba yasa olarak bilinen 6111 sayılı yasa ile, norm kadro uygulaması kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü ne devredilmişti. Türk-İş e bağlı Koop-İş Sendikası da birçok ilde örgütlenme çalışması yaparak Milli Eğitim Bakanlığı na devredilen işçileri örgütledi. İşçilerin yarısından fazlasını örgütleyen Koop-İş Sendikası çoğunluk tespiti yaptırarak, toplu sözleşme imzalamak için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı na yetki başvurusunda bulundu. Ancak Koop-İş in yetki başvurusuna yine Türk-İş e bağlı olan Tez Koop-İş Sendikası itiraz etti. İşçiler maaşlarına yapılacak olan zammın gecikmesine neden olacak bu itirazı dün Tez Koop-İş Sendikası önünde protesto etti. 300 e yakın işçinin katıldığı eylemde siyah zemin üzerine itirazını çek yazılı dövizler ve Türk bayrakları taşındı. Türk-İş elini yetkimden çek, Tez Koop şaşırma, sabrımızı taşırma sloganlarının atıldığı eylemde Türk-İş e de tepki vardı. İşçiler, Türk-İş merkezinin daha önce her iki sendikayı da görüşmeye çağırdığını ancak anlaşma sağlanamadığını belirttiler. Sendikaların kavgası işçinin ekmeğine mal oluyor Tez Koop-İş Sendikası binası önünde işçiler adına Ankara Milli Eğitim de çalışan Nevzat Karataş bir açıklama yaptı. Karataş açıklamasında 2 yıldır toplu sözleşme hakkından mahrum bırakılan, çeşitli vaatlerle oyalanan, kandırılan, baskılara, yıldırmalara maruz bırakılan, tehdit edilen, tüm milli eğitim emekçileri için toplandıklarını söyledi. Karataş şöyle konuştu: İki yıldır neler yaşadığımızı ancak biz biliriz. Evimize götüremediğimiz ekmeğin derdini ancak biz biliriz. Eşimizin, çocuğumuzun yüzüne bakamamanın utancını ancak biz biliriz. Ama bu binanın içinde rahat koltuklarında oturanlar, sıcak çaylarını yudumlayanlar bunu bilemez. Kendi çıkarları için, bizim üzerimizden rant sağlamak için, sendikal hesapları için, bizlerin hakkını hiçe sayanlar bunları görmez, anlamaz. İşçinin öfkesinden Türk İş de nasibini aldı Toplu sözleşme hakkımızı istiyoruz diyen Karataş, sendikal rekabete kurban gitmek istemediklerini dile getirdi. Milli Eğitim çalışanlarının, tercihlerini Koop-İş ten yana yaptığını ifade eden Karataş, 17 bin işçinin Koop-İş te örgütlenmesini sindiremeyenlerin bu duruma itiraz ettiğini kaydetti. Karataş, Tez Koop-İş Sendikası na itirazını çekme çağrısı yaparak bu eylemin bir uyarı eylemi olduğunu, eğer dava çekilmezse binlerce işçi ile geleceklerini bildirdi. Karataş açıklamasında Türk-İş yönetimine de tepki gösterdi. Karataş, eğer sendikana sözünü geçiremiyorsan ne işin var hala o koltukta dedi. tartışılıyor. Sermaye Piyasası Kanunu çıktı. Bu alanlar genişletilerek grev yasağı getirildi. TÜM- TİS için bir yargı kararı var. İş kolları yönetmeliği gündemde. Koç, sendikal alana yönelik müdahalelere karşı çözümün siyasi mücadele olduğunu belirtti. Ayçin: İşçinin siyasallaşmasının önüne set çektik Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin de, yandaş sendikaları eleştirerek AKP yi finansman olarak büyütüp, destekleyip bu ülkenin başına bela eden sendikacılar bu ülkede hala sendikacı değil mi? diye sordu. Biz sendikacılar yıllarca işçi sınıfının siyasallaşmasının önüne set çektik diyen Ayçin, Sendikacılığı sadece iki yıldan iki yıla toplu sözleşme yapan bir durumdan öteye götürmedik. İşyerlerinde yaşanan sıkıntıların çözülmesine aracılık yapan kurumlar olmanın ötesine geçemedik dedi. Sendikaların bu ülkenin diğer sorunlarına duyarsız kalması durumunda sendikacılığın geriye gitmesindeki nedenleri başka yerde aramaya gerek olmadığını söyleyen Ayçin, Biz sendikacılar, Türkiye nin temel sorunlarına arkamızı dönerek, sendikaları akşam sabah kapısını bizim açtığımız dükkanlara mı dönüştürdük? dedi. Türkel: Mücadeleci sendikacılığın önünü açtık Tek-Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel de konuşmasında şunları belirtti: AKP, geldiği günden beri çalışma hayatı belki de Cumhuriyet tarihinin en karanlık günlerini yaşıyor. Kamuya ait işletmeler adeta peşkeş çekildi. Kamuda çalışan işçiler 4C li yapıldı. Artık işçi, memur, sözleşmeli bir de 4C li oldu. Tekel eylemleri, 4C nin ne olduğunu Türkiye nin gündemine taşıdı. Tekel eylemleri mücadeleci sendikacılığın önünü açtığı gibi örgütlenmenin de önünü açtı. Polisin önünde, işyerlerinin önünde çadır kuramayan, bildiri dağıtamayan işçiler eylem yapar çadır kurar hale geldi. DEBA tabelası kaldırıp TÜRKİYE İŞ BANKASI MÜLKÜDÜR yazıldı BEH YE YARA ÇI / DEN ZL Deba işçileri hem 10 aylık maaşlarını hem de kıdem tazminatlarını almak için aylardır mücadele veriyor. İşçiler her hafta farklı bir protestoyla seslerini duyurmaya çalışıyor. Son eylemleri Denizli Organize Sanayi Bölgesi nde bulunan fabrikanın önüne giderek DEBA tabelasını indirmek oldu. İşçiler alacakları karşılığında fabrikaya ipotek koyan İş Bankası na da mesaj veren Türkiye İş Bankası mülküdür yazısını astılar. Teksif Genel Merkez örgütlenme sorumlusu Ömer Seyfi ATILGAN, İş Bankası ne zaman alışveriş yaptın da bitirdin bu işi? İş Bankası ipotek koyduysa işçinin de alacağı var. Onlar zannediyorlar ki DEBA işçisi bunu bilmiyor, zannediyorlar ki, DEBA işçisi pes edecek. Buraya asılan tabela utançtır. Bu ülkenin insanına, emeğine karşı utanç tabelasıdır. Burada işlenen sosyal cinayeti görmezden geliyorsanız, İş Kuleleri önüne de ziyaretimiz olacak. dedi. İş Bankası aldıysa işverenimiz de odur Atılgan açıklamasına şöyle devam etti yılında İş Bankası burayı aldıysa o zaman iş verenimiz İş Bankası dır. Türkiye deki yasalar bunu der. Açıklama istiyoruz. Gözyaşı ekmeğinizin üzerinden hiçbir zaman eksik olmayacak. Süreci Esat Sivri nin açıklamaları belirleyecektir. dedi. Eyleme işçilerin yanı sıra aileleri de katıldı. Organize Sanayi Bölgesi ndeki eylem sırasında yoğun güvenlik önlemleri alındı. SINIF GÖZLÜĞÜ YILDIRIM KOÇ yildirimkoc@aydinlikgazete.com yeri sendika temsilcilerinin güvencesi yeniden sa land 7 Kas m 2012 tarihinde yay mlanarak yürürlü e giren 6356 say l Sendikalar ve Toplu Sözle mesi Kanunu nun i çiler ve sendikalar aleyhine birçok düzenlemesi var. Ancak bir konuda olumlu bir düzenleme söz konusu. Bu olumlu düzenlemenin fark nda olup, bunu kullanmak gerekli. yerinde sendika taraf ndan temsilci atan r. Ayr ca ube veya genel merkez yönetim organlar nda olup da i yerinde çal maya devam eden çok say da sendikac vard r. Bu ki- iler, görevlerini gerekti i gibi yapmaya kalkt klar nda, i verenin hedefi olurlar. Bu nedenle bu ki ilerin özel koruma alt na al nmas gerekir. Bu konuda mevzuat m zda ilk düzenlemeler 1936 y l nda yap ld y l nda kabul edilen 3008 say l Kanununa göre (M.78) Bir i yerinde çal makta olan i çiler aras ndan, elli ki iye kadar iki, elliden iki yüz i çiye kadar üç, iki yüzden bine kadar dört ve binden yukar say da i çiler için be mümessil i çi seçilir. Mümessil i çilerin seçilme ko ullar ve güvenceleri cra Vekilleri Heyetinin 11 Mart 1939 gün ve 2/10565 say l kararnamesiyle kabul edilen htilâflar Uzla t rma ve Tahkim Nizamnamesi ile belirlendi. Bu nizamnameye göre, i veren, mümessil i çilere, görevlerinin yerine getirilmesi için gereksinim do mas durumunda i yeri içinde bir yer göstermekle ve gerekli personel, haberle me ve k rtasiye yard m n yapmakla yükümlüydü. veren, mümessil i çilerden birini i ten ç karmak isterse, Dairesinin ilgili birimine önceden durumu sebepleriyle bildirmek zorundayd. 274 say l Sendikalar Kanununda (1963) ve 2821 say l Sendikalar Kanununda (1983) i yeri sendika temsilcileri için önemli bir güvence getirildi say l Kanunun 30. maddesine göre, i veren, i yeri sendika temsilcisinin i sözle mesini hakl bir sebep olmad kça ve bu sebep aç k ve kesin bir biçimde belirtilmedikçe feshedemiyordu. Böyle bir uygulama durumunda i yeri sendika temsilcisi dava açabiliyor ve davay kazan rsa i e geri dönüyordu. veren i yeri sendika temsilcisine i ba yapt rmazsa, bu i çinin temsilcilik görevi devam etti i sürece kendisine ücreti ve di er tüm haklar ödeniyordu. Bülent Ecevit in ba bakanl ndaki 57. Hükümet döneminde 4773 say l Kanunla bu hak kald r ld ; i yeri sendika temsilcilerinin ayr cal kl i güvencesine son verildi say l Kanunun 24. maddesiyle bu hak geri getirildi: Madde 24- (1) veren, i yeri sendika temsilcilerinin i sözle melerini hakl bir neden olmad kça ve nedenini yaz l olarak aç k ve kesin ekilde belirtmedikçe feshedemez. Fesih bildiriminin tebli- i tarihinden itibaren bir ay içinde, temsilci veya üyesi bulundu u sendika dava açabilir. (2) Dava basit yarg lama usulüne göre sonuçland r l r. Mahkemece verilen karar n temyizi hâlinde Yarg tay kesin olarak karar verir. (3) Temsilcinin i e iadesine karar verilirse fesih geçersiz say larak temsilcilik süresini a mamak kayd yla fesih tarihi ile karar n kesinle me tarihi aras ndaki ücret ve di er haklar ödenir. Bu düzenlemenin i yerinde çal maya devam eden sendika yöneticileri hakk nda da uygulanaca kabul edildi. Bu yeni düzenleme, Türkiye taraf ndan tarihinde onaylanan letmelerde çi Temsilcilerinin Korunmas ve Onlara Sa lanacak Kolayl klara ili kin 135 say l Sözle meye de daha uygundur. yeri sendika temsilcilerinin ve i yerinde çal maya devam eden sendika yönetim, denetim ve disiplin kurulu as l üyelerinin i güvencesinin sa lanmas önemli bir ad md r. T.C. MERKEZ / SAKARYA 6. CRA DA RES TA INMAZ AÇIK ARTIRMA LANI 2010/7243 ESAS Sat lmas na Karar Verilen Ta nmaz n Cinsi, K ymeti, Adedi Evsaf : Ta nmaz n Bilgileri : Sakarya ili Adapazarı ilçesi Yahyalar Mahallesi 72 ada 11 parsel (yenileme ile 3426 ada 11 parsel) Ta nmaz n Adresi : Yahyalar mah. Ankara cad. No:64 Adapazarı / SAKARYA Ta nmaz n Yüzölçümü : m2 Ta nmaz n Özellikleri : 72 Ada No, 11 Parsel No, Yahyalar Mah. Ankara Cad. Yahyalar Mah. Adapazarı/SAKARYA Takdir Olunan K ymeti : ,00 TL KDV Oran : %18 1. Sat Günü : 15/01/2013 Salı 11:00-11:10 saatleri arasında 2. Sat Günü : 25/01/2013 Cuma 11:00-11:10 saatleri arasında Yukarıda özellikleri yazılı taşınmaz/lar bir borç nedeni ile açık arttırma suretiyle satılacaktır. Sakarya ili Adapazarı ilçesi Yahyalar Mahallesi hudutlarında kain; tapunun 72 ada 11 parsel (yenileme ile 3426 ada 11 parsel) numarasında kayıtlı, kayden bahçeli kargir ev vasıflı taşınmazdan ibarettir. Ancak tapuda her ne kadar bu şekilde geçiyorsa da bahsi geçen evin yıkılmış olduğu ve parselin boş arsa vasfında bulunduğu tespit edilmiştir. Taşınmaz Yahyalar Mah. Ankara cad. no:64 adresinde yer almaktadır, konum olarak bu caddeye açılan Muallim Naci sokağı girişinin 40 m. güneybatı karşı çaprazında kalmaktadır. Atatürk Bulvan na 500 m.mesafededir. Topografik olarak düz bir arazide yer almakta, tüm altyapı ve belediye hizmetlerinde de faydalanmaktadır. Etrafı tamamen işyerleri ağırlıklı olarak yapılaşmıştır. Yapıların zemin katlarında değerli işyerleri bulunmaktadır. Şehir merkezinde ve ana caddeye cepheli olduğundan ulaşım imkanları çok iyidir. Yakınlarında işyerleri, mağazalar, banka şubeleri v.s. bulunmaktadır. Mevcut imar durumuna göre taşınmaz imar planlarında M1 Yol Boyu Ticaret Sahası olarak ayrılan alanda kalmakta ve ayrık nizamda iki katlı (A-2 )yapı iznine tabidir. Parselin kuzeyde kalan bir bölümü mevcut 20 m.lik imar yolunda kalmaktadır. Sat artlar : 1- Satış yukarıda belirtilen gün ve saatte Sakarya Adliyesi İcra Daireleri Mezat Salonu da açık artırma sureti ile yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60 nı ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile yukarıda belirtilen gün ve saatlerde ikine arttırmaya çıkılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememiş ise taşınmaz en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadarki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40 ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüchanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin % 20 si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, 1/2 tapu harcı ve masrafları, KDV alıcıya aittir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususu ile faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenleri şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2010/7243 sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (İc.İf.K.126) 30/11/2012 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Yönetmelik Örnek No :27 BASIN: ( Resmi ilanlar de

6 An meselesi ÇIRNIK TÜRKER ERTÜRK Suriye de Be ar Esad y kmak, rejim de i ikli i yapmak, bu ülkeyi bölmek ve Büyük Ortado u Projesi nin önemli bir aya n gerçekle tirmek maksad yla k smen aç k, k smen de örtülü olarak sürdürülen sava n 21 inci ay içindeyiz. Bu süre içinde ayn zamanda uygulanan siyasi ve ekonomik yapt r mlarla Suriye iyice h rpalanm t r. Ülkede ticaret ve normal ya am ciddi anlamda sekteye u rat lm t r. Daha da kötüsü ülke içinde daha güvenli bölgede ya amak arzusu ile demografik a rl kl nüfus hareketleri ya anmaktad r. Bat medyas nda yalan ve sahte haberlerle arzu edilen amaca yönelik olarak farkl bir Suriye alg s yaratma çal malar tam gaz devam etmektedir. Ülkemiz medyas aç s ndan durum çok daha kötüdür. Üç tür yakla m söz konusudur; i birlikçiler, yurtseverler, çiçek, böcek, dizi ve futbol konular ile oyalanan duyars zlar. Ba lang çta Suriye için planlanan Libya stili askeri müdahale idi. Fakat bu plan Birle mi Milletler Güvenlik Konseyi ndeki Rusya ve Çin vetolar yüzünden gerçekle tirilememi tir. Bunun üzerine B plan uygulamaya konmu tur. Bu plana göre bir yandan örtülü vekalet sava na h z verilecek ve di er yandan yapt r mlarla Suriye nin bo az s k larak nefes almas na müsaade edilmeyecektir. B plan ile ula lmak istenen; ya rejimin d destekli olarak içerden sürdürülen vekalet sava ile çözülmesini sa lamak ya da Suriye yi iyice y pratt ktan ve dünya kamuoyunu iyice haz rlad ktan sonra yine askeri müdahale seçene ini uygulamakt r. Alevi devleti ABD bir koldan Türkiye dahil vekalet verdi i i birlikçileri vas tas ile Suriye de örtülü sava sürdürürken ve bu ülkeyi dizleri üstüne çökertecek yapt r mlar uygularken di er koldan da özellikle Rusya y çe itli yöntemlerle ikna etmeye çal maktad r. Suriye nin bat s nda Lazkiye ve Tartus u içine alacak bir ekilde Rusya n n Akdeniz deki ç karlar n devam ettirebilece i Alevi Devleti kurulmas teklifi bu ikna çal malar içindedir. ABD ikna etme çal malar n yaparken Rusya n n Suriye için siyasi, ekonomik ve askeri yard m n d - nda daha neleri yap p yapamayaca n ve askeri müdahale kar s nda s cak çat may göze al p alamayaca n de erlendirmeye ve hareket serbestisini k s tlamaya çal maktad r nin son ay itibar yla geldi imiz durumda ABD aç s ndan Suriye ye müdahale art k an meselesidir. Askeri ku atma ise h zla devam etmektedir. ABD ve srail in acelesi vard r. Çünkü 2013 içinde ran a müdahale edilmesi planlanmaktad r. Daha önce Suriye nin i i halledilmelidir. Suriye ye müdahalenin gerekçesi Be ar her an halk na kar kimyasal silah kullanabilir olarak belirlenmi tir. Sadece bu gerekçenin içini dolduracak kan t f rsat na ihtiyaç vard r. ABD nin stratejik müttefiki olan ve Anglosakson dayan mas içinde bulundu u ngiltere nin D i leri Bakan William Hague in Suriye, halk na kar kimyasal silah kullanabilir aç klamas ve NATO Genel Sekreteri Fogh Rasmussen in NATO kafas n kuma gömemez, teklif edilirse Suriye ye müdahaleye haz rd r demesi sava a gidi in emareleridir. Frans z uçak gemisi Charles De Gaulle ayr nt lar n geçen hafta Cuma günkü kö e yaz mda belirtti im ku atman n bat kanad nda görev almak üzere Suriye yakla ma sular na intikal etmi tir. ngiliz ve Frans z Özel Kuvvetleri u anda muhtemel bir müdahalede El Nüseyriye di er ad yla Alevi Da lar nda yapacaklar noktasal uçar birlik ve komando harekat için ayn co rafi özellikleri gösteren Arnavutluk ta prova yapmaktad r. İskender füzeleri Suriye müdahalesinin ABD ve srail aç s ndan di er bir avantaj da ran a müdahalenin bahanesini haz rlayabilece i ans d r. S ran n kendisine gelece ini bilen ran böyle bir müdahalede kay ts z kalmayabilir ve kendisine kar ba lat lmak istenen sava n gerekçesini yaratabilir. Suriyeliler çok pis ve ahlaks z bir sava la kar kar yad rlar. Fakat uzun soluklu bu mücadeleye direnmekten ba ka yollar yoktur. Yo un psikolojik sald r morallerini bozmamal d r ve hukuki olarak müdahalenin ba lamas na bahane olabilecek yanl l k içine asla girmemelidirler. Bilmelidirler ki; e er güçlü de ilsen hukuku terk eden en son sen olmal s n. Suriye ile sava ç karmak, Suriye nin kuzeyinde de facto (fiili) uçu a yasak bölgeyi uygulamak ve balistik füzelere kar Türkiye deki ABD ye ait üs ve tesisleri korumak için getirilen Pariotlara kar Rusya da sat htan sat ha at lan skender balistik füzelerini Suriye ye göndermi tir. Patriotlar n skender balistik füzelerine kar etkinli i çok s n rl d r. Bu t rmanman n sorumlusu emperyalizme tam teslim olmu Erdo an ve AKP dir. Suriye ye müdahale ba larsa bunun ran tetiklemesi ve bölgemizi bir ate topuna çevirmesi i ten bile de ildir. Ne yaz k ki ülkemizin yöneticileri bölgemizin ate topuna dönmesinden yarar görenlerin yan nda yer alm t r. Bu müdahale ve sava art k bu safhadan sonra yeni y la sarkabilir ama an meselesidir. Bu sava ancak Rusya n n yard mlar n n ötesinde s cak bir çat may da göze ald n fiili olarak göstermesi ile engellenebilir. Ruslar da bilmektedir; ku atma, istikrars zla t rma ve bölünme tehdidi kendi topraklar na gelecektir. 143 milyon nüfus için 17 milyon km² yüz ölçüm çok görülmektedir. Gelir bölü ümündeki adaletsizlik, bölgeler aras ndaki geli mi lik farklar, emperyalizm güdümlü siyasi Sünni slam, çok say da farkl etnik yap lar, azalan Rus nüfusu gibi hassasiyetleri çoktur. Bunlar ka yacaklar. En iyi savunma kendi kalenden uzakta kuruland r. Cuma günü ran n sahip oldu u nükleer silah gücünü yazaca z. Sayg lar sunar m. oince@aydinlikgazete.com Diyanet leri Ba kan Prof. Dr. Mehmet Görmez, stanbul da Gelenekten Gelece e Avrasya n n slam Ufku ana temas üzerine düzenlenen 8. Avrasya slam uras nda yapt - konu mada, slam dünyas nda bugün ya- anan s k nt lara dikkat çekerek öyle konu mu : Fetret günleri geride kalm t r. Fetret günlerinden kalma karga alardan, o günlerden kalma tart malardan h zla uzakla mam z gerekir. Tarihte büyük bir heyecanla müessesele tirdi imiz, kurumsalla t rd m z yap lara yeniden hayat vermek zorunday z. Bu vesile ile Avrasya co rafyas nda tarih boyunca egemen olan kadim bilgi ve hikmeti yeniden ihya için stanbul da bir Uluslararas slam Üniversitesi nin kurulmas n elzem gördü ümü ve bunu ura üyelerimizin y llard r her f rsatta dile getirdi ini belirtmek isterim demi. (Yeni afak, ) ST HBARAT SERV S ÖZDEMİR İNCE Ergenekon Davası nda savcının esas hakkındaki mütalaasını açıklayacağı 13 Aralık Perşembe günü, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İşçi Partisi (İP), Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyeleri başta olmak üzere çok sayıda kitle örgütü ve yurttaş kitlesel olarak Silivri de buluşarak, Ergenekon Davası nda yargılanan yurtseverlere destek verecek. Diyanet leri Ba kan n n muamma sözleri Kim demiş bunu? Türkiye nin herhangi bir yerinde bir caminin imam ve müezzinine söz geçiremeyen Diyanet leri Ba kanl (D B) n n ba kan demi. Fetret in birkaç anlam var: ki dönem, iki saltanat aras ndaki bo luk; uyu ukluk, zay fl k, otoritesizlik, belirsizlik... Yani fetret dönemi iyi bir dönem de il. D B Ba kan n n dedi ine göre slam da, slam memleketlerinde bo luk, uyu ukluk, belirsizlik, otoritesizlik, ap- all k günleri sona ermi. Ne olmu, neler olmu da sona ermi, belli de il. Kendisi ve seslendi i zevat biliyor bunun derin anlam n. Siyasal anlamda m, dinsel anlamda m, toplumsal anlamda m, ekonomik anlamda m sona ermi fetret dönemi? Fetret günleri bo günler ama slam dünyas n n günleri sefaletle, dü künlükle, karga a ile a z na kadar dolu. Endonezya dan Fas a, Bengalde ten Yemen e, Suudi Arabistan dan Sudan a dünyada (yanl saymad msa) 62 ba ms z Müslüman devlet var. (Türkiye laik bir cumhuriyet oldu u için bu 62 devlet aras na katmad m). Türkiye dekiler de aralar nda olmak üzere bütün dünyada 1 milyar 571 milyon 198 bin Müslüman ya yor. Elinizi vicdan n za koyun: Bu 62+1 devletin evrensel ve uluslararas a rl ne? Bir buçuk milyar müslüman n dünyadaki a rl ne? Hindistan da ya ayan Hindular, Budistler, Çin de ya ayan Budistler, Japonya da ya ayan intoistler, ayr ayr, siyasal bak mdan Müslümanlardan çok daha a r. Ekonomi bak m ndan çok daha üretken. Bilim ve ara t rmada fersah fersah ileri. Çin i bir yana b rakal m, kar la t rmada, Japonya ve Hindistan demokrasilerine zor kusun bulunur. Çin deki demokrasi bile Müslüman ülkelerin ço undan çok daha iyi. CHP, İşçi Partisi, ADD, TGB üyeleri ve yurttaşlar 13 Aralık ta Ergenekon da yargılanan yurtseverlere destek vermek için buluşacak. Yurttaşlar Türkiye nin dört bir yanından otobüslerle Silivri ye akacak 39 ilçeden otobüslerle Silivri ye gidiyorlar CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ın imzasıyla 5 Aralık ta parti örgütlerine gönderilen genelgede, partililer, yurttaşlarla birlikte 13 Aralık günü Silivri de yapılacak duruşmaya davet edilmişti. Genelgenin ardından, başta CHP İstanbul İl Başkanlığı olmak üzere CHP örgütleri harekete geçti. CHP örgütleri, genelge kapsamında tüm il merkezlerinin kendi imkanları çerçevesinde 13 Aralık ta Silivri de olacağını söyledi. Genel Merkez yetkilileri Yayınlanan genelge doğrultusunda, tüm illerden Silivri ye katılım olacaktır. Sayının az olduğu yerlerde bile, il başkanın arabası ile en az 4-5 kişi 13 Aralık ta Silivri de olacaktır bilgisini verdi. CHP, İstanbul da bulunan 39 ilçesinden de, 13 Aralık sabahı Silivri ye otobüs kaldıracak. Otobüslerin kalkış saatlerinin saat: 9.30 da başlayan duruşmaya ve ilçelerin Silivri ye olan uzaklığı göz önüne alınarak belirleneceği öğrenildi. İlçelerden kalkacak arabaların tam saatlerinin ise yarın kesinleşmesi bekleniyor. Eskinin ihyası Laik Türkiye Cumhuriyeti nin Diyanet leri Ba kanl Ba kan Prof. Dr. Mehmet Görmez, Tarihte büyük bir heyecanla müessesele tirdi imiz, kurumsalla t rd m z yap lara yeniden hayat vermek zorunday z buyuruyor. Müslümanlar n tarih boyunca kurumsalla t rd yap lar neler? Bu yap lar kurumsall klar n nerede ve neden yitirmi? Hepsi muamma! Bu kurumsal yap lar eskidi i, miad doldu u için mi y k ld? Yoksa, bunlar bu kurumsal yap lar n gereklili ine, yararl l na inanmayanlar taraf ndan m y k ld? Kaçak laflar bunlar! slam dünyas toptan ve ortakla a Halife sini yitirdi. Bu kurumu Türkiye Cumhuriyeti 1924 y l nda sona erdirdi. Ama dünyan n geriye kalan Müslümanlar bir araya gelip kendisine bir Halife seçemedi, Halife kurumunu sürdüremedi. Demek ki buna gücü yetmedi! Ba ka? Müslüman ülkelerin ço unda u ya da bu oranda slam hukuku egemen; ço- unda kay ts z arts z egemen olan Millet de- il. Örne in M s r da, Suudi Arabistan da hangi kurumsal yap ya yeniden hayat vermek gerekiyor? Fas, Cezayir, Tunus ve Libya da? Eski M s r anayasas nda bu ülkenin bir slam devleti oldu u ve yasalar n slam eriat na ayk r olamayaca yaz l yd, yeni anayasada da kalacak bu hükümler! Türkiye 13 Aralık ta Silivri ye akacak İşçi Partisi de otobüsler kaldıracak Yoğun çalışmanın sürdüğü bir diğer parti de İşçi Partisi. İşçi Partisi, 12 Aralık tarihinde 30 ilden ve çok sayıda ilçeden otobüsler kaldırarak, Silivri ye yurttaşları taşıyacak. İP ayrıca İstanbul un tüm ilçelerinin merkezi konumdaki alanlarından da 13 Aralık sabahı, saat: 7.00 da otobüslerlerle Silivri ye hareket edecek. ADD ve TGB harıl harıl çalışıyor ADD ise Trakya, Marmara ve Kuzey Ege Bölgelerinden bulunan illerden yoğun olarak Silivri ye katılımda TERSİ / YÜZÜ Başkan Türkiye yi işaret ediyor Laik Türkiye Cumhuriyeti nin Diyanet leri Ba kanl Ba kan Prof. Dr. Mehmet Görmez, Tarihte büyük bir heyecanla müessesele tirdi imiz, kurumsalla t rd m z yap lara yeniden hayat vermek zorunday z derken, galiba Türkiye yi i aret ediyor. D B Ba kan kusura bakmas n, muammayla konu masayd, kurumsalla m yap demeseydi, bizim akl m za, Cumhuriyet in kald rd Osmanl saltanat, Hilafet, eriye Vekaleti ve mahkemeleri, kapatt mahalle mektepleri, medreseler, tarikatlar, tekke ve zaviyeler, yapt devrimler akl m za gelmezdi. Ama geldi. Fetret dönemi, 1923 ile 2002 y llar aras ndayd ve fetret günleri art k 2012 de geride kalm t r. Do ru bir saptama! Ama D B Ba kan itiraz edip, kendisinin önüne geçilmesi gereken sevgisizlik, d lama ve tahammülsüzlük ten söz etti ini ileri sürebilir. Bir de Yabanc kaynakl nevzuhur dini hareketler in büyük tehlikesinden söz ediyor. Bu yabanc kaynakl ve tehlikeli hareketler yeni oldu una göre kurumsalla acak yap lar aras nda yer alamaz. Çağımızın Kerbelası Gazze Ancak, D B Ba kan n n Kerbela ile Gazze aras nda ili ki kurdu unu okuyunca, adam n muamma sözlerini yorumlamaktan vazgeçtim. Kerbela da Müslüman müslüman kesmi ti. Gazze de Müslümanlar n yard m ndan yoksun kalan Müslümanlar söz konusu! Müslümanlar ça lar na uyumlu hale getirecek önemler, olanaklar ara t racaklar na, adamlar oturmu lar, geçmi i nas l canland r r z diye selefî martavallar anlat yorlar. Ve bunun için stanbul da slam Üniversitesi kuracaklarm. Bu kafayla, bir tane de- il 101 tane slam üniversitesi kursan z, gülünç olmaktan kurtulamazs n z! Diyanet leri Ba kan ihya edilecek müesseselerin ad n verdi de Yeni afak yazmad ise, bunun sorumlulu u dini bütün gazeteye aittir! bulunacak. Derneğin, Ankara, İstanbul ve İzmir illerinden 30 araçla 13 Aralık da Silivri de olması bekleniyor. TGB üyelerinin ise birliğin Kurucu Başkanı Adnan Türkan ve Genel Başkan Yardımcısı Tunç Akkoç davada yargılandığı için 13 Aralık için özel bir çalışma yürüttükleri öğrenildi. TGB, İstanbul da bulunan tüm ilçelerden, 13 Aralık sabahı Silivri ye otobüs kaldıracak. Türkiye yi karanlıktan çıkaracağız IRMAK METE CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, İşçi Partisi Genel Sekreteri Osman Yılmaz ve ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, 13 Aralık Silivri buluşmasını Aydınlık a değerlendirdi da oradayız CHP il ve ilçe örgütlerinin 13 Aralık için yoğun bir çalışma içinde olduğunu ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan Bütün yurttaşlarımızı adalet mekanizmasıyla yaratılan adaletsizliğe dur demek için 13 Aralık ta Silivri ye bekliyoruz. Bugün buna itiraz etmeyen gelecekte kendisine yönelik adaletsizliğe zemin hazırlayacak olur. Biz CHP örgütleri olarak Silivri de olacağız. Halktan ilgi çok büyük. Milletvekilleri ve parti yönetim kadrosu olarak Ankara dan yola çıkacağız. Hepimiz 8.30 da oradayız şeklinde konuştu. Ankara Barosu: İnsan Hakları için Silivri deyiz Ankara Barosu ndan, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle yapılan açıklamada, binlerce avukatın savunma hakkının yok sayıldığı, insanların gerekçelerini bilmeden yargılandığı, tutuklandığı ve mahkum edildiği belirtildi. Açıklamada şöyle denildi: Siyasi iktidarın hoşlanmadığı bir davranış, devlet gücü kullanılarak düzeltilmesi gereken Türkiye yi karanlıktan çıkaracağız 13 Aralık ta Silivri ye gitmek üzere tüm yurtta otobüs kalkacağını açıklayan İşçi Partisi Genel Sekreteri Osman Yılmaz Silivri de başından beri adaletsizlik ile yürütülen bir tutsaklık sözkonusu. Daha önce Balyoz da yaşandığı gibi, oldu bittiyle yeni bir aşamaya geçmek istiyorlar. 19 Mayıs, 16 Eylül, 29 Ekim ve 10 Kasım da olduğu gibi 13 Aralık ta Silivri de olacağız. Türkiye nin, Ergenekon dan çıkışın anlatıldığı bir destanı vardı. 13 Aralık ta Türkiye yi içinde bulunan karanlıktan çıkaracak bir gün olacak. Bu tertiplere son vermek için 13 Aralık ta Silivri kalesinin duvarlarına dayanacağız diye konuştu. Adalet için sınav günü 13 Aralık günü, 22 kişinin yargılandığı Hopa Davası için gittiği Karadeniz Bölgesi nde olacağını ifade eden ÖDP Genel Başkanı Alper Taş ise şunları söyledi: Bu dava siyasi olduğu için hukukun işlediği bir durum söz konusu değil. Bu davalarda adil yargılanma söz konusu değil. Türkiye nin yeniden yapılandırılmasına dönük bir dava bu. Deliller değerlendirilmiş değil. O yüzden çok umutlu değiliz. Ama memlekette adalet var duygusunun ortaya çıkmasını isteriz. 13 Aralık adalet açısından bir sınav günü olarak görülüyor. Herkes için adalet istiyoruz. büyük bir kabahat sayılmakta. Her gün canımızdan can eksiliyor. Her gün en az bir kadın erkek şiddetinin kurbanı oluyor. Her gün bir işçi, olumsuz çalışma koşullarına feda ediliyor. 13 Aralık ta Silivri de bulunmakla da amacımızın insan haklarına saygıyı içselleştirmiş bir toplumun inşasına katkıda bulunmak olduğunu kamuoyunun bilgisine sunuyoruz. Yurtseverliğin kıstası Silivri ye sahip çıkmak 29 Ekim de, 10 Kasım da ayağa kalkan milyonlar bu kez 13 Aralık ta Silivri de buluşmaya hazırlanıyor. ADD İstanbul Maltepe Şubesi nin dayanışma kahvaltısında konuşan CHP li Maltepe Belediye Başkanı Mustafa Zengin, Cumhuriyet düşmanları Cumhuriyet i yıkmak için aydınları Silivri de mahkum ediyor. Silivri de yargılananlara sahip çıkılması gerekiyor. Yurtseverliğin kıstası budur şeklinde konuştu. Maltepe ADD Şube Başkanı Tülay Odabaşı da, Karanlık günlerin sonunun temelleri 19 Mayıs, 29 Ekim, 10 Kasım larda milyonlarca kişinin katılımıyla atılmıştır. Şimdi onu pekiştirmek için 13 Aralık ta Silivri de olacağız tüm yurtseverler Silivri de toplanacağız ifadelerini kullandı. Duvarları yıkacağız ADD Denizli Şubesi nden, Silivri için 3 otobüs kaldırılacağı açıklandı. Şube Başkanı Gülizar Biçer Karaca, Gençler, Atatürkçüler, Cumhuriyetçiler beş yılı aşkın bir süredir Silivri zindanlarına hapsedilmiş, aydınlarımızın yanında olmak ve Silivri duvarlarını 29 Ekim deki barikatları yıktığımız gibi yıkmak için 13 Aralık ta hepinizi Silivri ye davet ediyoruz dedi. 29 Ekim deki gibi el ele verdik ADD Antalya Şube Başkanı İbrahim Daş, Türkiye de hukukun kalmadığının en büyük göstergesinin Ergenekon ve Balyoz Davaları olduğunu söyledi. 29 Ekim de el ele vererek bayramını kutlayan kurumların, yine el ele vererek vatanseverlere sahip çıkacağını vurgulayan Daş, şunları söyledi: Aydınlarımız, siyasilerimiz, gazetecilerimiz bu milletin sahip çıkışıyla önümüzdeki süreçte özgürlüklerine kavuşup, milli devletimizi bir arada tutmak için yine bizlerle omuz omuza çalışacaklardır. DERYA DERV / BEH YE YARA ÇI DEVR M A KIN KARASOY

7 İşçi Partisi ne İzmir de 700 öncü katıldı Siyasetçiler, aydınlar ve sanatçıların da bulunduğu 700 öncü, 9 Aralık ta düzenlenen büyük bir törenle İşçi Partisi ne katıldı. İzmir deki katılım töreninde yeni üyelere rozetleri Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey taktı. Özbey, Milli Hükümet e gidecek süreci İzmir den başlatıyoruz dedi HAYAT ÖZCAN TU ÇE YERDELEN AL ÖZPALANLAR Son 3 ayda İzmir de İşçi Partisi ne üye olan 700 kişi için büyük bir katılım töreni düzenlendi. Üyeler arasında Kirazlı ve Bayraklı Belediye Meclis üyeleri ile hemen her partiden siyasetçiler, sanatçılar, aydınlar ve emekli generasller de yer aldı. 9 Aralık ta Ege Palas Otel inde düzenlenen törende yeni üyelere rozetlerini İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey taktı. Törende sık sık, Öncüler partiye, Parti iktidara, İzmir NATO ya mezar olacak, Silivri zindanları yıkılacak, Atatürk te birleştik, tam bağımsız Türkiye, Cumhuriyet düşmanı AKP yıkılacak, Yeminler edildi yıkılacak Silivri sloganları atıldı. Tarih yazma dönemi İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey törende yaptığı konuşmada, 19 Mayıs, 16 Eylül Hatay eylemi, 29 Ekim ve 10 Kasım göstermektedir ki, artık İşçi Partisi nin tarih yazma dönemini yaşıyoruz dedi. Özbey, konuşmasına şöyle devam etti: Bundan sonra İşçi Partisi nin onayı olmadan, görüşü alınmadan ne belediye başkanı, ne de milletvekili seçilecektir. Yerel yönetimlerde iktidar olmaktan milli hükümete gidecek bu süreci İzmir den başlatıyoruz. Tarihten var olduk, tarihi yeniden var edeceğiz. Yeni sloganımızı açıklıyoruz: Yaparız! Yeni dönemde döne döne İşçi Partisi ni büyüteceğiz, milletimizi birleştireceğiz ve Milli Hükümet e gidecek süreci daha da hızlandıracağız. Erdoğan da Gül de Cumhurbaşkanı olamayacak Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmalarına değinen Özbey, milletin Tayyip Erdoğan veya Abdullah Gül ün adaylıkları arasında tercihe zorlanamayacağınıkaydetti. Özbey, Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül Cumhurbaşkanı olamayacak. Önümüzdeki dönemde onların seçilebileceği tek görev, Silivri Cezaevi nde koğuş başkanlığı olabilir ancak dedi. 13 Aralık Silivri buluşmasına dikkat çeken Özbey, Milletimiz 13 Aralık ta Silivri de o duvarları yıkma iradesini gösterecektir. Yurtseverler Silivri zindanında çıkacak, onların yerine BOP Eşbaşkanları, gizli sözleşme memurları girecektir ifadelerini kullandı. NATO yu denize dökeceğiz Katılım töreninin açılış konuşmasını İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Tugay Şen yaptı. Son il kurultayını, Öncü İzmir, Öncü Parti sloganıyla yaptıklarını anlatan Şen, CHP den istifa eden iki Belediye Meclis üyesinin İşçi Partisi ne katıldığını vurguladı. NATO Kara Kuvvetleri Karargahı nın İzmir e taşınmasıyla ilgili de konuşan Şen, şunları vurguladı: Buradan NATO işgal kuvvetlerine sesleniyoruz. Kara Kuvvetleri karargahınızı İzmir e taşıdığınıza sizi pişman edeceğiz. Hasan Tahsinlerin, Mahmut Esat Bozkurtların, İzmir de Galip Hoca takma adıyla mücadele eden Celal Bayarların torunları olarak NATO yu denize dökeceğimize söz veriyoruz dedi. Atatürk Devrimi için katıldım CHP den istifa ederek İşçi Partisi ne katılan Bayraklı Belediye Meclis Üyesi Ertuğrul Sivrioğlu da yaptığı konuşmada, tüm devrimcileri beraber mücadele etmeye çağırdı. Sivrioğlu, Ülkemizde Cumhuriyet Devrimi yıkılmıştır. Önümüzdeki yakıcı görev Cumhuriyet i yeniden kurmaktır. Cumhuriyet Devrimlerinin bir gereği olarak CHP den istifa ettim. Meclis üyeliği görevimi İP nin emrinde bir nefer gibi sürdüreceğim. Tüm yurtseverleri, devrimcileri ve Atatürkçüleri İP ye katılarak beraber mücadele etmeye davet ediyorum dedi. CHP köklerinden kopmuştur İP ye katılan Kiraz Belediye Meclis Üyesi Muammer Karatepe de, CHP köklerinden kopmuştur dedi. TESEV kurucusu Kılıçdaroğlu ile Seyit Rıza ya sahip çıkan bir CHP nin millete hayrının olamayacağını kaydeden Karatepe, Artık İşçi Partisi nin belediye meclis üyesi olarak, Atatürk devrimi için görev yapacağım diye konuştu. Çuvaldan kurtulmak için buradayım Emekli Tuğgeneral Ahmet Cengiz Aycan da törendeki konuşmasında şunları söyledi: Çuval geçirenlerden Türkiye nin kurtulması için buradayım. Devletimizin yeniden devlet baba olması için buradayım. Sivas katliamından sağ kurtulan yazar Hidayet Karakuş da, Fransız sanatçı Aragon un Fransız Komünist Partisi üyesi olarak Nazi işgaline karşı direnişte yer aldığını hatırlatarak, Türkiye de sanatçıların partili olması gerektiğini vurguladı. Törende emekli TRT İzmir Başspikeri Fikret Alan, opera sanatçısı Altuğ Dilmaç, eski ADD Çiğli Şubesi 2. Başkanı Halit Cendeler, Ulusal Demokratik İşçi Hareketi yöneticisi Semra Akçaoğlu ve Kemalpaşa Gökyaka Köyü Muhtarı Ergun Erkan da birer konuşma yaptı. Basın iş sekrötünde 25 yıldır çalıştığını ve UDİH İzmir üyesi olduğunu belirten Semra Kocaoğlu, Bütün işçileri partimize katmak için çalışacağım dedi. Kemalpaşa Gökyaka Köyü Muhtarı Ergun Erkan da konuşmasında, Yeni bir dünya arıyorum. İşçi Partisi nde bu nedenle varım. Köylerde artık İşçi Partisi var olacaktır dedi. İP ye katılan çok sayıda demokratik kitle örgütü ve sendika yöneticisi de konuşmalar yaptı. Öncü zmir öncü parti Yeni üyeler rozet taktı İzmir İl örgütü tarafından Ege Palas Oteli nde düzenlenen törende yeni üyelerden Bayraklı Belediye Meclis Üyesi Ertuğrul Sivrioğlu na rozetini Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey taktı. Büyük katılım töreni sanatçı Yunus Kırılmış ın verdiği konserle son En fazla generalin tutuklu olduğu ülkeyiz buldu. Törende sık sık Öncüler partiye, Parti iktidara, İzmir NATO ya mezar olacak, Silivri zindanları yıkılacak, Atatürk te birleştik, tam bağımsız Türkiye, Cumhuriyet düşmanı AKP yıkılacak, Yeminler edildi yıkılacak Silivri sloganları atıldı. İzmir İl Genel Meclis Üyesi Doğan Albayrak, 10 Aralık İnsan Hakları Günü yle ilgili demecinde, En fazla general ve emekli generalin tutuklu olduğu ülkeyiz. Türkiye gözaltı merkezlerinin bağımsız olarak izlenmesini sağlayamamış, önleyici mekanizmalarını gerçekleştirememiştir dedi. Aydınlık a konuşan Albayrak, şunları söyledi: Bir çok kişi Ergenekon, Balyoz ve benzeri isimlerle anılan davalarda insafsızca suçlamalarla uzun süredir yargılanıyor. Biber gazı kullanılması neticesinde iki vatandaşımız hayatını kaybetti. Siyasallaştırılmaya çalışılan askeriyede şiddete maruz kalan bir çok vatandaşımız öldü. Devlet görevlileri tarafından yapıldığı iddia edilen insan hakları ihlalleriyle ilgili soruşturmalar etkisiz kaldı. Açılan ceza davalarında sorumluları adalet karşısına çıkarma ihtimali gerçekten uzak kaldı. Kadınlara karşı şiddet artmaya devam etti. Terör eylemleriyle bir çok vatandaşımızın yaşama hakkı elinden alındı. Silahlı terör grupları saldırılarını sürdürdü. TU ÇE YERDELEN / ZM R UFUK ÖTESİ MEHMET ALİ GÜLLER maliguller@aydinlikgazete.com Libya gemisinin gizemi Haber önce 21 A ustos tarihli Ayd nl k ta nsani yard m gemisiyle Libya dan militan getirdiler ba l yla ç kt. El Entisar isimli bir gemi Libya dan skenderun a gelmi ve gemiden inen 24 militan bir otele yerle mi ti. Sonra 19 Kas m da biz bu kö ede, geminin sadece militanlar de il, uçaksavar füzesi, RPG ve MA- NAD tipi füzeler içeren 400 tonluk kargoyu da getirdi ini yazd k. 24 militan karaya ç km t ancak HH nin teslim alaca t bbi malzeme görüntülü yük, izin nedeniyle bo alt lmam t. Gemi bir süre aç kta beklemi ti. Sonra 2 Eylül de CIA Ba kan David Petraeus Türkiye ye geldi ve El Entisar daki yük 6 Eylül de yasall k kazand! Bu süreçte Bingazi Konsolosu Ali Sait Ak n, Ba bakan Erdo an n görevlendirmesiyle ABD Büyükelçisi Chris Stevens le görü mü tü. Hatta bu görü me, Stevens n öldürülmeden önceki son yeme i olarak bas nda yer alm t. İçişleri Bakanlığı doğruladı CHP Hatay Milletvekili Mehmet Ali Edibo lu bu konuyu TBMM ye ta d ve çi leri Bakan dris Naim ahin in yan tlamas istemiyle bir soru önergesi verdi. Önergeyi yan tlayan çi leri Bakan dris Naim ahin in aç klamalar olay, yükün cinsi d nda do ruluyor. Bakan ahin, Libya band ral geminin, 14 A ustos ta skenderun Liman demir sahas na gelerek demirledi ini, 29 A ustos günü skenderun liman na yana p, Bingazi den getirdi i 353 ton giyecek, yiyecek ve t bbi malzeme bo altt n, al c n n da HH Vakf oldu unu aç kl yor. Bakan ahin, geminin bo ve yolcusuz olarak 3 Eylül günü Türkiye den ayr ld n söylüyor. İçişleri topu Dışişleri ne attı Yükün silah de il t bbi malzeme oldu unu savunan Bakanl k, 24 Libyal n n (hatta 26 Libyal n n) varl na itiraz edemiyor. dris Naim ahin gemideki 24 Libyal n n izni konusunda da topu D i leri Bakanl na at yor: Gemiden indirilen 26 yabanc uyruklu ah s hakk nda gerekli incelemeler yap ld s rada 17 A ustos 2012 tarihli D i leri Bakanl n n çi leri Bakanl na hitaben yazd yaz n n lçe Emniyet Müdürlü ü ne intikal etti i ve D i leri Bakanl n n söz konusu 24 Libya uyruklu ahsa ülkemize giri te çift transit giri -ç k izni verilmesinin bildirilmesi üzerine ah slar n yurda giri lerine 18 A ustos 2012 tarihinde müsaade edilmi tir. Bakan a göre bu 24 ki iden 23 ü, 19 Ekim 2012 tarihine kadar farkl zamanlarda yurt d na ç km lar, biri ise hala Türkiye deymi! Bu arada 23 ki inin ç k yapt yurt d acaba Suriye midir, diye soruyoruz elbette... Hatay casus kaynıyor Öte yanda Bakan dris Naim ahin soru önergesine yan tta son 6 ayda Hatay a giri yapan yabanc lar n bilançosunu da veriyor: 158 ABD li, 40 Yemenli, 46 Afgan, 32 M s rl, 174 Fasl, geri kalan da AB vatanda lar olmak üzere toplam 3 bin 210 ki i! Resmisi bu kadarsa, Hatay a gelen gayr resmi yabanc say s n siz dü ünün art k... Gemi neden denetlenmedi? Görüldü ü gibi çi leri Bakan dris Naim ahin, yükün cinsi d nda, yazd m z her eyi do ruluyor. in bam teli de buras zaten. Bakan ahin soru önergesine yan t nda bak n ne deniyor: Ad geçen El Entisar isimli geminin cinsinin Bal kç olmas nedeniyle Uluslararas Denizde Can Güvenli i Sözle mesi SOLAS kurallar gere i denetimden muaf tutulmas, ayr ca insani yard m amaçl yük getirmesi nedeniyle herhangi bir denetime tabi tutulmad... Yani Türk Devleti, Libya band ral tekne Bal kç oldu u için gemiyi denetlememi ti. Tamam, uluslararas kural öyle; Bal kç tekneleri SOLAS tan muaft r. Ancak, bu gemi Bal kç teknesi midir? E er 26 ki inin tamam mürettebatsa, tekne Bal kç d r! Ancak 24 ki inin mürettebat olmad anla l yor. Zira öyle olsayd, gemi 3 Eylül de Hatay terk ederken, 24 mürettebat n 40 günlü üne (19 Ekim e kadar) Hatay da b rakamazd! Dolay s yla 24 ki i mürettebat de il, yolcudur! O zaman da kural öyle der. E er Bal kç gemisi, mürettebat d nda 12 den fazla yolcu ta yorsa, art k Yolcu gemisi statüsündedir! Yani denetlenmeyi gerektirir! Art k soru udur: AKP Hükümeti, Libya Band ral bu gemiyi neden denetlememi tir?! 13 dokunulmazlık dosyası daha Meclis te TBMM ye 13 milletvekili ile ilgili dokunulmazlık dosyası daha sunuldu. Dosya sayısı 882 ye ulaştı. Dokunulmazlıkları istenen milletvekilleri şöyle: AKP li vekiller Gülay Dalyan, Yıldırım Ramazanoğlu, Mehmet Metiner, CHP li Emre Köprülü, Bağımsız Aysel Tuğluk, BDP Milletvekili Adil Kurt (3 dosya), BDP Milletvekilleri Esat Canan, Erol Dora, Nursel Aydoğan, Özdal Üçer (2 dosya). Başbakanlık tezkereleri, TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu na sevk edildi. TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, dokunulmazlık dosyalarını gündeme alma tekelinin Karma Komisyon Başkanı nda olduğunu söyledi.

8 ROTA DOĞU PERİNÇEK Ankara Emniyeti nin ar ivi yalan söylüyor Hiç arşiv yalan söyler mi? Arşive bakana bağlıdır. Arşive yalan söyletirsen, söyler. Ankara Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü nün arşivi de yalan söylüyor. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ne, yani Silivri Divanına yolladıkları yazı aynen şöyle: Arşivin yalan söylediğini nereden biliyoruz Peki, Ankara Emniyet Müdürlüğü Arşivi nin yalan söylediğini nereden çıkartıyoruz? İki üst düzey devlet makamının saptamalarına dayanıyoruz. Biri, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş ın tarih ve Teftiş. M: 139 sayılı Başbakanlık onayına dayanarak hazırladığı ve Başbakana tek nüsha sunduğu rapordur. Diğeri, Kutlu Savaş raporunun göndermede bulunduğu MİT açıklamasıdır. Yalan beyanın belgesi Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanının raporunda, Yeşil in Ocak 1995 te Ankara Emniyet Müdürlüğü nde sorguya çekildiği şöyle belgeleniyor: Şahıs [Mahmut Yıldırım] Ocak 1995 tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltına alınmış, yapılan sorgusunda sürekli olarak, kendisinin Teşkilatımızla olan ilişkileri, ilişkide bulunduğu kişilerin kimler olduğu, verdiği bilgilerin neler olduğu, dönemin Ankara Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar tarafından bizzat sorulmuştur. Sorgu sırasında adıgeçen Orhan Taşanlar a nerede sorgulandığını bilmek istediğini, Türk Emniyet Teşkilatı na ait bir birimde, Türkiye nin güvenliği ile ilgili diğer kuruluşlar hakkında sualler yöneltilmesini yadırgadığını ifade etmiştir. Bahsekonu sorgu esnasında ayrıca, şahsın kendisine ait silahın kullanılması suretiyle boş yere atış yapılmış, bilahare sorgucular, bu atışlar sırasında silahtan çıkan kovanların, meydana gelebilecek bir eylem sonrasında olay mahalinde bırakılabileceğini söyleyerek şahsı tehdit etmişlerdir. Şahsın sorgu sırasında kırılan kaburga kemiği, Teşkilatımızı konu ile ilgili olarak bilgilendirmek üzere geldiği sırada tarafımızca tedavi ettirilmiştir. Adı geçenle 30 Kasım 1996 tarihinden itibaren irtibatımız kalmamıştır. MİT in açıklamaları bunlardır ve oldukça ketum bir anlatımın hakim olduğu aşikardır. (Bkz. Nusret Senem, Fethullah ve Susurluk, Kaynak Yayınları, s ). Yeşil kime babacığım diyor MİT, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı na yaptığı açıklamada şu gerçekleri belirtiyor: Mahmut Yıldırım, Ocak 1995 te [20-28 Ocak 1995] Ankara Emniyet Müdürlüğü nde sorgulandı. Sorguda bizzat Ankara Emniyet Müdürü Yeşil e MİT ile ilişkilerini ve faaliyetini sordu. Yeşil in sorguda kaburga kemiği kırıldı. Yeşil i MİT tedavi ettirdi. Raporun ileri bölümlerinde belirtildiği üzere Yeşil, Mehmet Eymür e Babacığım diyor (Nusret Senem, age, s. 499). Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş, Mehmet Eymür-Yeşil ilişkisinin üzerine parmak basarak, Susurluk olayı dediğimiz olay da budur. saptamasında bulunuyor. YARIN: SAYIN GÜLDAL MUMCU YA ÇAĞRI Cumhuriyetle hesaplaşmıyoruz AK Parti nin 10 yıllık başarılı dönemini Cumhuriyet le kıyasladığımızda birileri rahatsız oluyor. Biz bir hesaplaşma içinde değiliz biz Cumhuriyet için neler yaptığımızı konuşuyoruz Türkiye ile evliyiz Kuzey Irak ta kukla devletin kilit isimlerinden Fuad Hüseyin, Hürriyet gazetesine yaptığı açıklamada Ankara ile ilişkilerinin çok iyi ve umut verici olduğunu vurguladı Öcalan daha gerçekçi Öcalan ın geçmişten bu yana devletin ihtiyaç görmesi halinde kullandığı bir enstrüman olduğunu ifade eden Akdoğan şu görüşleri savundu: Öcalan ın hapiste olmasına rağmen BDP ve Kandil den daha gerçekçi davranması elbette mümkündür. Çünkü herkes popülizm yaparak güç devşirmeye çalışıyor, ama onun kendisini otorite olarak gördüğünden böyle bir şeye ihtiyacı olduğunu sanmıyorum. Oslo sürecinde bir yandan terörü koz olarak kullandığı ve kendi elini güçlendirmek için yangına körükle gittiği durumlar oldu. Hem diyalog hem terör bağlamı netice vermediği gibi, Devrimci Halk Savaşı safsatası da netice vermedi... Irak Bölgesel Kürt Yönetimi nin Başkanlık Divanı Başkanı sıfatını taşıyan Fuad Hüseyin, Türkiye yle evliyiz dedi. Hürriyet ten Cansu Çamlıbel in sorularını yanıtlayan Hüseyin, Ankara yla ilişkilerinin çok çok iyi ve umut verici olduğunu vurguladı. Hüseyin şunları söyledi: Türkiye de bu değişim yaşandı. Başkan Barzani artık Türkiye ye Irak Kürdistan Bölgesel Yönetmimi Başkanı sıfatıyla geliyor diyen Hüseyin, Sizin Başbakanınız Irak Kürdistan ın başkenti Erbil e geliyor. Biz bu ilişkiyi koruyacağız ve daha da gelişmesi için barışçıl yollarda elimizden ne gelirse yapacağız ifadesini kullandı. Türkiye yle evli olduklarını belirten Hüseyin, bu evliliği sürdürmek istediklerine işaret etti. Barzani nin PKK ile çözüm konusunda görevinin olduğunu belirten Hüseyin şunları söyledi: Bence değişim gerçekleşiyor. Yani süreç aslında hala orada ve bu Fuad Hüseyin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Hükümet adına söz alarak, TBMM Genel Kurulu nda, 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı na eleştirilere cevap verdi. Cumhuriyetle hesaplaşma gibi bir durumlarının olmadığını ifade eden Erdoğan, Elbette ülke için taş üstüne taş koymuş herkese şükran borçluyuz. Ancak şunu da görmek durumundayız. Ne yazık ki Gazi Mustafa nın vefatından sonra Türkiye nin potansiyeli yeterince kullanılmamıştır diye konuştu. Erdoğan, 2013 yılı bütçesinin AKP hükümetleri tarafından hazırlanmış 11. bütçe olduğunu, şu ana kadar 10 bütçe hazırladıklarını ve tamamında da başarıyla gerçekleştirdiklerine dikkat çekerek, şunları kaydetti: Ben ayrıntılara girmeden geride bıraktığımız 10 yıla ilişkin ve önümüzdeki 10 yıla ilişkin değerlendirmelerimi anlatmak istiyorum. AK Parti nin 10 yıllık başarılı dönemini Cumhuriyet le kıyasladığımızda birileri rahatsız oluyor. Biz bir hesaplaşma içinde değiliz biz Cumhuriyet için neler yaptığımızı konuşuyoruz. Elbette ülke için taş üstüne taş koymuş herkese şükran borçluyuz. Ancak şunu da görmek durumundayız. Ne yazık ki Gazi Mustafa nın vefatından sonra Türkiye nin potansiyeli yeterince kullanılmamıştır. Bir yandan neler başardığımızı anlatıyor bir yandan da bu başarıların neden gerçekleştirmediğini hatırlatıyoruz. Bizim her zaman ifade ettiğimiz bir gerçek var. 10 yıldaki başarı bizatihi aziz milletin başarısıdır. Biz hemen her alanda Cumhuriyet in rekorlarını kırıyoruz diyorsak bunu cumhuriyet ve millet adına bir kazanım olduğunu ifade ediyoruz. Rekorları elde etmiş olmamızdan kimse rahatsız olmasın. Bundan herkes mutluluk duysun istiyoruz. 79 yılda yapılanları elbette taktir ediyoruz ama artık şunun sorgulanmasını istiyoruz: 79 yılda Türkiye nin ulaşmış olduğu seviye 2002 deki seviye midir te taş üstünde taş kalmayan Almanya ve Japonya dünyanın en güçlü ülkeleri arasına girdi. Bizim işgücümüze ihtiyaç duydular. Ama bütün bu süreçte Türkiye kendi iç işleriyle uğraşıyor ve sürekli kan kaybediyordu. Boğaz a köprü için proje hazırlayanlar, uçak için proje hazırlayanalar dönemin hükümetleri bunları dışladı. Bu parlamento içinde bunları çok iyi bilenler var. Danışmanı Erdoğan ı yalanladı konuda tüm aktörler hemfikir. Başkan Barzani nin kendisi de barış için savaşmış bir lider olarak ne zaman gerekirse o sürecin bir parçası olabileceğini hep söyledi. Barzani ye Ankara dan görev Ankara dan Barzani ye özel bir misyon içeren bir davet geldi mi? sorusuna ise Hüseyin şöyle yanıt verdi: Bir sonraki görüşmeme geç kalıyorum (gülümsüyor). Irak Anayasası nın 140. maddesine vurgu yapan Hüseyin, Irak Dicle Ordusu yla olası bir çatışma sonrasında Büyük Kürdistan hayali kurulabileceğini ima etti. BDP ye kap y kapatmad k Başbakan ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, Yeni Şafak gazetesine ilginç açıklamalarda bulundu. Akdoğan, birçok kez Artık BDP ile görüşmeyeceğiz açıklaması yapan Başbakan Erdoğan ın aksine BDP ye kapıları kapatmadıklarını bildirdi. Akdoğan ın, Biz, terör-siyaset ilişkisini doğru kuramayan ve hukuka meydan okuyan eylemlere bulaşanları eleştiriyoruz. Yoksa bu siyasi hareketin varlığını tartışmaya açmıyoruz. Buna kimsenin de hakkı olamaz demesi dikkat çekti. Açlık grevleri olumlu havayı bozdu Akdoğan, Açlık grevlerinin bitmesi ile yakaladığımız iyimser hava dokunulmazlıkların gündeme gelmesi ile yok mu oldu? sorusuna, Asıl açlık grevleri, oluşmaya başlayan olumlu havayı bozmuş, yeni süreci tehdit eder bir mahiyet taşımıştı. Hükümet açısından süreç, bu tür sıkıntılı girişimlere rağmen devam ediyor yanıtını verdi. BDP Bakanlarımızla diyalogda BDP ile kapılar tamamen kapandı mı? sorusunu da yanıtlayan Akdoğan şunları söyledi: Niçin kapansın? Özellikle son kucaklaşma hadisesine katılmayan, yani toplumu ajite eden eylemlere bulaşmayan kişilerle temas her zaman sözkonusu olabilir. Nitekim birçok konuda ilgili bakanlarımızla diyalog kurabiliyorlar. BDP içinde de çözüm konusunda farklı bir süreç yaşanabileceğine inanan sağduyu sahibi milletvekilleri vardır. Biz, terör-siyaset ilişkisini doğru kuramayan ve hukuka meydan okuyan eylemlere bulaşanları eleştiriyoruz. Yoksa bu siyasi hareketin varlığını tartışmaya açmıyoruz... Buna kimsenin de hakkı olamaz. Hatta AKP olarak partilerin kapatılmasına tamamen karşıyız. Ömer Çelik Ortadoğu Kürtlerini biz temsil ediyoruz AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik Ortadoğu da ve bölgede Kürtleri temsil eden en büyük partinin AKP olduğunu söyledi. Kürt sorunu ile ilgili olarak Milliyet gazetesine ilginç açıklamalarda bulunan Çelik, Türkiye de Kürt sorunu bağlamında oluşmuş tarihsel ve güncel dinamikleri takip etme, tüm tarafları dinleme ve işi bütün boyutlarıyla ele alma konusunda AKP kadar çerçeveye sahip, bu kadar geniş hacimle çalışan başka bir siyasi odak yoktur dedi. Yeni Oslo görüşmelerinin devletin uygun görmesi halinde yeniden gündeme gelebileceğini ifade eden Ömer Çelik, Başlangıç tan beri AKP yi destekleyen Kürtlerin AKP ile yol ayrımına geldiği iddialarına katılmadığını bildirdi. Çelik, Şu açıktır: Bırakın Türkiye yi, bütün Ortadoğu nun ve bölgenin Kürtleri temsil eden en büyük partisi biziz dedi. KCK da Demirtaş ın tanıklığına ret İstanbul KCK ana davasının dün İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi nde görülen duruşmasında, önceki gün operasyonların gizli toplantılarda kararlaştırıldığı yönünde açıklamalarda bulunan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ın tanık olarak dinlenilmesi talebi mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Duruşmada söz alan tüm sanıkların avukatlarından Ruşen Mahmutoğlu, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ın önceki gün basına yansıyan KCK operasyonlarının gizli toplantılarda kararlaştırıldığı, kendilerinde tutanakların olduğu şeklindeki açıklamalarına değindi. Avukat Mahmutoğlu, MİT, Başbakanlık yetkilileri ve savcılarla Baskıcı hükümet CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM deki bütçe görüşmelerinde AKP Hükümeti nin saydam olmadığını belirterek, Bu hükümet Türkiye ye baskı uygulayan hükümettir dedi. Henüz daha basılmamış kitabın hükümet tarafından yasaklandığını belirten Kılıçdaroğlu, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nda yaşananlara da değinerek şunları söyledi: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, bayram, miting değil, adı üstünde bayram. Bayramın yasası var kutlanacak diyor. Vay efendim siz miziniz bayramı kutlayan, biber gazı. Değerli arkadaşlar böyle demokrasi olmaz. Demokrasilerde düşünce özgürlüğü vardır. Neden engel oluyorsunuz Cumhuriyet kutlamalarına? Millet resmi törene gelmek zorunda mı? Polis görevini yapmadı diyor Başbakan. Eğer sizi dinleselerdi orada kan gövdeyi götürürdü. Uludere de 34 yurttaşımız öldürüldü. Uludere nin sorumlusu arkamızda oturanlardır. Sınırötesi yapma yetkisini Meclis yürütme organına verdi. Onlar da gittiler 34 vatandaşımızı imha ettiler. Şimdi bunu kapatmaya çalışıyorlar. Ru en Mahmuto lu toplantılar yapıldığını ve bu tutanakların ellerinde olduğunu söylüyor. Bu iddiaların ispatlanması, davanın seyri açısından önemlidir. dedi. Mahkeme, iddianamenin okunmasının tamamlanmadığına dikkat çekerek, Demirtaş ın bildiklerini cumhuriyet savcılığına müracaatta bulunarak anlatabileceğini ifade ederek talebi ret etti. Hopa protestosunda 22 kişiye dava Başbakan Tayyip Erdoğan ın Artvin in Hopa İlçesi nde geçen yıl düzenlediği mitingi öncesi ve sonrasında emekli öğretmen Metin Lokumcu nun hayatını kaybettiği olayları protesto etmek için Rize nin Pazar İlçesi nde basın açıklaması yapan 22 kişi hakkında, dava açıldı. Geçen yıl 31 Mayıs da Hopa da çıkan olayları protesto etmek amacıyla aynı gün Pazar İlçe Meydanı nda toplanan ve aralarında Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Rize İl Başkanı Ahmet Haşim Parlak, aynı partinin il yöneticilerinden Metin Posta ile Çay Üreticileri Sendikası Başkanı Recep Memişoğlu nun da yer aldığı 22 kişi hakkında Pazar Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Savcılık, soruşturma sonunda bu kişiler hakkında, 2 bin 911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu na Muhalefet suçlundan dava açılmasını istedi. İlgili mahkeme kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Savcılığın karara yaptığı itiraz kabul edilince 22 kişi hakkında Pazar Asliye Ceza Mahkemesi nde 1-3 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Davanın ilk duruşması yarın yapılacak. PKK sığınağı imha edildi Mardin in Mazıdağı ilçesinde, PKK nın kış hazırlığı kapsamında kullandığı bir sığınağın imha edildiği belirtildi. Açıklamada, Konur bölgesinde Mardin İl Jandarma Komutanlığı ve İl Emniyet Müdürlüğü görevlilerince düzenlenen operasyonda, PKK nın kış hazırlığı kapsamında kullandığı bir sığınağın ortaya çıkarıldığı kaydedildi. Sığınağın, içindeki yaşam malzemeleriyle birlikte imha edildiği, bölgede operasyonların sürdüğü bildirildi. Özgür Gündem e polis baskını İstanbul da Beyoğlu, Bayrampaşa ve birçok ilçede eş zamanlı operasyon düzenlendi. Gözaltılar arasında Özgür Gündem çalışanı Zozan Eser ve Evrensel muhabiri Sadiye Eser in de olduğu ifade edildi. İstanbul un birçok ilçesinde dün sabah saatlerinde evlere eş zamanlı baskın gerçekleştirildi. PKK ve DHKP-C ye yönelik olduğu öğrenilen operasyonda 41 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında BDP Beyoğlu İlçe Başkanı Songül Oktar ın 17 yaşındaki kızı E.Oktar, Ali Coşkun ve Özgür Gündem çalışanı Zozan Eser, kardeşi Hüseyin Eser ile Evrensel muhabiri Sadiye Eser ve kardeşi Leyla Eser bulunuyor.

9 Cüneyt Zapsu Zapsu, yeni anayasa için Erdo an yapam yor demi DI HABERLER SERV S Financial Times gazetesi Türkiye de yeni bir anayasa olasılığının azalmakta olduğu yorumunu yaptı. Gazete, Erdoğan ın yeni anayasa umutları eriyip gidiyor başlığını kullandığı analizinde Yeni bir anayasa konusunda anlaşma sağlanamaması durumunda bu, Erdoğan için özellikle bir aksilik anlamına gelir diye yazdı. AKP içinde görüş birliği yok İngiliz gazetesi, Tayyip Erdoğan ın ezici bir zafer elde ettiği son seçim kampanyasında yeni bir anayasa sözünü verdiğini anımsatıp, Erdoğan ın cumhurbaşkanlığının yetkilerini güçlendirmek NACİ BEŞTEPE Emekli Tümgeneral istediğine dikkat çektikten sonra şu görüşlere yer verdi: Hükümet ve iktidardaki AKP ye yakın üst düzey şahsiyetler, Financial Times a, icra yetkileri olan bir Cumhurbaşkanlığı veya yeni bir anayasa olasılığının, partiler arasında bir konsensüs ve AKP içinde bir görüş birliği bulunmadığı için az olduğunu söylediler. Almanya sınıra patriot yerleştirmek istemiyor Rus tepkisi etkili oldu Yeni anayasa umutları eriyor Financial Times gazetesi, AKP nin içindeki görüş ayrılığı nedeniyle yeni Anayasa çalışmalarının sekteye uğradığını yazdı. Haberde Cüneyt Zapsu nun Erdoğan yapamıyor sözlerine de yer verildi. Gazete, AKP li üst düzey yetkililere dayandırdığı haberinde Abdullah Gül ün Erdoğan dan farklı yeni gündem belirlediğine işaret etti Yapamıyor, artık çok geç FT, Tayyip Erdoğan ın eski Başdanışmanı Cüneyd Zapsu nun yeni anayasa konusunda şu değerlendirmesine de Tayyip Erdo an yer verdi: AYDINLIK/ANKARA Orgeneral Ta deler böyle ifade eder! Ergenekon uydurma isimli torba davan n nternet And c san klar ndan Org. Nusret Ta deler, tedavi görmekte oldu u Ankara GATA da, Kas m 2012 tarihlerinde ifadesini verdi. Gündemde uluslararas konular öne ç kt ndan gecikerek yazmak durumunda kald m. fade 112 sayfa ve 28 ekten olu uyor. Kendisi k saltarak okudu. fade metnini okudum. lginç buldum. Savunmadan çok hukuk dersi gibi. Felsefe dersi gibi. Tarih gibi. Edebiyat gibi. Öyle al nt lar var ki, çok iyi bir birikimin ve çok titiz bir çal man n ürünü oldu unu ba r yor. Kimler yok ki ad geçen? Devlet adamlar, airler, yazarlar, tarihçiler, filozoflar, hukukçular. Evrensel hukuktan, Roma Hukukundan, Magna Carta dan, A HS den, kendi yasalar m zdan örnekler. Ata sözleriyle, deyimlerle zenginle tirilmi anlat mlar. Çok renkli, çok yönlü. Al nt yap lan isimlerden tespit edebildiklerim unlar; Nam k Kemal, Nietzsche, Hammurabi, Romal Ovidius, Konfüçyüs, Prof. zzet Özgenç, Heredot, Platus, Koca Rag p Pa- a, Ziya Pa a, M. Akif Ersoy, H.Cahit Yalç n, Mevlana, Sami Selçuk, Metin Feyzio lu, Yekta Güngör Özden, brahim Okur, Schopenhauer, Durrieu, Hatemi brahim Bey, Plutarkhos, Tevfik Fikret, Ataol Behramo lu, Abraham Lincoln, Tolstoy, lber Ortayl, Klemens von Metternich, Ahmet Cevdet Pa a, ATATÜRK... Çok iyi boksör Çok da sert yeri geldi inde. Ta gedi ine koymaktan hiç çekinilmemi. ddia makam n n hatalar, eksikleri, yanl tutumlar, san k lehine delilleri görmeyi i amar gibi vurulmu yüzüne. Tekni i de yumru u da çok iyi bir boksör gibi. Okurken o kadar çok not alm - m ki yar s n yazsam bile çok uzun olur. Ba l klar halinde özetlersem: - Genelkurmay n gerekti inde hiyerar ik yap, gerekti inde gizli örgüt olarak ele al nd. - ddianamenin hukuki bir metin de eri ta mad. - ddianamenin verili zaman n n hemen YA öncesine dayand r lmas n n kuvvetler ayr l ilkesini zedeledi i. - Sekiz y l önce ba lat lm ve kendisi taraf ndan hiç bir ekleme yap lmayan internet sitelerinin kendisinin göreve ba lad günden itibaren suç say ld. - hbarc n n (iftirac n n) tutars zl klar n n, yanl lar n n göz önüne al nmad. - ddia makam n n san k aleyhine delil üretmeye çal t. - Gnkur. B k.l nca, internet sitelerinin irtica ile mücadele dahil olmak üzere (Erdoğan) Yapamıyor, artık çok geç Partideki başka kişilerin de benzer mesajlar verdiklerini kaydeden gazete haberinde, Anayasa konusundaki bir başarısızlık, ekonominin yavaşladığı ve ülkenin, sınırın diğer tarafında, Suriye ve başka yerlerdeki istikrarsızlıkla ile baş etmeye çalıştığı bir dönemde, on yılların en güçlü başbakanlarından biri olan Sayın Erdoğan ın mevcut görevinden geçişini karmaşıklaştırır ifadelerine yer verildi. Abdullah Gül farklı bir gündem belirliyor Analizde AKP nin güçlendirilmiş bir başkanlık planlarının sürdüğüne, ancak muhalefetin itiraz ettiğine, bazı iktidar milletvekillerinin de mevcut sistemi tercih ettiklerine dikkat çekildi. Cüneyt Zapsu ise, Tayyip Erdoğan için şöyle diyor: Bugün zaten baş- Rusya nın tepkisinden sonra Almanya nın Patriotları sınıra yakın yerlere yerleştirmek istemediği ortaya çıktı. Batılı diplomatik kaynaklar, Türkiye ye 2 Patriot bataryasını göndermeye hazırlanan Almanya nın, füze rampalarına sınıra yakın bölgelere yerleştirmek istemediğini, bu kararda Rusya nın etkili olduğunu ifade ettiler. Rus Dışişleri Bakanı Lavrov un Brüksel deki NATO Dışişleri Bakanları toplantısında, Avrupa ülkelerine bu konuda net mesaj verdiği kaydedettiler. Diplomatik kaynaklara göre Türk-Alman askeri yetkililer arasındaki görüşmelerde Almanya nın bu hassasiyeti aktarıldı. Alman yetkililerin Patriotların Suriye sınırından en az 10 km uzakta olmasını istediklerini Türk yetkililere aktardıkları öğrenildi. Almanya nın bu şekilde Suriye ye yönelik bir saldırı amacının olmadığını göstermeyi amaçladığı bildirildi. Ancak Almanya nın NATO Patriotları konusundaki hassasiyetleri bununla sınırlı değil. Türkiye ye yerleştirilecek NATO Patriotları Almanya ya kandır ama onu denetleyecek hiçbir şey yoktur. Onu denetlemek için (başkanlık) sistemi getirelim. İcra yetkileri olan bir Cumhurbaşkanlığının olmaması halinde Erdoğan ın halefinin kim olacağı sorununun daha da aciliyet kazanacağını savunan gazete, şöyle devam etti: AKP nin kurucularından biri olan mevcut Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, aday olmayı dışlamadı ve son haftalarda AB ve Türkiye deki ifade özgürlüğü gibi konularda giderek artan biçimde Sayın Erdoğan dan farklı bir gündem belirliyor. Abdullah Gül 25 milyon Euro ya mal olacak. Bu yüklü maliyetin yanısıra Alman askerlerinin olası bir çatışmaya girme riski de Alman siyasetini ciddi sıkıntıya sokmuş durumda. Türkiye ye gönderilecek alman askerinin sayısıysa henüz belli değil. Alman Hükümeti üst sınırı 400 olarak belirledi ancak son sözü istişare halinde olan askeri yetkililer söyleyecek. Alman parlamentosu çarşamba günü öğleden sonra konuyu görüşmek üzere toplanacak. Olumlu karar çıkması durumunda hava ya da deniz yoluyla Patriot bataryaları Türkiye ye taşınacak. amaçlar ve yasal dayanaklar n n yaz l olarak bildirildi i. - Gnkur. Bilgi Destek Daire Ba kanl - nca, Ba bakanl k Uygulamay Takip ve Koordinasyon Kurulu na 2783 adet laiklik kar t eylem hakk nda bilgi verildi i ve bunlar n 784 adedine i lem yap ld bilgisinin al nd n, yani gizli kapakl de il resmi etkinlikler oldu u. Açık ve net - nternet sitelerinin MSB n n oluru ve tahsis etti i ödenek ile kurulmu oldu u. - rtica ile mücadele görevinin Ba bakan RTE taraf ndan imzalanan TÜ- MAS (Türkiye nin Milli Askeri Stratejisi) ve MGSB (Milli Güvenlik Siyaset Belgesi) nin irtica ile mücadele görevini verdi i, bu belgelerde görev olarak verilen irtican n savc l a göre hezeyan oldu u... Çok aç k ve net ifadelerle, yasal ve tarihi örneklerle zenginle tirilerek anlat lm. Son bölüm ise oldu u gibi aktar lmazsa anlat lamaz ve eksik kal r. te ifadenin alt n bölümü: Tarihte yerini alacak - TSK; baz gafillerin zannetti i ve baz hainlerin göstermeye çal t gibi bir terör örgütü de il; asil Türk milletinin özüdür. Namus sayd hudutlar ndaki, aziz vatan n topraklar ndaki, engin mavi denizlerindeki, sonsuz semalar ndaki istikbale bakan yüzüdür. Yeri ve zaman geldi inde, devletin bekas için söylenecek sözüdür. nternet And c Davas n n 21. dava olarak Ergenekon la birle tirilmesinden do- acak s k nt lar vurgulayarak diyor ki; - Ergenekon davas n n görüldü ü bu mahkemenin savc s ve yarg c olmaktansa san olmay tercih ederim. Ve bitiri : - Dünyadaki hiç bir karanl k güç oda- n n, tarihteki en eski hukuk metinlerinin yaz ld bu kutsal topraklarda ya ayan yüce Türk milletini, adalet güne inin ayd nl ndan uzun süre mahrum b rakmayaca na, sars lmaz bir inanç besledi imi belirtmek istiyorum. Has l kelam; güçlüyüm çünkü hakl y m. Zira hak gücün fevkindedir. Vatan m sa olsun. Milletim varolsun. Cumhuriyet ebediyen payidar olsun! Türk Silahl Kuvvetleri nin orgeneraline, tan d m Nusret Pa a ya yak r bir ifade olmu. Yüre ine sa l k komutan m. Ben yapmad m dan çok Biz suç i lemedik, görevimizi yapt k a rl kl ; e ilmeyen, bükülmeyen, dimdik bir ifade. Tarihte yerini alacakt r. Gönüllerde ald bile. 13 Aral k ta Silivri de... MED CEZİR MEHMET FARAÇ farac65@gmail.com / twitter.com/faracyaziyor Ey gafil, Tahrir e bak tahribi gör!.. Siz una at izi it izine kar t deyin, etme bulma dünyas deyin hatta en do rusu daha ileri giderek, hadi ç k i inden de deyiverin!.. Yan ba m zda ya da s n rlar m z n çevresinde ya anan karga alara bak nca, nedense akl ma hep bu dü ündürücü deyimler geliyor... Hepsi dünyan n bin türlü halini anlat yor!.. Hepsi i birlikçilik ve ihanet k skac nda ya anan çöküntüler çünkü... Tüm bu çöküntüler ne yaz k ki yaln zca bireyi vuruyor... Ya l y, kad n ve çocu u... Çünkü rejim k skac nda dramlar n n ya and co rafyalarda, birer piyona dönü türülen insanlar n hiçbir de eri kalm yor!.. Baksan za; siz hiçbir Avrupa ülkesinde dinsel ya da etnik karga a görüyor musunuz?.. nsanlar mezhep ve rk kavgalar u runa birbirini bo azl yor mu?.. Bombalar patl yor mu Norveç te, sveç te... Her tür kaosun son 40 y ld r özellikle Müslüman co rafyas nda ya anmas rastlant m?.. B rak n Arap- srail sava n ; Irak- ran sava ndan bu yana Ortado u da barut kokusunun eksilmemesi tesadüf mü?.. Kan ve kaos, karde kavgas ve rant bölü ümü, çat ma ve kavga Afrika ve Ortado u da ya ayan uluslar n kaderi mi?.. Ne yaz k ki kader de il bu... plan!.. Hem de ABD nin Büyük Ortado u Projesi ni (BOP) de içeren 50 y ll k kalk nma plan!.. Yan k tende kara kader!.. Yaz n n ba nda s ralad m z ya am n içinden özdeyi lerle dünyan n hallerini sorgulamaya çal rken nedense son aylarda akl ma hep s n rlar m z n çevresinde ya da biraz uza nda ya anan gerginlikler geliyor: M s r dan Libya ya, Yemen den Suriye ye kadar kocaman bir co rafyay dizayn etmek isteyenlerin, Arap ülkelerine niçin kan ve kaostan ba ka bir ey getirmediklerini dü ünüyorum... Niçin yan k tenlerinde kara kaderleri görülen bize yak n insanlar hep ate üstünde?.. Ancak nerede, kim linç edilirse edilsin, nerede kim as l rsa as ls n ve nerede kimler bertaraf edilirse edilsin bu böyle gitmeyecek... te M s r da kaynayan kazan gösteriyor; önümüzdeki süreçte hem Kuzey Afrika da hem de Ortado u da ya anacak yeni kaoslar bize bu sorgulatmay yapt ranlar da, sorgular hale getirecek!... Çünkü ya- anacaklar bize kesinlikle alma mazlumun ah n, ç kar aheste aheste deyimini de an msatacak... Kan bata nda Irak!.. Emperyalizmin ABD eliyle çöreklendi i ilk ülke Irak t... Hani u Ana gibi yar Ba dat gibi diyar olmaz diye tarif edilen Irak... Diktatör diye katledilen Saddam Hüseyin in ülkesinin art k her co rafyas nda birbiriyle çat an diktatörler var... Her biri Irak ta krizi derinle tirmekten ba ka bir i e yaram yor... Art k huzur yok oralarda... Irak n Arap bölgesinde de, Kürt co rafyas nda da kaos y llard r bitmiyor... Tam aksine yönetim payla m n n, rant kavgas n n yol açt karga a her geçen art yor... Baksan za, Irak ta her gün can pazar ya- an yor... nsanlar sokaklarda rahat yürüyemiyor, ya am, korkunun dehlizinde kaçacak delik ar yor... Çünkü El Kaide halen Irak ta canl bombalarla, patlay c yüklü kamyonlarla intihar sald r lar düzenliyor, kan döküyor... Sünni, ii gerginli i ise toplumlar aras ndaki krizi derinle tirmeye devam ediyor... Peki ya Libya?.. Petrol ve do algaz kaynaklar u runa Kaddafi yi linç ettirenlerin, Libya n n Avrupa bankalar ndaki milyar dolarlar na el koydu unu da art k herkes biliyor... Kaos; Libya çöllerinde de, kum ve kan n kar m ndan bulamaç yapmaya ediyor!.. Ne ilginç de il mi, Libyal lar, petrol gelirinden pay veren, e itim ve sa l k hizmetlerinden para almayan, vergi istemeyen, e itim ve evlilik yard m yapan Kaddafi yi ar yor... Tak ye demokrasisinin balonu!.. Peki ya Türk televizyonlarda oynayan dizilere bile elini sokacak kadar pervas zla anlara ne demeli?.. Onlar n güç ve rant girdab ndaki mar kl klar n nas l kar lamal?.. Örne in Müslüman Karde ler örgütü üyesi Mursi nin, M s r n ba na geçer geçmez yetkilerini ola anüstü artt rmas yla ya anan kriz ve karga a nereye do ru gidiyor?.. Tahrir direni iyle Mursi yi göreve getiren kitleler, uluslar aras medyan n ve emperyalist organizatörlerin gaz na geldiklerini yeni yeni anl yor!.. Çünkü Ihvanc lar n demokrasi tekerle i daha ilk ay nda hava kaç rmaya ba lad!.. Emperyalist pompac lar n i irdi i demokrasi balonlar n n gaz kaçt! Eeee!.. Demokrasiyi araç olarak dü ünmeye gör!.. Tak ye demokrasinin gidece i yer M s r da, Mursi nin hvanc l n n gidece i yer kadarm i te!.. Sözde devrim ve özgürlük ad na Mübarek i devirenler, as l Firavun un Mursi oldu unu çok erken anlad lar ve imdi Tahrir de onu da devirmeyi istiyorlar... Peki, Gelen gideni arat r özdeyi ini an msatan tüm bu olaylar niçin mi s ralad k?.. Afrika ve Ortado u da az da olsa laik olan rejimleri y karak yerine Ihvan- Müslümin yanda lar n getirenler, en yak n kom umuz Suriye de de ayn plan pe indeler de ondan... Oray da balon demokrasisinin girdab nda patlatmak ve çökertmek istiyorlar!.. Suriye de Esad devirmek için ç rp nanlar; s ras yla Irak, Libya ve M s r da derinle en kaosa ve krize bakarlarsa, am da da ayn sonuçla kar la- acaklar n çok rahat görebilirler... Yani; petrol ve gaz u runa Afrika çöllerinde kan döktürenler, Suriye de de yarat lacak tahribat ve hezimeti görmek istiyorlarsa, Tahrir e bakabilirler... Ortado u nun ve Afrika n n daha dününe bak n yar n neler olaca n görürsünüz... Bunun için kahin olmaya, diplomasi cambaz kesilmeye gerek yok ki!.. Antiemperyalist olmak yetiyor...

10 Hürrem in türban ve ahenk in H ristiyan han m AYDINLIK / ANKARA Cübbeli-Jet uie Fad l ve Örgüt! Son dönemlerde Libya dan İskenderun Limanı na yük taşıyan esrarengiz gemiler tartışılmaya başlandı. Bu gemilerin bazısı Libya bayrağı taşırken, bazısı da Fransız bayrağı taşıyor. Fransız bayrağını taşıyan gemilerin İskenderun Limanı na hareket etmeden en son yük aldıkları liman Libya da. Geçen Çarşamba günü de İskenderun Limanı na gelen gemi de bunlardan biri. Gemideki konteynerde silah olduğu ifade ediliyor. Liman çalışanları: Herkes biliyor Libya dan Suriye ye taşınan silahların sevkiyatında İskenderun Limanı kullanılıyor. İskenderun a indirilen silahlar, kamyonlarla sınır bölgelerine taşınıyor. Oradan da Suriye de ele geçirilen bölgelere aktarılıyor. İskenderun a gelen bu gemilerin yükleri indirilirken ciddi bir karartma uygulandığını kaydeden liman çalışanları, şunları söyledi: Libya ya uğrayarak gelen gemilerde silah taşındığını limanda herkes bilir. Bazı arkadaşlar Televizyonda görüntüleri izlemi sinizdir. Cübbeli Ahmet Hoca y hapishane ç k nda kalabal klarla beraber Jet Fad l nam ile maruf Fad l Akgündüz kar lad. Cübbeli nin yarg lamas sürdü ü için bir ey demiyece iz. Dahas Ahmet Ünlü den, AKP ve F Tipini ele tirdi- i için intikam al nd kanaat bizde de var. Ancak Jet Fad l resmini anlamam mümkün de il. Öyle çünkü bu Fad l, inançl insanlardan toplad paralar ve sonras nda ya- anan dramlar sebebiyle defalarca man et olmu tu. te böyle bir isim yani kul hakk yedi i dillerde olan biri kendilerine inançl diyen topluluklar ve önderleri taraf ndan yine ba tac ediliyorsa orada durup dü ünmek gerekiyor. Alt n çizerek yaz yorum, Türkiye nin en büyük sosyal tehditlerden biri hücre evleri ya da örgüt görüntülerini veren kimi cemaat örgütlenmelerinin bütün ülkeyi dalga dalga sarmas d r. Maalesef bu cemaat örgütlenmelerinde fikri ve vicdan hür olmayan yani sorgulama yetenekleri tamamen köreltilip afyonlanm robotlar üretiliyor ki, bu tablo sadece toplum ve devlet hayat m z de il ayn zamanda kutsal inanc m z da tehdit ediyor. Ba bakan tak, Ferit ahenk ak dedi. Ba ka bir ifade ile Tayyip Bey emretti, Star TV nin patronu Hürrem Sultan an nda tesettüre soktu. Muhte em Yüzy l n bu hafta yay nlanacak olan 77. bölümünde Hürrem i türban ve tesettürü ile görece iz. Sak n kimse bu olacaklara senaryo gere i falan demesin. 76 bölümün neredeyse tamam nda memeleri ile fink atan Hürrem Sultan n, Ba bakan n o ele tirisi sonras nda tesettüre sokulmas do al bir ak olamaz. Belli ki devletle büyük i leri i leri olan Ferit ahenk, hadi tehdit demeyelim, ald ikaz sonras nda ç k yolunu dizinin senaryosu ile kahramanlar n de i tirip-dönü türmekte bulmu tur. ahenk gibi e i H ristiyan olan ve türban-tesettür gibi hassasiyetleri olmayan birinin televizyon kanal nda, onlarca bölümden sonra böyle bir tercihe gitmesi ancak ç kar ve korku ile izah edilebilir. Ağustos ayında uzun süre açıkta bekletilen esrarengiz gemideki militanların küçük teknelerle limana çıkarıldıklarını fotoğraflamışlardı. Aydınlık bu resimleri yayınladı. Hatta isim listesi de çıktı. İşte o gemi karartma yapılarak gizlice boşaltıldı. Onun yükünün de silah olduğunu sonra- 21 A ustos 2012 dan öğrendik. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ SABAHATTİN ÖNKİBAR sonkibar@gmail.com laveten bu tablo bugünkü Türkiye yi anlatan en iyi resimdir. Yürütmenin ba art k televizyon dizilerinde bile türban ya da tesettürü dayatma ya da mecbur etme noktas ndad r. Kurgulanan bir dizi filme bile müdahale, emin Rusya, Be ar has mlar n n yüzüne böyle tükürdü Bugün Rusya ile dostlu u birkaç sebepten ötürü Türkiye nin bekas ad na olmazsa olmaz görüyorum. Bunlar n en önemlisi Küresel Emperyalizmin Ön Asya ve Ortado u dizayn projesine Rusya n n ran ve Çin ile beraber kar ç k p dikilmesi ve Türkiye deki iktidara ra men Türkiye nin bundan yararlanmas olay d r. Bugünkü tablo da Rusya n n tutumu ve varl Türkiye nin ba ms zl na teminat gibidir. E er Be ar Esad görevinde kalacaksa ve Akdeniz e sarkacak Büyük Kürdistan bir ekilde engellenecekse bu Rusya- ran ve Çin in tutumu sayesinde olacakt r. laveten onlarca milyon Türk ü sinesinde bar nd ran Rusya, bir bak ma Turan kavmidir ve geni ekonomik ili kilerden kom ulu a kadar türlü yak nl klar m z vard r. Gelelim Rusya n n Esad has mlar n n yüzüne tükürmesi olay na? Hat rlay n, Rus Devlet Ba kan, Türkiye ye geldi- inde iç ve d bas n Putin ile Erdo an n Be- ar n gitmesi noktas nda anla t eklinde yalan haberler pompalam t. Rus D i leri Bakan Lavrov, bu iddialar önceki ak am tar-tass ajans na yapt aç klamayla çok net ifadelerle yalanlad ve yalanc lar n mumunu söndürdü. Kimse kontrol etmiyor Liman çalışanları gemilerde insani yardım var deyince bunun silah olduğunu hemen anlıyorlar. Limana indirilen yükler kimse tarafından kontrol edilmiyor. Gemi ile gelen silahlar Suriye sınırındaki muhaliflerin eline geçen kapıların Türkiye tarafında hiçbir kontrolden geçmeden Suriye tarafına aktarılıyor. Suriye tarafındaki muhalifler de gelen silahların belirlenen bölgelere sevkini sağlıyorlar. Times of London Gazetesi de, Libya bandıralı Al Entisar adlı geminin, Suriyeli muhaliflere füze getirdiğini duyurdu. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin de geminin İskenderun Limanı na geldiğini doğruladı. Şahin, geminin balıkçı teknesi olduğu için, aranmadığını bildirdi. Alıcı İHH Vakfı CHP Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu nun sorusunu yanıtlayan İçişleri Bakanı, Libya bandıralı geminin yükünün insani yardım olduğunu öne sürdü. Geminin Bingazi den getirdiği 353 ton giyecek, yiyecek ve tıbbi malzeme boşalttığını, alıcının da İHH Vakfı olduğunu açıkladı. Bakan yanıtında gemidekilerin Türkiye ye giriş izni için Dışişleri Bakanlığının yazı yazdığını da bildirdi. olun otoriter rejimlerde bile zor görülen bir tasarruftur ve bu kadar n ancak Afganistan da Taliban yapabilmi tir. Hay r hadise tarihe sahiplenme de il, o ambalajla otoriteyi perçinle tirme ve yalana dayal tarih yaratma gayretidir. Öyle çünkü Muhte em Yüzy l daki Harem ile kölelik kurumlar iftira de il tarihsel vak ad r. Dolay s yla kurgu olsa bile dizinin bilgi ba lam nda özü do rudur. Daha önce de yazd k, Osmanl n n yanl lar da vard, do rular da! Harem ve kölelik kurumlar o yanl lar ndan biriydi. Var olan biri eyi, aman Osmanl ya laf söylenmesin diye saklamak, taassubun bile ötesi bir davran t r. M s rl Araplar uie kadar Malum Mübarek sonras nda M s r halk, hvanül Müslimin e yani Müslüman Karde ler e oy verdi ve Mursi yi Cumhurba kan seçti. Sonras nda ya ananlar ortada: Mursi, AKP misali, demokrasiyi fiilen ask ya ald. Yay nlad bir kararname ile yarg dahil pek kurumun yetkilerini gasp etti. Edince de M s r da k yamet koptu. Yüzbinler günler ve haftalarca Tahrir e dolu tu ve Mursi yi lanetledi. Dahas El Ezher gibi üniversiteler ayakland ve yarg çlar cübbelerini Mursi!ye gönderdi. olamamak! K sacas ülkenin ayd nl k dinamikleri Mursi yi sallamaya ba lad. Öyle olunca da Mursi tükürdü ünü yalamak yani ç kard o kararnameye iptal etmek zorunda kald. Ku kusuz bu durum, M s r entelektüeli ve halk n n zaferidir. Peki M s r halk böylesine anl bir direni yaparken Türk Milleti, AKP fa izmine kar ne mi yap yor? Hiçbir ey! Sak n öyle de il demeyin, tablo ortada! Bunu ters yüz etmek isteyenlere i te f rsat, 13 Aral k Per embe günü Silivri ye gidin! NATO Libya daki silahları SURİYE YE TAŞIYOR İskenderun Limanı kullanılıyor NATO nun Libya daki Kaddafi yönetimini devirmek için Libya ya gönderdiği silahları şimdi Suriye ye taşıyor. Sevkiyat için İskenderun Limanı kullanılıyor ÖSO militanlar Türk askerine sald rd HÜSEY N GÜLER Hatay ın Reyhanlı İlçesi nde Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) militanları Cilvegözü Sınırkapısı nda görev yapan Türk askerine yumrukla saldırdı. Dün bir grup militan sınır kapısına gelerek bir arkadaşlarını Türkiye tarafına geçirmek istedi. Yumruk attılar Jandarmanın pasaport sorması üzerine ÖSO militanları ısrarla arkadaşlarının Türkiye ye giriş yapmasına gözyumulmasını istedi. Jandarma, Pasaport olmadan Türkiye ye giriş yapamaz diye yanıt verdi. Bunun üzerine militanlardan biri Türk askerine yumrukla saldırdı. Sınırkapısında görevli jandarma güçleriyle grup arasında arbede yaşandı. Arbedenin ardından ÖSO militanları amaçlarına ulaşamadan sınırkapısından uzaklaştı. Cilvegözü Sınırkapısı nın Suriye tarafında yer alan Babel Havel, ÖSO militanlarının kontrolünde. Bölge kaynakları Cilvegözü Sınırkapısı ile Babal Havel Sınırkapısı arasında yer alan 1 kilometrelik alanda 300 kadar ÖSO militanının yerleşmiş durumda olduğunu söyledi. HÜSEY N GÜLER Suriyeli teröristlere en büyük yard m NATO ülkeleri yap yor. Silahlar en çok da skenderun dan bölgeye ta n yor. Öymen: Bu yasadışıdır! Emekli Büyükelçi Onur Öymen, Türkiye üzerinden Suriye ye silah sevkiyatı iddiaları ile ilgili olarak, Türkiye üzerinden silah sevkiyatı yapılıyorsa bunun suç olduğunu bildirdi. Öymen şunları söyledi: ABD gazeteleri Katar ın parasını ödeyerek Libya ya silah gönderdiğini duyurdu. Bu silahlar Katar ın parası ile alınan silahlar. Bu iş Türkiye üzerinden yapılıyorsa, Türkiye üzerinden Suriye ye geçirildiği iddiaları doğru ise bir gün bunun hesabı sorulur. Hatay 22 Aralık taki eylemi bekliyor İşçi Partisi Öncü Kadın 22 Aralık ta Hatay da gerçekleşecek Patriot füzelerine ve savaşa karşı eylem için dün de çalışmalarına devam etti. Halk çarşı ve pazarlarda eyleme çağrı yapan Öncü Kadın a Biz Ahmet Ender sizin yanınızdayız. Biz savaş değil barış istiyoruz diyerek destek verdi. Kadınların barış için yaptığı çalışmayı desteklediğini belirten pazarcı Ahmet Ender, Suriye ile hiçbir sorun yaşamadık. Kardeş gibiyiz. Ekonomimiz durdu. Bakın, pazar boş, çalışamıyoruz. Onlarla savaşmamız için bir neden yok diye konuştu. Halk bu savaşı istemiyor ifadesini kullanan Ender, Bunu yapanlar utansın diyerek hükümete tepki gösterdi. Hatay da işsizlik artıyor CHP Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu da yaptığı açıklamada, Bölge ekonomisi çöktü ve çökmeye devam etti. Bu bölgede işsizliğin artışına neden olur diye konuştu. İşadamlarının kenti terkettiğini belirten Ediboğlu, Narenciye üreticinin elinde kalmıştır. Zeytincilik, hayvancılık berbat ve üretici bitme noktasında diye konuştu. ARALIK İSMET ÖZÇELİK Anayasa oyunu: En son kim kalkacak Halk n Bölünme Anayasas dedi i yeni anayasa çal malar t kanm durumda. Halktan gelen tepki, 29 Ekim Ulus ve 10 Kas m An tkabir iradesi masada kalmay giderek zorla t r yor. ktidardan, muhalefetten, yavru muhalefetten komisyon üyeleri bu i in yürümeyece ini söylüyor. Ba bakan Erdo an Umudum kalmad demi ti. imdi yabanc yay n organlar da ayn noktada. Uluslararas yay n organlar nda neredeyse her hafta yeni anayasa zor diyen makaleler yay nlanmaya ba land. Komisyonda masadan kalkmaya haz r olan milletvekillerinin say s giderek art yor. lk k r lma MHP den olacak gibi. MHP liler henüz resmi bir durum yok dese de var gibi... Bütçe görü meleri ba larken Meclis te bir komisyon üyesine, Masadan ne zaman kalkacaks n z? diye üsteleyince Genel Ba kan n adres gösterdi. Bizim komisyon çok ilginç hale geldi. ktidar muhalefet bu i in olmayaca n biliyoruz. Ama sanki en son kim kalkacak oyunu oynuyoruz dedi. Art k uzatmalar n oynand o kadar aç k ki! Eee ne de olsa Kurtulu Sava vermi bir ülkeyiz. Bölünme Anayasas o kadar kolay olmasa gerek... Karen Fogg un çocukları Ba bakan Erdo an, Kurtulu Sava önderlerinin ve Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk ve arkada lar n itibars zla t rmak için özel bir çaba sarf ediyor. Bir bak yorsunuz stiklal Mahkemelerine sata yor, bir bak yorsunuz Dersim üzerinden Atatürk ve arkada lar na... Cumhuriyet Devriminin kanunlar n etkisiz hale getirmeye çal yor, Cumhuriyet dönemini a a l yor. Türk ad n anayasadan ç karma, ortadan kald rma çabas nda. Di er bir deyi le Türkleri tarihinden koparma pe inde. Bu tutum tan d k. Hani u AB Türkiye Büyükelçisi Karen Fogg vard ya. Çetesine Türkleri tarihinden koparmak laz m diye e mail gönderen Bayan Fogg. u anda Fogg un talimatlar uygulan yor. Türk ler tarihinden kopar l yor. Me er Karen Fogg un çocuklar ne kadar etkili olmu lar... Başka ne beklenirdi ki? Yap lan anla ma çerçevesinde stanbul Adile-Sadullah Mermerci Polis E itim Merkezi nde e itim gören Libyal polisler sürekli h rs zl k yap yormu. Bu da bizim gazetelere haber olmu. Niye haber olmu onu da anlayamad m. ABD nin dev irdi i çapulculardan ne beklenebilirdi ki? ABD talimat yla AKP iktidar n n arkas nda durdu u, 5 y ld zl otellerde a rlad Özgür Suriye Ordusu (!) (ÖSO) ad verilenler onlardan farks z m? Dün Suriyeli çiftçinin koyunlar n, s rlar n çal p Türkiye de satt lar, imdi üreticinin zeytinya- n çal p Türkiye de sat yorlar. Hem Türk üreticisine zarar veriyorlar, hem Suriye üreticisine. Hem de AKP Hükümetinin gözünün içine baka baka... Kıvrıkoğlu: Karma askerlik öngörüyoruz HABER MERKEZ Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, profesyonel ile zorunlu askerliğin bir arada olduğu karma askerlik sistemi öngördüklerini söyledi. Kıvrıkoğlu, 2020 yılı KKK için dönüm noktası olacak dedi; siber tehditlere karşı da korumalı birlikler oluşturulacağını açıkladı. Orgeneral Kıvrıkoğlu nun, Savunma ve Havacılık Dergisi nin 149. sayısında yer alan açıklamaları şöyle: Personel dengesi 2010 yılı Ağustos ayı itibarıyla mevcut komando tugaylarına ait komando kollarının tamamı uzmanlaşmış personelden oluşacak hâle getirilmiştir. Mekanize ve zırhlı birliklerde son teknoloji ürünü silah ve araçların kullanıcılarının uzman erbaş olması sağlanmıştır yılında başlatılan sözleşmeli er istihdamına yönelik faaliyetler devam etmektedir. Tüm bu çalışmalarla uzmanlaşmış personel oranının artırılması hedeflenmekle birlikte, TSK yükümlü askerlik hizmeti ile yükümlü ve uzmanlaşmış personel dengesi sağlanmış, ordu-millet bağını koruyan, milli birlik ve beraberliği güçlendiren karma bir askerlik sistemi öngörülmektedir dönüm noktası Mevcut ve öngörülen modernizasyon projelerini gerçekleştirdiğimizde, 2020 li yıllar Kara Kuvvetleri Komutanlığı nın kuvvet gelişimi ve modernizasyonu bakımından bir dönüm noktası olacaktır. Yapılan çalışmalarla kısa/orta vade tedbirler ortaya konulurken, uzun vade olan 2050 li yıllardaki muharebe ortamını da tahayyül eden planlamalar mevcuttur.

11 Batı medyasında Suriye ye saldırı senaryolarında patlama Kimyasal provokasyonuna dikkat! DI HABER SERV S Filistin El Menar sitesi, Batı ülkelerinin temsilcileri ile Birleşmiş Milletler (BM) yetkililerinin Suriye ye muhtemel saldırıyı görüştüğünü belirtti. Tahran radyosunun bildirdiğine göre, El Menar, Suriye nin ABD destekli teröristlerin saldırılarını başarısızlığa uğratmasının ardından ABD, Avrupalı müttefikleri ve bazı BM yetkilileri arasında gizli temasların sürdüğü ve Suriye ye saldırı hazırlıklarının yapıldığını bildirdi. Habere göre, Suudi Arabistan ve Katar, saldırının mali yönünü üstleniyor. Ayrıca Fransız sitesi Voltairenet, Fransa, İngiltere, İsrail ve Katar ın ortaklaşa gizli bir Suriye ye askeri müdahale planı hazırladıklarını belirtti. Sitenin ifadesine göre, saldırıda 4 bini Lübnanlı olan 6 bin El Kaide teröristi kullanılacak. Suriye ye sızdırılacak teröristler, büyükelçiliklerin, askeri ve devlet binalarının bulunduğu Şam ın seçkin semti Mezzeh de saldırı gerçekleştirecek. Aynı anda Suriye nin herhangi bir yerinde teröristler kimyasal silah kullanacak. Satın alınmış bir generale BM nin müdahale etmesi çağrısı yaptırılacak. Böylece Rusya ve Çin in askeri müdahaleyi veto ettikleri BM Güvenlik Konseyi devre dışı bırakılacak ve saldırı başlatılacak. İsrail sahneye çıktı İsrail in ABD Büyükelçisi Michael Oren, Suriye deki kimyasal silahların Hizbullah a gönderilmesinin kendileri için kırmızı çizgi oluşturduğunu söyledi. AFP nin haberine göre, İsrail in ABD Büyükelçisi Oren, dün bir televizyona yaptığı açıklamasında, Batı ve İsrail, Suriye deki gelişmeleri yakından takip ediyor. Çünkü Suriye, dünyadaki en büyük kimyasal ve biyolojik silah depolarına sahip. Suriye deki içsavaş, kimyasal silahların Hizbullah gibi terör örgütlerine nakledilmesi ihtimalini yeniden gündeme getirdi. Bize göre Esad, halkına karşı bu silahları kullanmak yerine terör örgütüne verecektir. Kimyasal silahlar, Suriye nin farklı bölgelerinde bulunuyor. Her an Hizbullah ın eline düşebilir dedi. Oren, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ın Hizbullah a 70 bin füze veridiğini, öne süren Oren, iddialarına şöyle devam etti: Diğer terör örgütlerini de füzelerle destekledi. Nükleer tesis inşa girişiminde bulundu. Bundan ötürü gitmelidir. Suudi Arabistan sermayeli El Hayat gazetesi ise İsrail istihbarat kaynaklarına dayandırdığı haberinde, Suriye Cumhurbaşkanı Esad ın muhaliflerin Şam Havaalanı nın bir kısmını ya da tamamını ele geçirmesi halinde kimyasal silah kullanılması emri verdiğini iddia etti. Ağır silah istiyorlar Körfez ülkeleri ve Suriyeli muhalif liderlerin, Batılı ülkelerden Suriye deki terör gruplarına silah desteğinde bulunulmasını isteyeceği belirtildi. Financial Times gazetesi, Suriye ye doğrudan askeri müdahale seçeneğinin devre dışı kaldığını düşünen Suriyeli muhalif liderler ile Körfez ülkelerinin, Suriye de yönetime karşı silahlı mücadele veren askeri örgütlerin tek çatı altında toplanmasından Michael Oren sonra Batılı ülkelerden silah desteği talebinde bulunacağını yazdı. Silah desteği talebinin, 12 Aralık ta Fas ta düzenlenecek Suriye Dostları Toplantısı nda da gündeme geleceğini belirten muhalif kaynaklar, isyancıların tank ve uçak savar füzelerine ihtiyaç duyduğunu belirtiyor. Suriye Ulusal Koalisyonu sözcüsü Yasir Tabara, Antalya da yapılan toplantıya işaret ederek, Suriye de savaşan askeri örgütler, Tuğgeneral Selim İdris komutasında birleştiler. İsyancılar son haftalarda önemli askeri başarılar elde etti. Eğer uçaksavar füzeleriyle desteklenirlerse kendileri uçuşa yasak bölge oluşturabilirler. Biz ayrıca AB nin uyguladığı silah ambargosunun kaldırılmasını, tüm askeri ve mali yardımların muhaliflere aktarılmasını istiyoruz dedi. Uçak ve tanksavar Katar Hükümeti nde Dış ilişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Halid Bin Muhammed Atiye, Fas ta düzenlenecek toplantıda, Esad rejiminin hava kuvvetlerine karşı mücadele ve kendilerini savunma hakkına müsaade edilmesi gerektiğini söyledi. Financial Times in haberine göre, şimdiye kadar Katar ve Suudi Arabistan tarafından silahlandırılan muhalifler, hafif silahların da ötesinde Batı kaynaklı omuzdan atılabilen uçak ve tanksavar gibi ağır silahlar istiyor. Obama izin verdi İngiliz gazetesi Sunday Times ise ABD nin ilk kez Suriyeli muhaliflere açıktan silah göndermeye başladığını yazdı. Gazetenin önceki günkü sayısında yer alan habere göre, ABD, Suriye Cumhurbaşkanı Esad ı devirmek için Suriyeli muhaliflere silah göndermeye başladı. Gizli gerçekleşen silah sevkiyatının bir ayağının Libya olduğu bildirildi. Diplomatik kaynaklara dayandırılan habere göre, ABD, Ortadoğu daki müttefikleri üzerinden Suriye deki muhaliflere aralarında havan topu, tanksavarlar ve uçakların düşürülmesinde kullanılan SAM 7 füzesinin de bulunduğu ağır silahlar gönderdi. ABD nin silahları, Libya nin devrik lideri Muammer Kaddafi ye ait silah depolarından satın aldığı bildirildi. CIA ve özel birlik desteği Gazetenin iddiasına göre, ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Suriyeli muhaliflerin askeri kanat komutanlarıyla her gün temas halindeler. ABD, ilerleyen günlerde silah sevkiyatının idaresi ve stratejik tavsiyelerde bulunmaları için çok sayıda danışmanını bölgeye gönderme kararı aldı. ABD Başkanı Barack Obama uzun süre önce CIA yı Suriyeli muhaliflere gizli destek vermek için görevlendirdi. Amerikan özel birlik ve istihbaratçıları çoktan beridir Suriye de muhaliflerle çalışıyor. Fakat özel birlikler ve istihbaratçılar, şimdiye kadar lojistik ve iletişim alanlarında destek verdi, ölümcül destekten kaçındı. Rusya dan net tutum: Müdahaleye izin yok Rusya Dışişleri Bakanlığı, Suriye nin içişlerine dışarıdan müdahaleye müsaade edilemeyeceğini, Suriye deki krizin ulusal diyalogla çözülmesi gerektiğini tekrarladı. Rusya Dışişleri Bakanlığı nca dün yapılan açıklamada, Rusya Ortadoğu Özel Temsilcisi Mihail Bogdanov, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı William Burns ve BM Suriye Özel Temsilcisi Ahdar İbrahimi nin 9 Aralık ta Cenevre de görüştükleri belirtildi. Açıklamaya göre, Bogdanov, Suriye nin içişlerine yapılacak bir müdahaleye kesin olarak karşı çıktı. Bogdanov, egemen, birleşik ve bağımsız bir devlet olarak Suriye deki siyasi sistemin yeniden düzenlenmesiyle ilgili temel kararları Suriye halkının kendisi tarafından, dışarıdan müdahale olmadan verilmesi gerektiği görüşünü yineledi. Bogdanov Maliki ile Talabani arasında doğrudan temas başladı Kerkük teki Irak ordusu ile peşmergeler arasındaki olaylardan sonra 3 haftadır Süleymaniye ye çekilen Cumhurbaşkanı Talabani Bağdat a döndü ve Başbakan Maliki ile görüştü Bölgesel Kürt Yönetimi sözcüsü Sefin Dizai, Erbil-Bağdat gerilimiyle ilgili olarak, ABD askerlerinin tekrar Irak taki ihtilaflı bölgelere dönmesine yol açacak bir formül ortaya attı Press TV: ABD 3 bin askeri gizlice Irak a soktu DI HABER SERV S Cumhurba kan Talabani ile Ba bakan Maliki bulu mas n n ana gündemi, ihtilafl bölgelerde Dicle Ordusu ile pe mergeler aras nda son haftalarda ortaya ç kan gerginlik oldu. Irak ta merkezi hükümet ile Bölgesel Kürt Yönetimi arasındaki anlaşmazlıkta Cumhurbaşkanı Celal Talabani tekrar devreye girdi. Talabani, geçen hafta sonu Bağdat a dönerek Başbakan Nuriye Maliki ile doğrudan temas kurdu. İki liderin önce telefonla görüştüğü, dün de buluştuğu bildirildi. Talabani-Maliki arasındaki doğrudan görüşmeler, Bağdat ile Erbil arasındaki gerilimin düşmesi ve çözüm için ortak zemin yaratılması bakımından önemli sayılıyor. Talabani, son aylarda Barzani çizgisinden uzaklaşıp Başbakan Maliki ile yakın ilişkiler geliştirmiş, ancak Tuzhurmatı da 12 askerin hayatını kaybettiği çatışmadan sonra küsüp Süleymaniye ye gitmişti. Irak Şii Arap kaynakları Aydınlık a, olayların ilk günlerinde küslüğün derin ve kalıcı olmadığını, Talabani nin yakın zamanda tekrar Bağdat a dönüp gerginliği gidermek üzerine devreye gireceğini söylemişlerdi. Talabani Süleymaniye de iken devreye Irakiye grubunun liderlerinden Sünni kökenli Meclis Başkanı Usame Nuceyfi girmiş, hem Maliki ile hem de Mesut Barzani ile buluşmuştu. Nuceyfi, Irakiye grubunun diğer liderleri İyad Allawi vetarık Haşimi den farklı olarak Batı dan uzaklaşıp Maliki ye yaklaşan bir çizgi izliyor. Medyada çıkan farklı haberlere rağmen, ciddi bir dış etki devreye girmezse, hem Bağdat, hem de Erbil ihtilaflı bölgeler için Nisan 2013 teki yerel seçimlerden önce yaygın bir çatışma çıkmasını istemiyor. Bu arada, bütün üst perde den açıklamalarına rağmen, Bölgesel Kürt Yönetimi, Irak taki güçler dengesinde kendisini zayıf hissettiğine, Batı dan çok güçlü garantiler almadan Barzani tarafının bir hesaplaşmaya kalkışmayacağına dikkat çekiliyor. Nisan 2013 teki yerel seçimler yaklaştıkça Irak taki partiler arasındaki ittifak trafiği de başladı. Henüz kesinleşmemekle birlikte, Nuri Maliki nin başında bulunduğu Dava Partisi ile Ammar el Hekim in liderliğindeki Meclisi Ala grubunun Hukuk Devleti adıyla seçime birlikte girmeleri konusunda ön mutabakatın sağlandığı belirtiliyor. Şiilere dayanan Meclisi Ala, AKP hükümetinin Nuri Maliki ye karşı kendi yanına çekmek istediği grupların başında geliyor. Bu çerçevede, AB ye verilen Nobel Ödülü ne protestolar DI HABER SERV S Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Meclisi Ala nın lideri Ammar el Hekim i birkaç defa Ankara ya davet edip görüştü. Bu seneki Nobel Barış Ödülü, Avrupa Birliği ne (AB) verildi. Ödül ün verilme gerekçesi ise 2 Dünya savaşının ardından Birliğin, Avrupa da barışın yerleşmesine katkıda bulunması. Ancak bu karar pek çok çevrenin de tepkisini çekti. Eleştirilerin merkezinde, Euro Bölgesi krizinin 27 üyeli Birlik içindeki bölünmeleri ortaya çıkardığı görüşü bulunuyor. Ödülün, kemer sıkma politikalarının Avrupa genelinde sosyal gerilimleri artırdığı bir dönemde verilmesi de sözkonusu eleştilerden bir diğeri. Barzaniler: ABD gelsin Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi (IKBY) sözcüsü Sefin Dizai, Erbil-Bağdat gerilimiyle ilgili olarak, ABD askerlerinin tekrar ve resmen Irak a dönmesine yol açacak bir formül ortaya attı. Dizai, Irak Başbakanı Nuri El Maliki nin iki taraf arasında yapılan anlaşmayı halen imzalamadığını belirterek, şunları söyledi: Hazırlanan 14 maddelik antlaşmanın hiçbir maddesini Maliki kabul etmedi. Maliki geçenlerde yerel güçlerin kendi bölgelerini koruması konusunda bir duyuru yaptı. Oysa ortada net bir şey yok. Bu yerel aşiretleri silahlandırmak mı, yoksa milis gücü kurmak mı? Eğer böyle bir anlama geliyorsa, bu çok tehlikeli bir şey. Zaten mevcut sistemde polis teşkilatı yerel güç olarak bölgesini koruyor. Polis teşkilatı var. Yerel güçle neyi kastediyor anlamadık. Biz aslında 2009 daki mekanizmaya da dönebiliriz dedik. Bu ne anlama geliyor? Bazı yerler, Peşmergeler, federal asker ve Amerikalılar tarafından kontrol edilsin. Onu da biz kabul ediyoruz. Ama 2009 da bu uygulandı sonra vazgeçtiler. Ben başbakanım kanun, anayasa bana bu hakkı veriyor, bu orduyu göndereceğim, kesecek diyor. Mülteci sorunu AB nin bu ödülü hak etmediğini düşünenler arasında sıkı göç ve iltica politikasını eleştirenler de var. Uluslararası Af Örgütü Almanya Şubesi Genel Sekreteri Wolfgang Grenz, İnsanların Akdeniz de hayatını kaybetmesinin sorumlusu, Avrupa nın kendisini koruma politikasıdır. diyor. Öte yandan, Norveç in başkenti Oslo da 50 sivil toplum kuruluşunu temsilen bir araya gelen yüzlerce Norveçli de ödülün AB ye verilmesi kararını protesto etti. Gençlik Meydanı ndan (Youngstorget) parlamento binasına kadar yapılan yürüyüşte 2012 yılında, kriz, kaos ve işsizlik üreten AB nin bu ödüle layık olmadığı vurgulandı. Ödül sahiplerinden eleştiri AB ye Nobel Barış Ödülü verilmesini, ödülün eski sahipleri de eleştirdi. Güney Afrikalı emekli Başpiskopos Desmond Tutu, İrlandalı Mairead Maguire ve Arjantinli vatandaşlık hakları savuncusu Adolfo Perez Esquivel, Norveç Nobel Komitesi ne gönderdikleri ortak mektupta, Birliğin barış için mücadele edenler arasında olmadığının çok açık bir şekilde ortada olduğu belirtildi. DI HABER SERV S ABD nin Suriye ye müdahale etmek üzere gizlice Irak ın El Anbar eyaletine 3 bin asker konuşlandırdığı iddia edildi. İran ın İngilizce yayın yapan televizyonu Press TV de yer alan haberde, istihbarat raporlarına göre 17 bin Amerikan askerinin daha aynı rota üzerinden gizlice Irak a gireceğini de öne sürüldü. İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komitesi Üyesi Muhammed Salih Coker ın görüşlerine de yer verildi. Coker, Suriye sınırına yerleştirilecek Patriot füzelerinin, NATO nun Suriye ye yapacağı askeri müdahalenin ilk adımı olduğunu söyledi. NATO nun, Türkiye ye Patriot füzeleri yerleştirerek, Suriye deki gelişmeleri kontrol altına almak istediğini ifade eden Coker, Ankara daki yetkililer Ortadoğu nun gelişmesinin dış bölgede gerginlik yaratmaktan geçmediğini bilmeliler diye konuştu. İran, ABD insansız uçağının şifresini çözdü DI HABER SERV S İran, geçen yıl ele geçirdiği ABD ye ait RQ-170 tipi insansız casus uçağına ait şifrelerin tamamının çözdüğünü açıkladı. Fars Haber Ajansı nın haberine göre, bu bilgiyi Devrim Muhafızları Hava-Uzay Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızade verdi. Hacızade bir üniversitede verdiği konferansta insansız hava aracı teknolojisi ve ele geçirilen casus uçaklarına ilişkin açıklamalarda bulundu ve geçen yıl ele geçirilen ABD casus uçağına ait tüm bilgilerin deşifre edildiğini söyledi. Uçağın, nükleer tesislere ait bilgi topladığı iddialarını da yalanlayan Hacızade, uçağın adım adım tüm faaliyetlerini bildiklerini ifade etti. İran ın 10 yıldan fazla bir süredir insansız hava aracı (İHA) üretme teknolojisine sahip olduğunu belirten Hacızade, bir süre önce İsrail hava sahasında düşürülen Hizbullah a ait İHA nın da 2002 İran yapımı olduğunu hatırlattı.

12 Ölüm kalım yolculuğu Legacy Walt Disney Pictures tarafından üretilen 2010 ABD yapımı bilim kurgu filmi yapımı Tron filminin devamıdır. Yönetmenliğini yapan Joseph Kosinski bu film ile ilk yönetmenlik denemesi yapmıştır.kevin Flynn dünyanın en çok oyununu satan bir oyun firmasının kurucusudur. Bir gün ortadan kaybolur. Aradan 20 yıl geçer ve Kevin ın oğlu Sam bir gün babası hakkında küçük bir ipucu bulur ve onu aramaya başlar. Babasının eski atölyesini araştırırken babasını Tron un dijital dünyasında bulur. Kevin in sadık arkadaşı Quarrayla birlikte baba Yönetmen: Joseph Kosinski Oyuncular: Michael Sheen, Cillian Murphy Senaryo: Edward Kitsis Yap mc : Steven Spielberg, ( StarTV) ve oğul çok fazla gelişmiş ve son derece tehlikeli bir hale gelen, görsel açıdan dudak uçuklatan sanal alemde bir ölüm kalım yolculuğuna çıkarlar. TEK YOL KAZANMAK Orijinal Ad : Dead Or Alive (DAO) Yönetmen : Corey Yuen Oyuncular : Jaime Presly, Devon Aoki, Sarah Carter. Yap m : 2006 Tür: Aksiyon ( TV8) Sadece davet edilenlerin katılabildiği bir dövüş sanatları turnuvasında birbirlerine rakip olan dört güzel kadın sinsi bir güce karşı birlik olmak zorunda kalırlar. Tina Armstrong kadın güreşlerinde dünyada bir numaradır. Christie güzel bir hırsız ve kiralık katildir. Princess Kasumi, Asyalı bir aristokrat ve dövüşçüdür, eğitimini dövüş sanatı ustalarından almıştır. Helena Douglas ise, bir adrenalin sporcusudur.vahşi doğanın göbeğindeki bu yerde, dört kadının yanı sıra, turnuvanın 10 milyon dolarlık ödülünü kazanmak için dünyanın dört bir yanından gelen çok ünlü dövüş sanatçıları vardır. Bunların arasında, eski profesyonel Amerikan futbolcusu ve oyuncu BRIAN WHITE ın canlandırdığı Zack; Avustralya nın en güçlü adamı olarak Guinness Rekorlar Kitabı nda geçmiş olan DEREK BO- YER ın canlandırdığı Bayman; ve Dünya tekvando şampiyonu SILVIO SIMAC in canlandırdığı sert adam Leon bulunuyor. G.Saray ın hedefi gruplar Ziraat Türkiye Kupası 5. Turu nda 1461 Trabzon u ağırlayacak olan Galatasaray gruplara kalmayı hedefliyor. Ziraat Türkiye Kupası na 4. turdan itibaren dahil olan ve ilk maçında Spor Toto 2. Lig Beyaz Grup ekiplerinden Balıkesirspor u 4-1 lik skorla geçen sarı-kırmızılı ekip, Salı günü 5. turda karşılaşacağı 1461 Trabzon u yenerek gruplara kalmayı hedefliyor. Mücadele ettiği UEFA Şampiyonlar Ligi nde bir üst tura çıkma başarısı gösteren ve Spor Toto Süper Lig deki son maçında da Sivasspor u 3-1 yenerek liderliğini sürdüren Galatasaray, Ziraat Türkiye Kupası nda da yoluna devam etmek istiyor. ( ATV) Dram ve gerilim patlaması Orijinal Ad : Harsh Times Yönetmen: David Ayer Oyuncular: Christian Bale, Eva Longoria Yap m: 2005 ( tv8) Körfez Savaşı ndan döndüğünden beri Jim Davis hayatını belli bir çizgiye oturtmayı başaramamıştır. Uzak çöllerde geçirdiği günlerin kötü anılarını hâlâ üzerinden atamadığı gibi gece gördüğü kabuslarla uykusundan sıçrayarak uyanmaktadır. Los Angeles Polis Departmanı ndan bir türlü gelmeyen teklifi beklerken tüm birikimleri suyunu çekmiştir. Kendisiyle baş başa kaldığı zamanlarda, düzenli bir işi olsaydı her şeyin başka türlü olacağını düşünür. Ülkesine hizmet etmenin farklı yollarını arayan ve masa başında sıkıcı bir işe çakılıp kalmak istemeyen Jim, isteklerinin gerçekleşmesini beklerken kendisi gibi işsiz olan çocukluk arkadaşı Mike ile takılmaya başlar. Tıpkı çocukluk yıllarındaki gibi Güney Los Angeles caddelerine açılan iki sıkı dost, kentin her türlü acımasızlık ve belayla yüklü caddelerinde tam bir kaosla yüz yüze gelecektir. KURULUŞ: 1921 ŞEFİK HÜSNÜ DEĞMER VATAN - EMEK - NAMUS Yıl: 91 Sayı: 1862 T ELEV ZYON YAYIN AKI I RTÜK ikâyet Hatt : Anadolum Gazetecilik Basım Yayın San. ve Tic. A.Ş. adına sahibi: Mehmet Sabuncu Genel Yayın Yönetmeni: Serhan Bolluk Yazıişleri Müdürü (Sorumlu): Mehmet Bozkurt Haber Müdürü: Önder Öztürk Ekonomi: Recep Erçin Kültür Sanat: Hayati Asılyazıcı Dünya: Hasan Bögün Emek: Esin Turhan Toplum: Özlem Konur Usta Spor: Anıl Budak İstihbarat Şefi: Ceyhun Bozkurt Ankara: İsmet Özçelik İzmir: Hayati Özcan Avrupa: Ali Mercan Bilgi İşlem: Güven Karakurt Dağıtım Müdürü: Cumali Karagöllü Genel Müdür Yardımcısı (Reklam): Saynur Okuroğlu Genel Müdür Yardımcısı (Mali): Metin Aktaş Genel Müdür Yardımcısı (Personel ve İdari): İsmet Öğütücü Genel Müdür Yardımcısı (Baskı ve Teknik): Melih Yıldırım Sev Kardeşim İrfan Değirmenci ile Günaydın Doktorum Mutfağım Gün Arası Evim Şahane Akasya Durağı Ana Haber Bülteni Spor Öyle Bir Geçer Zaman ki Kahvaltı Haberleri Yahşi Cazibe Müge Anlı ile Tatlı Sert Dizi tv Aşk Bir Hayal Evlen Benimle Galatasaray Trabzon Benim İçin Üzülme Güven Bana Krem-15.bölüm Tövbeler Tövbesi En İyi Arkadaşım Show Kulüp Saba Tümer İle Bugün Ne Giysem? Pis Yedili Ana Haber Spor Sayfası Adam Asmaca Türk Malı Hayata Gülümse Bugün Ne Giysem? Haberler Beni Affet T Alişan & Sevcan Soframız Melek Hayatımın Rolü En Güzel Bölüm Beni Affet Ana Haber Tron Efsanesi İşler Güçler Yabancı Sinema Kanun ve Düzen Haber Merkezi Ekonomi Piyasaları Haber Merkezi Spor Öğle Bülteni Günün İçinden Günün İçinden Akşam Haberleri Akşam Haberleri Dünya Bülteni Hava Durumu Haber Bülteni Gece Bülteni Gün Başlıyor Haber Masası Medyakritik Haber Masası Gün Ortası Spor Bülteni Gün Ortası Manşetler Söz Sende Akşam Raporu Türkiye nin Nabzı Teke Tek Öteki Gündem Televizyon Gazetesi Satırbaşı Haberler Ekopolitik Haberler Sanat Hayatı İş Dünyası ve Ekonomi Ulusal Haber Beşinci Boyut Yerel Seçim Haber Masası Yönetim Yeri: İstiklal Cad. Deva Çıkmazı No:3/3 Beyoğlu / İstanbul Tel: Faks: Ankara Büro Tel: Faks: İzmir Büro Tel ve Faks: Adana Baskı: Arslan Güneydoğu Gazetecilik Mat. ve Kağıtçılık A.Ş. Tel: İzmir Baskı: Arslan Güneydoğu Gazetecilik Mat. ve Kağıtçılık A.Ş. Tel: Ankara Baskı: Toros Yay. Mat. Tur. Org. San. Tic. Ltd. Şti. 35. Cadde Matbaacılar Sitesi No: 11 İvedik-Ankara İstanbul Baskı: Toros Yay. Mat. Tur. Org. San. Tic. Ltd. Şti. Oruçreis Cad. Remzi Özkaya Sok. No:16 Bahçelievler / İstanbul Tel: Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Önerileriniz için: halklailiskiler@aydinlikgazete.com Uyan Türkiye Klip Saati Beyaz Sayfa Klip Saati Haber Kaderin Şifresi İstekleriniz Sokak Ne Diyor? Ana Haber Açık Tribün Klip Saati Serzeniş Ana Haber İyi Şeyler İyi Fikir Mantı Haber Sarayın İncisi Aileler Yarışıyor İyi Şeyler Habere Doğru Ana Haber Hava Durumu Seksenler Köyden İndim Şehire Piyasa Ekranı Finans Cafe Son Baskı Dünya Ekonomisi Nickelodeon Kuşağı Merlin The Big Bang Theory The Closer Conan O Brien The Big Bang Theory Müzik Saati Sahabın Sesi Fate ile Günbegün Sarayın İncisi Hava Durumu Haber Çizgi Film Zazaki Haber Spor Yurttan Haberler 20:15 Yolcu Yerli Sinema 23:40 Müzik Saati KKTC Gündemi Derece Yaşam Haber Spor Haber Merkezi Beşparmak Haber Merkezi Spor KKTC Gündem Spor Strateji Özel Aklın yolu Bilge Yurtdagülen le İlk Sayfa Erkan Tan la Başkentten Aramızda Kalsın Seda Sultan ÖTV Haberaktif tv8 Hava Durumu Ana Heber Ölü ya da Diri Acımasız Hayat Bir Ses Bir Nefes 09:00 Haber Sormak Gerek Biz Bize 12:00 Haber Spor Haberleri Haber Söz İstanbul da Habercinin Saati Güncel Spor Haberleri Ana Haber Bülteni Ortak Çözüm Ellerin Türküsü Yayın Türü: Yaygın Süreli Hazırlayan : Haran - Kural DÜNÜN ÇÖZÜMLERİ Sayısal Soldan sağa 1. Bilgin - Bazı iş veya eğlence yerlerinde bilet veya para alınıp verilen küçük ve pencereli oda - Galyum un simgesi Derek (aktris) - Kabaca işte orada - Aynı yaşta olanlar, yaşıt 3. Bir tür jelatin, jeloz - Kudret, iktidar 4. San Marino nun plakası - Meslek bilgisini artırmak için adayların yaptığı çalışma 5. Verme, ödeme - İlişkin - Belgi, nişan 6. Akla uygun olmayan - Bir dilek şart eki 7. Yapıt - Albaydan yüksek rütbeli deniz subaylarına verilen ad 8. Başka, öteki, diğer - Koyuluk, koyuluk derecesi 9. Engerek yılanı - Herhangi bir sanat eserinde işlenen ana konu - Çocuğu olan kadın 10. İnce ve hafif, tek direkli bir yelkenli türü - Nispet 11. Lavrensiyum un simgesi - İnce değerli bir kumaş türü - Beytullah 12. Geri verme - Ahmaklık, anlayışsızlık Yukarıdan aşağıya 1. Yarı mat bir tür yazı kağıdı - Belli bir hizmet süresini doldurduktan sonra işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan kimse 2. Taş silindir - Madenden derince kap - Gemicilikte yelkenleri açtırma komutu 3. Çizgilerin, yüzeylerin, katı cisimlerin birbirlerine rastladıkları ve kesiştikleri yer 4. Bir gezegen adı - Seciye, karakter - Akciğer 5. Yük taşıyarak geçinen kimse - Azarlama, paylama 6. Bir filme, bir gösteriye eklenen beklenmedik güldürücü ayrıntı, gülüt - Yönetim - Fena değil anlamında bir söz 7. Bronşların daralmasından ileri gelen nefes darlığı - Kafeince zengin, çok değerli kahve çeşidi 8. Koşul - Av 9. İlave - Alışılandan, gereğinden fazla olan -... Gündüz Kutbay (ney üstadı) 10. Eskiden Tekel İdaresi ne verilen ad - Kolay kandırılabilen, aptal, bön 11. Büyük yolcu istasyonu - Yırtıcı bir hayvan - Baryum un simgesi 12. Başkentimiz - İbadethane, tapınak Kare Kakuro 1 Kakuro 2 Kakuro 3 Soldan sağa 1 Bir parti ya da sendikada, bir bütün olarak grubun eğilimlerine ya da başka akımlara karşı çıkan örgütlü azınlıklara verilen ad 9 Magnezyum un simgesi 11 Geceye özgü 12 Sarı humma virüsü 14 Bir acı ünlemi 15 Müslüman din adamı 17 Hırvatistan da bir liman kenti 18 Yemek, yiyecek 20 Malezya ve Endonezya da odun kömüründe pişirilen çok baharatlı şiş et 22 Anadolu da yaren toplantısı 24 Eskrimde kullanılan bir kılıç türü 26 Satürn gezegeninin beşinci uydusu 28 Genişlik 29 Hayali karate 31 Korunmaları için desen ya da metal tozları üzerine püskürtülen bir tür kimyasal bileşim 34 Numara (kısa) 36 İlkel bir silah 37 İlaç, merhem 38 Geçici ya da kesin olarak ışığı hiç algılayamama 40 Bir içki türü 43 Bir nota 44 Bir seslenme sözü 45 Saatin dakikaları gösteren ve akrepten daha uzun olan ibresi 48 Fikir, düşünce 50 Kertenkele derisi 51 Bir yere çarpıp geri dönmek, yankılanmak 52 Yırtık, yarık Yukarıdan aşağıya 1 İpek kozasının dışından alınan en kaliteli ipek 2 Kurtuluş, kurtulma 3 Gezegenimizin uydusu 4 İklimleme cihazı 5 İşlemelerde kullanılan, gümüş görünümünde parlak sırma ya da metal tel iplik 6 Güç, etki veya becerisi alışılmışın üzerinde olan 7 Toparlak kemik ucu 8 Külhanbeyi bağırtısı 9 Güzel kokulu bir madde 10 Pastacılık ve şekercilikte kullanılan çok ince öğütülmüş şeker 13 Bayrak, sancak 16 Eski bir Hindu tapınağı tipi 19 Kılaptan ipekle işlenmiş, kalın ve iri desenli bir tür kumaş 21 Mikroptan arındırma, sterilize etme 23 Resmilik 25 Üzerine not, tanıtma kağıtları, vb. tutturmak için hazırlanan levha 27 Düşünceler, fikirler 30 Hristiyanlık ta dinden çıkartma cezası 32 Engel 33 Devrimden önce Fransa da soylu olmayanlardan alınan bir vergi 35 Şiir yazan kimse, şair 36 Doğrama işlerini kahverengiye boyamakta kullanılan toprak boya 39 Geçerli ve değerli olma, sürüm 41 Küçük tekne kaptanı 42 Bir soru sözü 46 Bir tür tatlı çörek Güler (fotoğrafçı) 49 Bir bulunma hali eki Sudoku 1 Sudoku 2 Sudoku 3

13 MEDYANIN HALLERİ NATO nun beyin takımına göre: Suriye ikinci Yugoslavya olacak Sabah gazetesi üç günlük bir yazı dizisi başlattı. Diziyi hazırlayan da Nur Batur. Belçika nın başkenti Brüksel deki NATO Karargahında 3 gün geçiren Batur, kulislerden Suriye ile ilgili bilgileri aktarıyor. Derin NATO ismini taşıyan dizinin ilk bölümü ise oldukça dikkat çekici hususlar taşıyor. NATO ittifakının siyasi ve askeri beyin takımıyla (Derin NATO) görüştüğünü söyleyen Batur, NATO da Suriye ve Libya yla benzerliklerini tartıştığını, karargâhta birçok alternatif senaryoların yazıldığını ve sonunda Suriye de, Libya dakine benzer bir senaryonun sahnelenmesinin riskli olacağı sonucuna Ergenekon da sona yaklaşırken Ergenekon davası sona doğru yaklaştıkça Ergenekon-sever güçler sulandırma, bulandırma, çarpıtma faaliyetine hız verdi. Basın toplantısı yapıyorlar, ekranlarda arz-ı endam ediyorlar ve ısrarla Dava aceleye getiriliyor. diyorlar. Oysa Ergenekon davasının somut delillerini ifade eden dosyalarda yüzlerce belge bulunuyor. Bu arada Ergenekon davasına gölge düşürmek için vaktiyle piyasaya sürdükleri ama sonuç alamadıkları kara propagandaya sığınmayı da unutmuyorlar. Mesela Tuncay Güney üzerinden 50 kez gündeme getirilmiş ve cevabı defalarca verilmiş bayat bir yakıştırmayı tekrar gündeme getirerek Fethullah Gülen Hocaefendi yi suçlamaya yelteniyorlar. Kıvırmaya hiç gerek yok. Şimdi adalet huzurunda hesap verme zamanı... Dava süreciyle birlikte anamuhalefet partisinin Ergenekon la çetin sınavı devam ediyor. CHP deki savrulmuşluk bir türlü karardîde olamıyor. Parti, bir yandan demokratik refleksler ortaya koyuyor, bir yandan da darbeci algısının değişmesi konusunda adım at(a)mıyor. Daha geçen hafta eski Maocu bir gruba siz ne zaman Atatürkçü oldunuz; Apo cu değil miydiniz? diyordu; şimdi o ekiple el ele verdi, Silivri yi yol etti. CHP nin Eski Maocu ve Apo cu karanlık bir grupla ne işi olabilir ki! (Ekrem Dumanlı- Zaman) Irak sava nda gemileriyle, uçaklar yla, askerleriyle Türkiye ye yana t lar ama giremediler. Mardin köylüleri bile onlara arazi vermekten kaç nd. Yan lm yorsam, eylem bile yapt lar. imdi Suriye bahanesiyle azar azar gelmeye ba lad lar. Bu kadarla kalaca a benzemiyor. Almanya; iki batarya, 400 asker. Hollanda; iki batarya, 360 asker. Amerikan askerleriyle asker say s 1000 i bulacak. Bizde de en muhafazakâr say lan Konya da miting yap lm. Bo durmayan bir ülke daha var: M s r. Amerika n n l ml slam projesi M s r da tutmad. Solcular, sosyal demokratlar, milliler, Mursi nin saray n bile ku att lar. Boşanamayan kadınlar AKP nin kad n milletvekili Fatma Salman kocas ndan dayak yiyor, halk deyimiyle, a z burnu da l yor, milletvekilimiz kocas ndan ayr lmak için dava aç yor, mahkeme de tek celsede bo uyor... Biz de çok ey istiyoruz ya da kurcal yoruz galiba. Hiç olmazsa biri kurtuldu, diyeceksiniz, ya kurtulamayanlar, onlar ne olacak? Siyasete at l p, bir partiye girmek, erkeklere ra men milletvekili seçilmek... Hem biz neden söz ediyoruz, kimlerin hakk n savunmaya kalk yoruz? Abesle i tigal! Uzun laf n k sas Esad n tasfiyesinden sonra Türkiye yi bekleyen çetrefil sorunlar n baz lar unlard r: Bir: Suriye nin Lübnanla mas, iç sava ve paralelinde bölünmü ülkedeki tüm dinsel az nl klar n, mezhepçi d politikas nedeniyle Türkiye den has ml k alg lamas. ki: D politikas n n Türkiye yi iç sava n taraf olarak konumland rmas. Silah transferleri ve sonucunda ya anmas muhtemel sivil katliamlar ndaki ahlaki pay ve sorumluluk. varıldığını belirtiyor. Rusya ve Çin in tavrının değişmemesi durumunda, böyle bir saldırının olamayacağı ifade edilen yazıda, Suriye nin bölünmesinin tartışıldığı vurgulanıyor. Hasan Pulur Uzun tutukluluk sıkıntısı AYDINLIK/ANKARA Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Atilla Sertel, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün insan haklarının temeli olduğunu belirterek, Özellikle ülkemizde kanayan bir yara haline gelen ve uluslararası arenaya da taşınan uzun tutukluluk süreleri İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile taban tabana çelişmektedir dedi. Sertel, yaptığı yazılı açıklamada, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün insan haklarının temeli olduğunu belirtti. Sertel, Herkesin temel hak ve özgürlüklere saygı duyduğu, farklı düşünce ve söylemlerin özgürce dile getirilebildiği, hiç kimsenin yazdıklarından dolayı tutuklanmadığı, insan hakları ihlallerinin yaşanmadığı bir ülke özlemi içinde olduklarını dile getirdi. Bugün Türkiye de karamsar bir tabloyla karşılaşıldığını vurgulayan Sertel, şunları ifade etti: Ayrımcılığın körüklendiği, savaş tam tamlarının sürekli çaldığı, farklı düşünceye tahammül sınırlarının ortadan kalktığı, gazetecisinden akademisyenine birçok kişinin yazdıklarından ve söylediklerinden dolayı cezaevinde olduğu bir ülke haline geldik. İnsan hakları ihlallerinin yaşanmadığı bir ülke özlemiyle Dünya İnsan Hakları Günü nü kutluyorum. Kocad r döver diyen kad nlar n hakk n savunmak bize mi kald? Dü ünün Kad n n s rt ndan sopay, karn ndan s pay eksik etmeyeceksin diyen bir kafan n neredeyse alk land bir erkek toplumda, b rak n da erkekler kar lar n döverek erkekliklerini ispat etsinler. Kendisini döven kocas ndan bir celsede bo anan kad n milletvekili... Bravo, alk lar! Ya bo anamayanlar? Yol aç k, önümüzde seçim var, daya a devam... Irak Savaşı nda gelmediler şimdi geliyorlar Ben demi tim demeyeyim ama M s r gibi köklü bir devlet gelene i olan, büyük tecrübeleri olan, Nas r gibi bir adam yeti tirmi olan, Süvey i millile tirmi olan M s r; elbette bu k yt r k Amerikan projelerine pabuç b rakmayacakt. Tunus da da buna benzer bir eylem cereyan ediyormu. Türkiye k yam da. Milli günler Türkleri, milli hareketler yapmaya sevk ediyor. te imdi de 13 Aral k ta Silivri toplant s var. Bu eylemler, suya at lan ta lar gibi daireleri büyüterek ço al - Afet Ilgaz yorlar. Brüksel deki bir konu mac n n söyledi i gibi, bu NATO askerleri de i galci müttefik askerlerinin kurtulu sava nda denize dökülü ü gibi denize dökülecekler. Esad gidince ne olacak? Kadri Gürsel Yüksel Yalova NATO nun beyin takımına göre Suriye deki durum şu şekilde tanımlanıyor: Bölge yangın yeri olacak NATO nun beyin takımına göre Suriye, Yugoslavya dan daha karmaşık bir tablo ortaya çıkardı. Çünkü erken müdahale Ortadoğu yu içine alacak bir mezhep ve etnik çatışmaya, yani tüm bölgeyi saracak ve kontrolden çıkan bir yangına yol açacak. Çok daha ağır sonuçlar verecek. Bu durumda NATO, bu aşamada Esad üzerindeki baskıyı daha da artıracak ama bekleyecek. Kısaca Suriye, İkinci Yugoslavya olacak gibi. Üç: Suriye Kürtlerinin siyasi aktör olarak temayüzü sonucunda Türkiye nin Kürt sorununun bölgeselle mesi. Dört: PKK n n eline geçmesi mukadder olan geli mi Suriye silahlar. Be : Sorumsuzca ve cahilane kullan lan Türkmenler nedeniyle bu küçük az nl hedef alan misillemeler. Alt : El Kaide problemi. Bu sonuçlardan baz lar nda AKP d politikas n n do rudan sorumlulu u vard r, baz lar nda ise tabii ki yoktur. Bir tembel yazarın notları Geçen haftalarda, Frans z Kültür Merkezinde, Profesör M. Emin Özcan n verdi i bir konferans izledim. Jean Jacques Rousseau üstüne nefis bir de erlendirmeydi, soru-cevap bölümü ayr bir k ymet ifade ediyordu. Türk Devrimi önderlerinin nas l etkilendi ini anlatmazsan z, tarihe haks zl k edersiniz. T.B.M.M de, Egemenlik Kay ts z arts z Milletindir yazar. Egemenlik üstüne akl n za göre konu abilirsiniz. Egemenlik Ulusundur sözünün Frans zcas size gerçe i söyler. Halk Egemenli i-millet Egemenli i tarifleri sizin yap ta lar n z olarak kar n za ç karsa susmak zorunda kal rs n z. Cumhuriyeti kuranlar n, sahip olduklar felsefi donan mlara, teorik birikime pratikte neler katt klar n ba ka uluslar n sesinden duymak bize ayr bir mahcubiyet verir. HİKMET ÇİÇEK Özel Yetkili Kamu Denetçisi Özel Yetkili Mahkemelerin teorisini yaptı. Erdoğan nın mahkumiyetine muhalif kaldı. Sonunda hak ve özgülükler ona emanet edildi, AKP tarafından kamu denetçisi seçildi. Kitab n ad ç kar amaçl suç örgütleri, 2003 y l nda Seçkin Yay nlar ndan ç kt. O günden beri, örgüt ve organizasyon suçlar nda görevli yarg mensublar ve emniyet görevlileri için bir El Kitab niteli i kazand. Yazar n aç klamadan önce, kitab n biraz tan yal m. Kitapta, ç kar amaçl suç örgütleri için al nan tedbirlerin bütün örgütlü suçlar kapsayacak ekilde yeniden düzenlenmesi isteniyor. Yazar, telefon dinleme izninin o dönemdeki (2003) mevcud yasaya göre üç için verildi ine, ancak bu sürenin yetmemesi halinde iki defa üçer ay uzat labilece ine dikkat çekerek, baz olaylarda bu sürenin yetmedi ini belirtiyor. Yazar, telefon dinlemesinin sonuç netle inceye kadar uzat lmas na imkan sa layacak bir düzenleme istiyor. Alanındaki en saygın ödüllerden sayılan ve 1977 den bu yana verilen Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Sedat Simavi Ödülleri ne bu yıl değer görülen gazeteci, sanatçı, yazın, spor ve bilim insanları belli oldu. Bu yıl Gazetecilik Ödülü nü Cumhuriyet gazetesinden Utku Çakırözer alacak. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 2012 Sedat Simavi Ödülleri ne değer görülen sanatçı, gazeteci, yazın, spor ve bilim insanlarına verilecek ödüller açıklandı. TGC nin kurucu başkanı Sedat Simavi adına 36 yıldan bu yana sürdürülen ödüller; gazetecilik, radyo, televizyon, edebiyat, sosyal bilimler, fen bilimleri, sağlık bilimleri, görsel sanatlar ve spor alanlarında veriliyor. Ödüller 25 Aralık Salı günü saat da The Marmara Taksim Oteli nde düzenlenecek törenle sahiplerine verilecek. Hukuk devleti içinde olmaz Ç kar Amaçl Suç Örgütleri adl kitab n yazar n n en önemli dü üncesi, terör ve organize suç örgütleri ile mücadelede normal ceza hukuku kurallar içinde kalarak mücadele etmenin imkans z oldu unu savunmas! Yazar, Özel Yasalar, Özel düzenlemeler yap lmas n, bu suçlarla u ra acak mahkeme ve emniyet güçlerinin yetki ve sorumluluklar n n yeniden belirlenmesini istiyor. Yazar m z, AKP iktidar n n birkaç y l sonra hayata geçirece i özel yetkili mahkemelerin altyap s n daha 2003 y l nda dü ünüyor, teorisini yap yor. Kim bu hukukçu yazar? Kitab n yazar, daha önce Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Ba kanl ve örgütlü suçlara ili kin davalar n görüldü ü Yarg tay 8. Daire üyesi Muhittin M hçak. M nçak biraz daha yak ndan tan mak için 3 kas m 2002 seçimlerine dönelim. Seçimlerde iki partinin yüzde 10 a abildi ini, oylar n yüzde 34 ünü ve meclisteki koltuklar n neredeyse üçte ikisini alan AKP nin az bir destekle Anayasay de i tirebilecek bir konuma geldi ini biliyoruz. Ancak Tayyip Erdo an n o ünlü süngülü-minareli konu mas ndan sonra hüküm giydi ini, birkaç ay hapiste kald n ve siyaset yasakl s oldu unu da hat rlatal m. AKP nin ihtiyaç duydu u destek CHP den geldi. Anayasal de i iklik yap ld, Erdo an yasakl olmaktan kurtuldu, 9 Mart 2003 te ara seçimle milletvekili, 15 Mart Silivri Notları na ilişkin eleştiri ve önerilerinizi, Aydınlık ın İstanbul merkezine ya da Hikmet Çiçek 1. No lu Kapalı Cezaevi F/7 SİLİVRİ adresine iletebilirsiniz te de Ba bakan oldu. CHP lilerin Erdo an biz ba bakan yapt k övünmeleri boyuna de il! Yarg tay 8. Dairesi nde Erdo an n mahkumiyet karar n n onanmas na muhalefet erhi koyan tek üye kimdi biliyor musunuz? Tahmin Ettiniz, Muhittin M hçak! Özgürlükler ona emanet! CHP Genel Ba kan Yard mc s Umut Oran n, Tayyip Erdo an n davalar nda muhalefet oyu veren bir eski yarg ç diye tarif etti i Muhittin M hçak, imdi hak ve özgürlükleri garanti alt na almak için AKP taraf ndan kamu denetçisi seçildi! Medya, kamu ba denetçisi (Ombudsman) Nihat Ömero lu ile kamu denetçisi Muhittin M hçak n, Hrant Dink in mahkum eden kararda imzalar n çok yazd m ama herhalde o imzalar için de il ba ka marifetler için seçilme itir. Ömero lu ve M hçak n görevlerini tam bir dürüstlük ve hakkaniyet içinde yapacaklar ndan ku ku duymuyoruz! Sedat Simavi gazetecilik ödülleri açıklandı Utku Çak rözer Özel Yetkili Yarg laman n kitab n yazd. Esad mülakatı ödül getirdi Gazetecilik: Utku Çakırözer, Cumhuriyet Gazetesi nde yayınlanan Suriye Devlet Başkanı Cumhuriyet e Konuştu Esad: Keşke Düşürmeseydik başlıklı söyleşisi ile. Seçici Kurul ayrıca, Kadir Can ı 12 Eylül 1980 Akıl Tutulması adlı albüm kitabı nedeniyle övgüye değer gördü. Radyo: Tanju Yenisey, Avustralya Devlet Radyo Televizyon Kurumu SBS Radyosu nda yayınlanan Çok Kültürlülük Başarısız mı oldu? adlı radyo programıyla. Seçici Kurul ayrıca, Özlem Devrim Bahar - Başar Tıkman ı Yön Radyo da yayınlanan Başka Türlü: Adressiz Hayatlar / Gurbet İşçileri adlı ortak radyo programı nedeniyle övgüye değer gördü. Televizyon: Demet Haselçin TRT Türk kanalında yayınlanan Masumiyet Müzesi adlı televizyon programı ile. Edebiyat: Ahmet Cemal Lanetlenmiş Ağustosböcekleri adlı deneme kitabıyla. Sosyal Bilimler: Prof. Dr. Zafer Toprak Fen: Yrd. Doç. Dr. Kâzım Büyükboduk Sağlık: Doç. Dr. Bülent Önal Görsel Sanatlar: Füsun Onur Spor: Aslı Çakır Alptekin (Medyaradar)

14 SANAT NOTLARI KAYA ÖZSEZGİN Ömer Kale i: Silinmeyen ya am an lar Ömer Kale i nin resimleriyle ilk kar la mam, Ankara da Frans z Kültür Merkezi nde 1970 lerin ba nda açt bir sergisinde oldu. O tarihten bu yana sanat ndaki geli meleri y ldan y la yak ndan izledim. Kendisi gibi resimleri de suskun olan bu adamla, suskunlu unun s rlar na yak ndan tan k olarak dostlu umu sürdüregeldim. Ancak insan yap s ndaki suskunlu un bire bir yans d resimlerini görmemi biri için, ondaki bu suskunlu u gerçek boyutlar yla anlamak mümkün de ildir. Salt resimleri arac l yla konu may tercih ediyor olabilir, ancak onun resimlerindeki insanlar da kendisi gibi suskundur. Ya ay p ya amad klar konusunda kesin bir yarg ya varamazs n z. Balkan Sava lar s ras nda tan k oldu u k r m n ac lar n bugün de bütün gerçekli iyle içinde ya atan Ömer gibi biri için yar m as rd r gizemli insan ba lar çizmi olmas, anla lmaz bir ey de il. Siyahtan k rm z ya do ru evrilen resimlerindeki renklere bunca zamand r ne yeni bir ey eklemi ne de bir ey eksiltmi tir onlardan. Asl nda eksiltti i olmam de ildir: Tuvalin beyaz n el de memi haliyle b rakm t r kimi yerde. Çünkü beyaz da resimlerinde kulland ba lar gibi suskun bir renktir; özellikle bu aç dan renk bile de ildir. Ömer in son y llarda tuvalin beyaz na bunca yer ay rm olmas, k rm z için açt yere bir kar -seçenek olu tursun diyedir. Ba ka bir sanatç n n elinde i lene i lene yeni konu ma yetene i kazanabilen bu kan k rm z s renk, Ömer de a z var dili yok bir renge dönü- ebiliyorsa, s r saklama yetene inden dolay d r. Gerçekten de Ömer in resimlerinde konu mayan, ölü mü diri mi olduklar belli olmayan insan ba lar ; izleyiciye bakan gözlerindeki sakl s rlar d a vurmad klar gibi, çevrelerini ku atan k rm z n n d avurumcu etkisini de etkisizle tirerek kendi kimlikleriyle bütünle tirirler. Denilebilir ki salt Ömer in resimlerine özgü anla lmas güç bir durumdur bu. Ama hiçbir ak mla ya da ressamla ilgisi bulunmayan resimlerini anlamaya çal al m. Genellikle konu may sevmez ressamlar. Hele bu konu mazl neredeyse bir üslup sorununa dönü türen Ömer, nihayet en sonunda ba larla ba a ç kmas n n mümkün olmad n ve hayat n n sonuna kadar bu ba lar resmedece ini itiraf ederek i i fazlaca yoku a sürmenin bir anlam ifade etmeyece ini aç a vurmu tur.ömer in dedi ine bakmay n, resmine katt yeni elemanlarla içten içe bir de i imin i aretlerini de vermemi de ildir bugüne kadar. Bu sergisinde oldu u gibi, eski resimlerini de gerek gördükçe elden geçiriyor, usulca de i tiriyor. Ne var ki bunun fark na var lmas ndan bile ho nut olmad n sezdiriyor zaman zaman. Ba lara gelince, onlar bulunduklar yerden ikâyetçi de iller. F s lt lar na kulak verenleri gördükçe, dizinin öteki benzer figürlerine yer ay rmakta sak nca görmeyen ressam cesaretlendirmekten geri kalm yorlar. Ve bir noktaya daha de inelim: Ömer Kale i, bildi imiz ressam prototiplerinden hiçbiriyle ba da maz. O, kendisi gibidir ancak. Galericisi Besi Cecan n Ömer Kale i yi sahiplenen tavr na de inmeden geçmek de do ru olmaz. Gerçek galericilik eti inin bir gere idir bu tav r. Güzel bir al kanl da var Kale i nin; geçen y l oldu u gibi bu y l da kendisini anlayan ve yorumlayan bir yazar sergisine konuk ediyor, bizim de onlarla tan mam z ve görü memizi sa l yor. Önceki sergisine smail Kadare yi getirmi ti, bu kez, Makedon as ll bir ele tirmeni, Jordan Plavnes i, onun kendisi hakk nda kaleme ald bir kitapla tan t yor bizlere. Plevnes, Ömer in do up büyüdü ü topraklar çok iyi tan yan bir yazar olarak Ba lar ad n verdi i kitab nda, onun resimlerine kendi gözleriyle bak yor. ( Ömer Kale i nin sergisi 15 Aral k a kadar aç k.) Sanatç ve ayd nlar, en güçlü ses için yurtta lar Silivri ye ça r yor Halkın orkestrası 13 Aralık ta Silivri de Sanatçı ve aydınlar, yurttaşları hem Ergenekon Davası için Silivri ye çağırıyor, hem de uyarıyor: Cumhuriyetin sahipleri o gün Silivri de olmazlarsa, Ankara da da olamazlar KÜLTÜR SANAT SERV S Türkiye nin tarihi davası Ergenekon Davası nın 13 Aralık taki duruşmasına yurdun dört bir yanından yurttaşların katılması bekleniyor. Ataol Behramoğlu dan Güzin Özyağcılar a, Tarık Akan dan Bülent Kayabaş a, İlhan İrem den Ertem Göreç ve Suzan Aksoy a kadar pek çok sanatçı; günlerdir yurttaşları ve sanatçı dostlarını savcı Mehmet Ali Pekgüzel in mütalaasını vereceği duruşmayı izlemek üzere Silivri ye çağırdı. O sanatçılara her geçen gün yeni isimler ekleniyor. Türkiye nin ilk sümerologlarından Muazzez İlmiye Çığ, özellikleri sanatçılara seslenerek onların 13 Aralık ta Silivri de olmasını istediğini belirtti. Orkestra şefi Ekrem Ataer de, bugüne kadar duyduğu en güçlü sesin 13 Aralık ta halkın orkestrasından geleceğine inandığını ifade etti. 13 Aralık ın önemi hakkında yurttaşları uyaran oyun yazarı Haşmet Zeybek ise şöyle konuştu: Cumhuriyetin sahipleri Silivri de olmazsa, Ankara da da olamazlar! Muazzez İlmiye Çığ (Sümerolog): Yıllardır hapiste olan insanlar için çok üzülüyorum. Silivri ye gitmeyenlere ise çok kızıyorum. Tüm yurttaşların, halkın ve özellikle sanatçıların, emeklilerin, emekli subayların 13 Aralık ta Silivri de olmasını istiyorum. Ekrem Ataer (Orkestra Şefi): Yıllardır orkestra yönetiyorum. 13 Aralık ta en güçlü ve büyük sesi halkın orkestrasının vereceğine inanıyorum. Müzik ve mizah birarada CENK ERDEM Karikatürist: U ur DURAK Pagagnini ile duygu patlamasına hazır olun Ara Malikian ve Yıllana nın klasik müzik tarihinin en önemli keman virtüözlerinden efsane Paganini nin yaratıcı yapıtlarından ilham alarak eğlenceli ve izleyiciye sürprizler sunan gösterisi Pagagnini ; ince esprilerle tansiyonu hiç düşmeyen çağdaş bir klasik müzik gösterisi yılında kurulan topluluk bu olağanüstü gösteri ile Paganini nin sofistike kompozisyonlarını, cüretkar kişiliğini ve inanılmaz yeteneğini sahneye taşıyor. Gösteri, 11 Aralık ta Cemal Reşit Rey Konser Salonu nda. Topluluğun müzik yönetmeni ve keman virtüözlerinden Ara Malikian; müzik ve müziğin birarada olduğu bir gösteriyle mutlu bir duygu patlaması olacağını vurguladı. Gösteriniz klasik müzik ve güldürüyü bir araya getiriyor. Bu tarz gösterilerin genç dinleyici de klasik müziğe çektiğine inanıyor musunuz? Bence gençler klasik müzikten uzak duruyor çünkü bu müziği anlayamamaktan ve dolayısıyla da keyif alamamaktan çekiniyorlar. Klasik müzikle mizahı birleştirmek gençlerin klasik müzikten zevk almasının o kadar da zor olmadığını göstermek için birçok farklı yoldan sadece biri. Klasik müzik dünyası aşırı ciddi ve katı görünüyor ve gençler bu durumla özdeşleşemiyor. Keyif almak için uzman olmak gerekmiyor. Gösterinizin adı, efsane İtalyan kemancı Paganini ye gönderme yapıyor, peki gösterinizin onun çalma biçiminden ilham aldığını söyleyebilir miyiz? Elbette gösterimiz tüm zamanların en iyi kemancısına ithafta bulunuyor. Paganini müzik tarihinin ilk rock starıdır, kendi türünü popüler hale getirmiş ve büyük kalabalıklara konserler vermiştir. Aynı zamanda gösterinin müzik yönetmeni olarak sahnedeki müziklerinizi nasıl tanımlıyorsunuz? Gösterinin müzikalitesini korumak benim için çok önemliydi. Paganini, Mozart ve Vivaldi nin müzikleriyle eğlenceli bir iş çıkarırken bunu saygıyla ve kusursuzca yapmak zorundaydık. Eğer bunu sağlayamasaydık oldukça gülünç ve zayıf bir gösteri olurdu. Bugüne kadar birçok yetenekli besteciyle çalıştığınız kadar Joaquin Cortes gibi çok yetenekli dansçılarla da biraraya geldiniz. Gösterinizde de çok renkli koreografiler var, peki siz dansa düşkün müsünüz? Elbette kendimi bir dansçı olarak görmüyorum ama her tür dansı sevmişimdir. Müziğin hepimiz üzerinde büyük bir etkisi var ve ne zaman çalsam ya da duysam yerimde de duramıyorum. Müziğin bedenimize ve ruhumuza dolabilme gücü var. Gösterinizle ve zengin müziklerinizle sahnede izleyiciyi nasıl duygular bekliyor? Bütün dünyayı Pagagnini gösterimizle gezdikten sonra anlıyorum ki müzik ve mizah dünyada hiçkimsenin vazgeçemeyeceği iki duygu ve biz her ikisini de biraraya getirince, her defasında herkesi oldukça mutlu eden bir duygu patlaması yaşanıyor. Haşmet Zeybek (Oyun Yazarı): Düşünme sistematiği olmadığı için ideolojik olarak bakamaz meseleye biyolojik olarak bakar onun için de özneleriyle nesneleri karışmıştır. Hurafelerle, varsayımlarla, yanımsalarla toplumu idare eder. Bu da sonuç olarak gaddar bir sistemi ortaya getirir, yani bütün mesele cumhuriyetin yıkılıp parça parça olmasıdır. Cumhuriyetin sahipleri Silivri de olmazsa, Ankara da da olamazlar. O yüzden 13 Aralık ta Silivri deyiz. Altan Erkekli (Tiyatro Sanatçısı): Hukuksuzluğun ve adaletsizliğin olduğu bir ülke demokrasiden, insan haklarından, toplumsal barıştan asla söz edemez. Barışsever bir dünyanın güzellikleriyle yaşanan bir hayatın savaşçısı olan sanatçılar olarak, hukukun üstünlüğünün olduğu bir ülkede demokrasinin yaşaması gerektiğine inanıyorum. O yüzden herkesi 13 Aralık ta Silivri ye davet ediyorum. Hüseyin Haydar (Şair): Amerika nın ve işbirlikçi uşaklarının kaba kuvvete dayalı tertibi Silivri de Türk milleti kayasına çarpıp parçalanmıştır. Şu iyi bilinmelidir ki, altı yıldan beri yürütülen bu zorbalığa Türkiye halkının Atatürk te birleşen gücü el koymuştur. El koyan bu gücü tanımak isteyenler, 19 Mayıs ta Dolmabahçe ye, 29 Ekim de Ulus a ve 10 Kasım da Tandoğan a bakabilirler. İşleri tekrar Kemalist Devrim yoluna koymak isteyen bu güç evden çıkmıştır ve 13 Aralık ta Silivri de olacaktır. Kendini bu gücün içinde görmek isteyen her yurtseveri bu tarihi günde Silivri ye çağırıyorum. SERGİ Saleri nin tuvallerine yeniden bakmak ister misiniz? Çağdaş Türk resminin özgün isimlerinden Kristin Saleri( ) bir dizi etkinlikle gündeme geliyor. Bu kapsamda Saleri nin retrospektif sergisi 11 Aralık ta rh+art Galeri de açılacak. 25 Aralık a kadar devam edecek olan sergide, sanatçının 1950 li yıllardan 2000 li yıllara uzanan sanat yaşamı 45 yapıtlık bir seçkide sanatseverlere sunulacak. Kristin Saleri Sanat Vakfı nın kurucusu ve aynı zamanda Saleri nin oğlu Nansen Saleri, yaptığı açıklamada amaçlarının Kristin Saleri nin 20.yüzyıl sanatına olan katkılarının bütün dünyaca tanınması olduğunu söylüyor. Bu nedenle bir sergi de Nisan 2013 te Houston Üniversitesi Blaffer Galerisi nde açılacak. Etkinlikler çerçevesinde biri yabancı altı sanat eleştirmeni tarafından hazırlanan Kristin Saleri kitabı da rh+ yayınları tarafından yayımlandı. SERGİ Mustafa Ata - Retrospektif Ressam Mustafa Ata nın 1966 dan bugüne gelen sanat yaşamı, Beşiktaş Belediyesi nin katkılarıyla açılan bir retrospektif sergide sanatseverlerle buluşacak. Beşiktaş Çağdaş Salonları Mustafa Kemal Merkezi nde açılacak Mustafa Ata-Retrospektif 2012 adlı düzenlenen sergide; ustanın yaklaşık 1000 eserinin yer aldığı kitaptaki yapıtlarından 150 tanesi yer alacak. Figürleri yerçekiminden bağımsız kılarak insan-mekan-zaman ilişkisine yeni bir boyut katan ve kendini fırçanın buyruğuna adamış olarak anılan ressam Ata nın yapıtları 30 Ocak a kadar görülebilir. KONSER L Opera Stravgante ile Barok akşamı İtalyan Barok dönemi müziğinin en önemli temsilcilerinden biri olan L Opera Stravgante; Alman soprano Simone Kermes ile aynı sahneyi paylaşarak sanatseverleri Barok dönemine bir yolculuğa çıkarak, 11 Aralık akşamında İş Sanat ın düzenlediği gecede, Vivaldi ve Händel in aryalarını içeren ve zengin Barok tan erken klasik döneme kadar geniş bir repertuar sunacak. Konseri, topluluğun kurucusu Ivano Zanenghi yönetecek. SERGİ Vahşi doğa nın fotoğrafları İstanbul Anadolu Yakası Fotoğraf Sanatı Dostları; 11 Aralık salı günü saat da Maltepe Anafod da, fotoğraf sanatçısı Erol Doğaner in vahşi doğanın bilinmeyen yönlerini anlatan Vahşi Rüya Kırmızı Ter isimli fotoğraf gösterisi sunacak. İletişim:

15 15 KAHİRE DEN Kemer sıkmayı da geri aldı Mursi, şimdi de kemer sıkma uygulamalarını gündeme aldı. Ancak Pazar günü duyurulan kararları Pazartesi sabahı geri almak zorunda kaldı Mursi son vergiler için, bu konuda toplumsal bir diyalog yürütülene ve halk n onay sa lanana de in uygulamalar durdu unu ilan etti. Ulusal Kurtuluş Cephesi (UKC) referandumu boykot edeceğini açıkladı. Yapılan açıklamada, UKC referandumu tanımama kararını almıştır ve anayasa taslağını bir mizah ürünü olarak görmektedir denildi. Hukukçular Sendikası başkanı Samih Aşur tarafından duyurulan basın açıklamasında UKC, Müslüman Kardeşlerin ve radikal grupların sokaklarda masum göstericileri tehdit ettiği bir ortamda referandumun düzenlenemeyeceği belirtildi. Açıklamada Anayasa taslağının Mısır halkının taleplerine yanıt vermediği ve başkanlık diktatörlüğüne götürdüğü belirtildi. UKC, Salı günü Kahire de milyonluk yürüyüş düzenleyeceğini duyurdu. Cephe, Mısır halkını diğer kentlerde de meydanları doldurmaya çağırdı. Aşur, Mursi nin duyurup geri çektiği kemer sıkma uygulamalarına da değindi. UKC sözcüsüne göre bu uygulamalar, Müslüman Kardeşler in halktan bütünüyle koptuğunu gösteriyor. Tüketim vergisi artan ürünler arasında çelik, çimento, sigara, alkollü içecekler bulunuyor. Gece kulüpleri, sinema ve tiyatroların vergi oranı üç katına çıkacaktı Müslüman Kardeşler den de yürüyüş Müslüman Kardeşler in de üyesi olduğu İslami Güçler Koalisyonu da Salı günü yürüyüşler düzenleyecek. Müslüman Kardeşler in siyasi kolu olan, Mursi nin Özgürlük ve Adalet Partisi Genel Sekreteri Helmi el- Gazzar, Salı günü Kahire, İskenderiye ve Asyut da yürüyüşler düzenleyeceklerini açıkladı. El-Gazzar, yürüyüşlerin ulusal mutabakat sloganıyla düzenleneceğini söyledi. Geçen Çarşamba günü Saray önünde çıkan çatışmalarda Müslüman Kardeşlerin göstericileri kaçırdığı, işkence yapıp sonra da polise teslim ettiği ortaya çıktı. Egypt Independent gazetesi muhabiri, bir aracı sayesinde buna bizzat şahit olduğunu yazdı. Başsavcılık, olaylarda tutuklanan 137 kişinin polise Müslüman Kardeşler Mısır Devlet Başkanı Muhammed Mursi aldığı kararlarını geri çekmeye devam ediyor. Mursi, son kararını önce resmi facebook sitesinden duyurdu. Pazar günü öğleden sonra duyurulan kemer sıkma uygulamaları, Pazartesi sabahı iptal edildi. Kemer sıkma uygulamalarına göre tüketim vergileri artacak, harçlarda artışa gidilecek, destekler düşürülecek ve yeni bir gelir vergisi sistemi kurulacaktı. Uygulamalar, bütçe açığını azaltmayı hedefliyordu. Tüketim vergisi artan ürünler arasında çelik, çimento ile yüzde 50 vergi artışıyla sigara geliyor, alkollü içeceklerdeyse vergi oranı, yüzde 150 ile 200 düzeyine kadar yükseliyordu. Gece kulüpleri, sinema ve tiyatroların vergi oranı üç katına çıkacaktı. Uygulama, su ve elektrik tüketimine de ek vergi bağladı. Üstelik bu ürünlerde Mursi daha önce de desteklerde kesintiye gitmiş, fiyatlar artmıştı. Tüketim vergilerinin yanında, harç pulu ödemeleri artırıldı ve yeni bir vergi sistem de getirildi. Sabaha karşı facebook tan duyuru: İptal Ahram gazetesinin haberine göre Mursi iptal kararını Pazartesi sabahı 02:00 sularında kendi resmi facebook sayfasından duyurdu. Diğer gazetelere de yansıyan açıklamada Mursi şöyle konuştu: Cumhurbaşkanı Mısır sokağının nabzını tutuyor ve vatandaşların bu güç ekonomik dönemde hangi zorlukları yaşadıklarını görüyor. Halkın sesi, her zaman daha yüksek çıkar ve son söze sahiptir. Mursi açıklamada, uygulamaların günlük giderlerde önemli bir artışa neden olacağı kabul ediyor. Devlet Başkanı, bu konuda toplumsal bir diyalog yürütülene ve halkın onayı sağlanana değin uygulamaları durduğunu ilan etti. IMF: Mısır büyük desteğe ihtiyaç duyacak Mısır, Kasım ayında IMF ile 4.8 milyar dolarlık bir borç anlaşması sağlamış, karşılığında devlet bütçesine yönelik bir dizi önlem sözü vermişti. IMF Orta Doğu Bölüm Başkanı Andreas Bauer, anlaşma sonrası yaptığı basın açıklamasında, Mursi nin programı için büyük iç ve dış desteğe ihtiyaç duyacağını söylemişti. Anlaşma Mursi nin ABD gezisi çerçevesinde 19 Aralık ta Vaşington da imzalanacak. Ancak Mursi nin ABD gezisi, geçen hafta içinde gerekçe gösterilmeksizin Şubat ayına ertelenmişti. 1 Ekim tarihinde Mursi ve Tayyip Erdoğan tarafından imzalanan kredi anlaşmasıyla Türkiye Mısır a iki dilimde olmak üzere toplam 1 milyar dolar borç vermişti. Kredi derecelendirme şirketi Standard&Poor s adına bir açıklama yapan Nicolas Hardy ise, Mısır ın kredi notunun düşürülebileceğini söyledi. Hardy, özellikle siyasi gerginliği tehlike kaynağı olarak gösterdi. Muhalefet: Referandumu tanımıyoruz UKC, Salı günü Kahire de milyonluk yürüyüş düzenleyeceğini duyurdu. Cephe, Mısır halkını diğer kentlerde de meydanları doldurmaya çağırdı M s r da kararname krizinin perde arkas Mursi de telekulak HABER MERKEZ Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, önce kendisine anayasanın üzerinde yetkiler veren bir diktatörlük kararnamesi çıkardı. Yüz binler meydanlara inip tepki gösterince, geri almak zorunda kaldı. Mursi, kararnameyle Mısır Başsavcısını görevindan uzaklaştırmış, tek imzayla kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi almıştı. Asıl önemlisi de, çıkardığı kararnamelerin anayasaya aykırılığı dahi iddia edilemeyecekti. Bir anlamda Mursi, anayasa hükmünde kararname çıkarma yetkisi kazanmıştı. Aynen 12 Eylül Türkiyesi nde olduğu gibi. Bilenler hatırlar. Cunta, Aldığımız kararlar anayasa hükmündedir diye kararname çıkarmıştı, bugün Mursi nin yapmaya yeltendiği gibi. Müslüman Kardeşler listesinden cumhurbaşkanı koltuğuna oturan Mursi nin kararnameyi niye iptal ettiği açıkça belliydi: Halk razı olmamıştı. Asıl soru başka. Büyük gerilimlere yol açması sürpriz olmayan böyle bir kararname niye çıkarılmıştı öyleyse? AKP medyasının Mısır ı en yakından izlemek durumundaki isimleri arasında ilginç bir kulis bilgisi dolaşıyor bu konuda: Aynen Türkiye deki gibi Rivayet o ki, Müslüman Kardeşler yönetimi, Mısır Anayasa Mahkemesi nin yargıçlarının hem telefonlarını, hem de toplantılarını dinlemeye almış. AKP li gazeteciler, gülerek, Aynen Türkiye deki gibi diyorlar. Dinleme kayıtları bir noktada Mursi yi telaşlandırmış. Çünkü, yargıçlar sonuçta Mursi yi görevden alıp cumhurbaşkanı seçimlerinin yeniden yapılmasına yönelik bir süreç üzerinde konuşuyorlarmış. Yeni seçim garantili değil Mursi, erken davranmış, anayasa hükmündeki kararname yle cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yeniden yapılmasını önlemek istemiş. Yani, Müslüman Kardeşler yeni bir seçimden o kadar emin değiller. Mursi, kendi kararnamesini geri çekerek, yargı karşısında kuşandığı zırhı bir anlamda çıkarmak zorunda kaldı. Olaylar bundan sonra nasıl gelişir, gerçekten cumhurbaşkanı seçimini yenilemeye götüren bir süreç mi başlar bilinmiyor. portac lar, siyasi malzemeler de sat yor. En çok ra bet görenler, M s r bayraklar, ulusal renkleri ta yan apkalar, vuvuzelalar ve M s r renklerine boyanm vendetta maskeleri. tarafından teslim edildiğini bir raporla doğruladı. Asyut hakimleri: Referanduma hayır Güney Mısır ın önemli kentlerinde Asyut Hakimler Kulübü, Pazar günü referandum konusunda bir oylama gerçekleştirdi. Buna göre hakimler, Cumartesi yapılması planlanan referandumdaki gözetim görevini mutlak çoğunlukla reddetti. AKP Mursi nin arkasında AKP, 15 gündür Tahrir gösterileriyle iktidarı sallanan Mursi yi savunmaya geçti. Erdoğan ın dışilişkiler sorumlusu Ömer Çelik, Twitter hesabından Mursi ye sahip çıktı. Çelik e göre Mursi, ülkesindeki yargı darbesi ne karşı mücadele ediyor. Çelik in Mısır temelinde Arap Devrimi sürecini topyekun çökertmeye yönelik girişimleri sözkonusu etmesi dikkat çekti. Çelik in Twitter hesabından yazdıkları şöyle: Meclisi ve ilk anayasa meclisini fesheden ikincisini feshetme hazırlığında olan yargı darbesine karşı devrimi koruma tedbirleri var. Mısır Cumhurbaşkanı nın aldığı kararlar devrimi koruma amaçlı ve anayasa yapımına ve seçime kadar geçerli. Yargı darbesi teşebbüsü sozkonusudur. Büyük resimde, yargı darbesine karşı, Mısır Cumhurbaşkanının devrimi koruma adımı vardır. Tarafların tutumlarındaki hatalar sonraki gelişmelerdir. YUNUS SONER steyen, saray n duvarlar na Mursi ye tepkilerini yaz yor, isteyen halen meydanda olan tanklar n yan nda askerlerle hat ra foto raf çektiriyor. Başkanlık Sarayı: Siyasi panayır Meydana geldiğinizde ilk göze çarpan, çeşitli köşelerde hararetle tartışan gruplar. Tartışmalara kulak veriyoruz: Mursi yi saraydan nasıl atarız, Liderliği kim üstlenmeli Konuştuğumuz bütün subaylar, halkın ordusu olduklarını vurguluyor. Askerler, ordunun kesinlikle halka karşı şiddet uygulamayacağını söylüyor, silahsız olduklarını belirtiyor Mursi nin 22 Kasım kararnamesine geri çekmesinden sonra Pazar gecesi binlerce gösterici yine Başkanlık Sarayı nın önünde aktı. Pazar gününün Mısır da iş günü olması ve miting çağrısın son derece kısa vadeli yapılması, katılımı düşürdü. Ancak sarayın etrafı, zaten kalıcı bir miting alanına dönüşmüş. Göstericiler bazıları sarayının girişinin tam yanına olmak üzere onlarca çadır kurmuş, alanda sabahlıyorlar. Kahire halkı için alan, bir tür siyaset parkı haline gelmiş. Aydınlık a konuşan 38 yaşındaki Ayşa, ne zaman Mursi ye tepesi atsa buraya bir uğradığını ve ferahladığını söylüyor. İşportacılar da alanın çekiciliğinin farkında. Sandalyeli masalı gezici çay ocaklarından sandviç ve patlamış mısır satan arabalardan her türlü yiyecek temin etmek mümkün. Ortalık buram buram mangalda mısır kokuyor, her taraftan dumanlar tütüyor. Tabii bir kısım işportacı, siyasi malzemeler de satıyor. En çok rağbet görenler, Mısır bayrakları, ulusal renkleri taşıyan şapkalar, vuvuzelalar ve Mısır renklerine boyanmış vendetta maskeleri. Alana tam bir panayır havası hakim. İsteyen, sarayın duvarlarına Mursi ye tepkilerini yazıyor, isteyen halen meydanda olan tankların yanında askerlerle hatıra fotoğrafı çektiriyor. Ama bu, meydanın apolitik bir alan haline geldiği demek değil. Tam tersine, meydana geldiğinizde ilk göze çarpan, çeşitli köşelerde hararetle tartışan gruplar. Yaklaşıp, tartışmalara kulak veriyoruz: Mursi yi saraydan nasıl atarız, Hareketin liderliğini kim üstlenmeli, konulardan bazıları. Genellikle bir kişi, grubun ortasında, etrafındaki insanlar ise soru ve eleştiri yöneltiyor. Göstericiler ayrıca, Başkanlık Sarayı girişinin tam karşısına devrim şehitlerini anan bir çadır kurmuşlar, burada Mübarek devrilirken öldürülen ve Müslüman Kardeşler in son haftalarda öldürdüğü insanlar anılıyor. Meydanın başka bir köşesinde ise, saray duvarına bir bez asılmış. Beze çeşitli filmler yansıtılıyor. Pazar akşamı gösterilen filmlerden birinde Müslüman Kardeşler tarafından öldürülen gençlerin anne ve babalarının röportajı gösteriliyor. Cuma gecesi göstericilerin yıktığı barikat ve tel örgüler ise tekrar kurulmuş, hatta beton blokları daha da yükseltilmiş. Ancak amaç, göstericileri saraydan uzak tutumak değil, barikatların yanlarından asker gözetiminde meydana girebiliyorsunuz. Fakat barikatlar, kalabalık bir grubun aniden meydana girmesini engelliyor. Bu önlem büyük ihtimalle Müslüman Kardeşler in meydana saldırmasına karşı alınmış. Geçen Çarşamba günü böyle bir saldıri gerçekleşmis, 8 kişi ölmüş, 600 kişi de yaralanmıştı. Sonraki günlerde de bazı selefi liderler, taraftarları ile meydanı basma tehdidinde bulunmuştu. Tankların, Cumhuriyet Muhafızları ve polislerin halen meydanda bulunmasının bir nedeni de bu olsa gerek. Bütün güvenlik birimleri son derece rahat, hatta gevşek bir durumda. Her tarafta göstericiler polis ve askerle sohbet ediyor. Meydanın kenarındaki tuvaletleri göstericiler ve askerler paylaşıyor. Cumhuriyet Muhafızlarıyla sohbet ediyoruz. Konuştuğumuz bütün subaylar, ordunun halkın ordusu olduğunu vurguluyor, böylece Mursi ye mesafe koyuyor. Askerler, ordunun kesinlikle halka karşı şiddet uygulamayacağını söylüyor, silahsız olduklarını vurguluyor. Nöbet komutanı bir muhafızla sohbeti derinleştiriyoruz. Komutan bize, Mursi yi Mısır in devlet başkanı olarak görmediğini anlatıyor. Bu komutana göre Mursi, sadece Müslüman Kardeşlerin talimatlarına göre hareket ediyor. Göstericiler meydanı iyice mekan belirlemişler, konuştuğumuz herkes, Mursi istifa edene kadar meydanı bırakmamaya kararlı.

16 CUPER LE YOLA DEVAM Ordsuspor Başkanı Nedim Türkmen, teknik direktörleri Hector Cuper le sözleşmesini uzatmak için sezon sonunda masaya oturacaklarını açıkladı. Cuper i ikna edip Orduspor un başına getirdiklerini hatırlatan Türkmen, kulüp olarak Arjantinli çalıştırıcıdan memnun olduğunu, kendisinin mütavazi bir insan ve tamamen profesyonel olarak hareket ettiğini söyledi. 11 ARALIK 2012 SALI KORKMAZ: YANLIŞ YAPTIM Fenerbahçe-İstanbul BB maçının bitiş düdüğünün ardından Bülent Korkmaz ın Caner Erkin in elini sıkmaması gündeme oturmuştu. Konuyla ilgili Sporx e açıklamalarda bulunan Korkmaz, Uzatılan eli sıkmam lazımdı, yanlış yaptık. O anda maçın atmosferi ile böyle bir hareket yaptım ancak yapmamam gerekiyordu. Hasan Ali ile herhangi bir diyalogumuz olmadı dedi. VE GİDİYOR Messi değil, Olcay! Beşiktaş Teknik Diröktörü Samet Aybaba, bir grup gazeteciyle yaptığı söyleşide Barcelona nın yıldızı Messi hakkında esprili sözler kullandı. Beşiktaş ın antrenmanı sırasında basın mensuplarıyla sohbet eden Aybaba, Messi yi takımında görmek isteyip istemeyeceğinin sorulması üzerine Messi, takımımda olsa kesin Olcay la çekişir. Olsun isterim ama ben yine de Olcay ı seçerdim diye espri yaptı. Tekerlekli Sandalye Basketbol Ligi nin 2. haftasında Galatasaray-Beşiktaş karşılaşmasında çıkan olaylar nedeniyle tatil edilmişti. Olaylara karışan 10 kişi gözaltına alındı. Alınan bilgeye göre, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, taraftarların çıkardığı olaylar nedeniyle tamamlanamayan maçın görüntülerini inceledi. İncelemelerin ardından olaylara karıştıkları belirlenen 10 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Başkan Şener muhalefete patladı 10 holigan gözaltında Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, dışarıdan hamasi nutuklarla kulüp yönetilemeyeceğini vurguladı, Biz mahkemelerde koştururken keyif içinde olanların kalkıp bana akıl vermelerini biraz yadırgadım dedi. Olağan mali genel kurulunda 129 milyon liralık borç yüzünden eleştirilen Şener, Diğer kulüplerin kongreleri biraz daha farklı oluyor. Ben de öyle olmasını arzu ederdim. dedi. Öte yandan Teknik direktör Şenol Güneş le devre arasında takımda yapılacak değişikliklerle ilgili bir görüşme yaptığını da vurgulayan Başkan Şener, sözlerini şöyle tamamladı Devre arasında futbolcu gönderme var ama alalım dediğin zaman diyorlar ki borç çok. Ben de onu diyeceğim, (Borç çok alamıyoruz. Kongrede borç lafını etmeyin, alayım). İkisi birden olmaz yani. Manchester United in de 500 milyon euro borcu var. Gençlerbirliği gibi bankaya parayı koyup orta sıralara oynayamam. Beşiktaş ın Slovak oyuncusu Holosko, Siyah-Beyazlı takımın dün sabah yaptığı idmanın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Holosko, sezon başında Feda deyip, ücretinde indirime gittiği için pişman olmadığını belirterek, yükselen performansının altında teknik direktör Samet Aybaba nın kendisine güvenmesinin yattığını söyledi. Beşiktaş ta Ricardo Quaresma düğümü çözülüyor... Portekizli yıldız, eski kulübü Porto ile anlaşmaya vardı. Q7, ikinci yarıdaki alacaklarından vazgeçerek bonservisini Beşiktaş tan alırsa ülkesine dönecek. NTV Spor un haberine göre; Beşiktaş yönetiminin maaşından indirime gitmesini istediği ancak bu teklifi kabul etmediği için kadro dışı bırakılan Quaresma, Porto ile el sıkıştı. Quaresma, Beşiktaş yönetimiyle bonservisini boşa çıkarmak için masaya oturacak. İkinci yarıdaki alacaklarından feragat edecek olan Portekizli yıldız, bonsevrisini alıp Porto nun yolunu tutacak. Quaresma, geçen hafta İstanbul daki evindeki eşyalarını toplayıp Porto ya göndermişti.ikinci yarıdan itibaren Porto da top koşturacak Q7, sezon başından bu yana kadro dışı bırakılmıştı sezonunda Beşiktaş a transfer olan Quaresma, Siyah-Beyazlı formayla çıktığı 73 maçta 18 gole imzasını attı. Holosko: İyi ki Feda etmişim SNEİJDER FENER E KALDI Son dönemlerde adı Fenerbahçe ile anılan Sneijder için, PSG nin teklif yaptığı iddiası yalanlandı Sarı-Lacivertli kulübün temas halinde olduğu 28 yaşındaki futbolcu için Fransız ekiplerinden Paris Saint-Germain in Inter e yaptığı 12 milyon euro luk teklif iddiası takımın menajeri Carlo Ancelotti tarafından yalanlandı. İtalyan menajer basın toplantısında PSG nin transfer politikasının şeffaf olduğunu söylerken Sadece Lucas (Moura) gelecek, başka bir hamlemiz olmayacak. Sneijder gelmeyecek, bundan eminim. ifadelerini kullandı. İtalyan gazeteleri Sneijder in PSG ile ön protokol yaptığını iddia ederken Inter e 12 milyon euro, oyuncuya da yıllık 6 milyon euro dan 3.5 yıllık bir sözleşme önerdiğini yazmıştı. F.Bahçe sportif direktörü ve teknik sorumlusu Aykut Kocaman geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Sneijder ile ilgili bir girişimlerinin olmadığını söylerken Benim bilgim yok diyerek akılları karıştırmıştı. Sezon öncesinde yıllık ücretinde indirime gidildiğinin hatırlatılması üzerine Slovak futbolcu, esprili bir dille, Ücretimin yükselmesini beklediğim için şimdi daha iyi oynamaya başladım diyerek, Bu elbette şaka ama sezon başında herkesin deyimiyle Feda dedim. Bundan kesinlikle pişman değilim. Kalmaktan dolayı çok mutluyum. Bu sene beşinci yılım. Kalbimle bu kulübe ait olduğumu hissediyorum. Hem ben hem de ailem burada olmaktan dolayı mutluyuz ve kendimizi çok iyi hissediyoruz şeklinde konuştu. Stoch FB de mutlu Fenerbahçe-İstanbul BB maçını, vatandaşı Stoch ile birlikte izlediğinin hatırlatılıp, Stoch u Beşiktaş ta görmek ister misin diye sorulması üzerine Holosko, Stoch, çok çok iyi bir futbolcu. Fenerbahçe ile sözleşmesi var ve orada mutlu. dedi. Mutluluğu kazançta ARAMAYALIM Ünal Aysal Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman ın Fatih Terim ile ilgili söylediği iddia edilen sözlere cevap veren Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, Bu atışma benim gördüğüm kadarıyla Fatih hoca ile başlamadı. Bu tip maçlar öncesi özellikle deplasmanda oynanacak olan maçlar öncesi bazı kulüplerin böyle alışkanlıkları var. Havayı ısıtıp, gerip ondan sonra sahaya çıkıp bu havadan istifade etmek gibi. Ben bunu biraz politik olarak görüyorum dedi. Hafta sonu oynanacak olan zorlu derbiyi de değerlendiren Aysal, Mutluluğu sadece kazançta bulmamak lazım. Keyifli bir mücadele olmasını diliyorum açıklamasını yaptı. Kaka ve çilek transferi konusunda ise Başkan Ünal Aysal, Devre arası transferlerin pek fazla başarılı olduğu söylenemez. Hocamızda talep ediyorsa muhakkak oyuncu alırız. Ben meyveyi severim ama bu sefer çilek demeyelim; beklenti farklı oluyor. Çilekten kastım bir süstü. Devre arasında birisini alacaksak bu süs olmaz; gereksinim olur ifadelerini kullandı. HALİT DERİNGÖR hderingor@hotmail.com Mesleki onur Her eyi dejenere etmek gibi bir yap ya sahibiz. Bu Osmanl l m zdan m yoksa kal t mdan m kaynaklan yor? Bilemiyorum.Bu konunun aç klamas sosyal bilimcilerin i i. Bizim ku ak iyi an msar. kinci Dünya Sava- süper güç Sovyet Rusya zaman nda komünizmin k s n bile neredeyse kullanamazd k. K rm z renge ise üphe ile bak l rd. Üniversiteden an msar m, ceketine k rm z mendil takan bir Doçentin içeri al nd n bilirim. Bu y llardan sonra halk n diline pelesenk olmu bir deyim vard. Bu ülkeye komünizm gelse onu bile dejenere ederiz. Ne kadar yerine oturtulmu sözdü bu dan sonra demokrasi, profesyonellik, serbest piyasa ekonomisi yani liberalizm ile fiilen tan t k. Onlarla ya ad k, imdi onlar n derbeder halini seyrediyoruz. Profesyonel diye adland rd m z futbolumuza bak p da haline ac mamak elde mi? Hani derler ya barut icat edildi, mertlik bozuldu Amatörlük gitti, profesyonellik geldi. Ne spor ahlâk kald ne de futbol. Profesyonelli e kar oldu umdan de il bu sözlerim. Her konuda oldu u gibi bu konunun da yozla t r lmas beni üzüyor. Hangi ülkede kulüp ba kanlar cebinden be kuru harcamad halde evrensel bir öhrete ula abilir, yine hangi ülkede i adamlar ba ka ülkelerindeki i seyahatleri s ras nda oralardan futbolcu be enip, tavsiye eder? Dahas futbolcu transferi yapan müteahhitler, i bitiriciler dünyan n hangi ülkesinde var? Hattâ stadyumda soyunma odas na giderek hakemlere ve futbolculara destur çeken, küfür eden yönetici hangi ülkede vard r? Gerek futbol oynad m gerekse yöneticilik yapt m zamanlarda kulüp ba kanlar n n antrenöre bask yaparak istedi i oyuncuyu kadroya ald rmak istediklerini çok gördüm. Bu durum amatörlük döneminde vard. imdi de devam ediyor. Profesyonelli e geçi, bu hastal kl davran lar düzeltemedi. Hiç unutmam, tak m kaptan y m ve zmir de lig maç oynayaca z. Antrenörümüz ngiliz Molley. Onunla otelde ayn oday payla yoruz. Ba kan Osman Kavrako lu. Maç öncesi elinde ufak bir not ka d ile gelip antrenörün, tak m ka ttaki gibi yapmas n istiyor. Ben olay antrenöre tercüme etmeye çal yorum. Adam n surat k rm z idi. Dediklerimi anlay nca büsbütün k zard. Çat pat Türkçesi ile: ben var antrenör, yok ba kan antrenör dedi ini hat rl yorum. Kavrako lu nun bu iste ine kar l k, antrenör benim demek istedi. Bu olaydan sonra bana Halit bak, ben Ba kan n sözünü dinleyip onun tak m n oynatsayd m belki bir y l daha fazla Türkiye de görev yapard m. Ama imdi beni göndereceklerini biliyorum. Ama ben skoç um. Mesleki onurum var. Dedi. Dedi de Molley k sa bir süre sonra Türkiye den gönderildi. te bizim profesyonellik durumumuz ve anlay m z benzer bir ekilde devam ediyor. Bu nedenle de futbolda harcad m z trilyonlar bo a gidiyor. Bat dünyas nda kendimize bir türlü yer edinemiyoruz. Ekonomimizle de futbolumuzla da. Mehter tak m gibi. Bir ileri, iki geri ad m. Üzülecek bir ey yok. Yapacak da... Aslan gruplara kalmak istiyor GALATASARAY-1461 TRABZON SAAT: STAT: ASY Arena HAKEM: Ali Palab y k YAYIN: ATV Kupa hazırlıkları başladı Şampiyonlar Ligi nde ve Süper Lig de kazandığı maçların ardından yüzlerin güldüğü Sarı- Kırmızılı takımda, rota Türkiye Kupası na çevrildi. Türkiye Kupası na 4. turda dahil olan ve Balıkesirspor u 4-1 lik sonuçla mağlup ederek adını 5. tura yazdıran Galatasaray, 5. turda karşılaşacağı 1461 Trabzon u yenerek gruplara kalmayı hedefliyor. Sarı-Lacivertli takım, kupada yarın günü sahasında İzmir ekibi ile yapacağı maçın hazırlıklarına ara vermeden başladı. Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri nde teknik direktör Aykut Kocaman yönetiminde basına kapalı gerçekleştirilen antrenmanda, İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçına ilk 11 de başlayan oyuncuların yenileme çalışması yaptığı belirtildi. Resmi siteden yapılan açıklamaya göre; diğer futbolcuların koşu ve ısınma hareketleriyle başladıkları antrenmanı, 2 grup halinde yapılan 5 e 2 top kapma ve pas çalışmalarıyla sürdürdüğü, son bölümde ise dar alanda çift kale maç oynadıkları kaydedildi. Sarı-Lacivertli takım, Göztepe maçı hazırlıklarını bugün yapacağı antrenmanla tamamlayacak.